EVRENSEL BİR DİL OLARAK SEMBOLLER

EVRENSEL BİR DİL OLARAK SEMBOLLER

Duygu ve düşüncelerimizi ifade etmek için kullandığımız özel anlamları olan şekil, çizim ve işaretlere sembol deriz. Geçmişi tarih öncesi döneme kadar uzanan semboller; o dönemde doğayı, olayları, nesneleri tasvir etmek için kullanılırdı.

 İnsanlık tarihinin en eski döneminden günümüze kadar değişik sembollerle karşılaşmaktayız. Para, bayrak, giysilerden tutun trafik işaret levhalarına, kullandığımız alfabelere, dini ritüellere kadar. Bunlara ek olarak, marka tanıtımı ve logo olarak kullanmak gibi daha pek çok alanda sembolleri kullanmaktayız. Bu nedenle bu kadar çok hayatımızın içinde olan bu özel işaretleri tanımamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu sebeple Joseph Piercy’ nin yazmış olduğu ”SEMBOLLER” adlı kitaptan bahsedelim biraz.

Kitap her gün gördüğümüz, aşina olduğumuz çizimler, işaretler, sembollerin bir kısmını açıklamaktadır. Daha araştırılması ve tanıtılması gereken çok fazla sembolün ve simgenin olduğunu da hatırlatmakta da fayda var.

 Yazar, değişik dönemlerden seçtiği sembollerin ortaya çıkışlarını, kullanım alanlarını, anlamlarını, geçirdikleri değişimleri ele almaktadır. Günlük hayatta sık kullanılan popüler sembollerin ele alındığı kitapta; mağara resimleri, hiyeroglifler, siyasi-ideolojik simgeler, kimlik totemleri, logolar, soyut işaretler, teknolojik ürünlerde kullanılan semboller, yön bulma işaretler gibi görseller bulunmaktadır.

Günümüzde sembollerin kullanımı oldukça yaygındır. Semboller sanat, teknoloji, iletişim, reklam ve moda gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Sosyal medyada, mesajlaşmalarda ve e-postalarda sıkça kullandığımız semboller, iletişimi daha anlaşılır ve eğlenceli bir hale getirdiği gibi iletişime estetik bir görünüm de katar.

Sembollerin güçlü bir etkiye sahip olması gibi hatırlanmaları da kolaydır. Çünkü beyin sembolleri kelimelere göre daha hızlı algılar. Bu sebeple eğitimde ve reklamcılık alanında öğrenmeyi ve bilgi paylaşımını kolaylaştırmaktadır.

Semboller farklı dil ve kültürdeki insanlar arasında da iletişimi sağlamaktadır. Örneğin, kalp sembolü dünya genelindeki tüm insanlara aynı mesajı verir. Aşk, sevgi, merhamet… Bu yönüyle evrensel dil görevi görmektedir. 

Yazar bu çalışmasıyla ”farkında olmadan hayatımızda yer verdiğimiz, üzerine şu ana kadar hiç kafa yormadığımız sembolleri, zihnimizde öğrenilen bir bilgiye dönüştürmüş” oldu.

Aldous Huxley sembollerin önemiyle ilgili şunu der:

“Dil, matematik, resim, müzik ve törenlerle ilgili çok çeşitli sembol sistemleri kullanıyoruz. Bu sembol sistemleri olmasaydı sanattan, bilimden, hukuktan, felsefeden ve hatta medeniyetin temel bilgilerinden bile yoksun kalırdık. Başka bir deyişle, hayvandan farkımız kalmazdı. ” (Aldous Huxley, syf. 11, a.g.e)

Sonuç olarak teknolojik ürünlerin yaygınlaşması ve dijitalleşmenin hızlanmasıyla beraber sembol ve işaretlerin de kullanım alanları daha da genişleyecektir. Bu sebeple kitabın okunması gereken güncel bir kaynak olduğunu, sembolleri tanımak isteyenler için bir başucu kitabı olduğunu da söyleyebilirim.

Bu vesileyle yazara bir teşekkür borçluyuz sanırım.

İyi okumalar…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ