“Kardeşlik hukuku”İslam’ın en temel ilkelerindendir.
Müslümanlığımızla övünen bizler, ne yazık ki İslam’ın bizlere öğrettiği kardeşlik ilkesini tamamen bir tarafa bırakmışız.
İnsanların bir arada yaşaması, kardeşliğin ve dostluğun hazzını alması varken herbirimizbir diğerimize karşı kin güder olmuş, kardeşlik muhabbetini maalesef dar kalıplara sıkıştırmışız. Kardeş olmanın verdiği sevgiyi, muhabbeti, o manevi ortamı ne yazık ki zehir zemberek bir ortama çevirmişiz.
Aynı dinin ve aynı yolun yolcusu olan bizler,aralarımıza giren karanlık ellerle birden bire birbirimize düşman kamplara ayrışmışız. Bu muhakkak ki Âlemlerinrabbi olan Allahazze ve cellenin bizden istemediği bir davranıştır.
Allah (cc)“Bütün mü’minler kardeştir” diyerek bizlere kardeş olduğumuzu, aramızda sorun oluncada “kardeşlerinizin arasını düzeltin.” (Hucurat10) diyerek bizlere görevimizi belirlemiştir. Akabinde de “Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının.”Diyerek bu ilkeye sıkı sıkıya sarılmamızı emretmiştir.
Biliyoruz ki Allahın istekleri biz Müslümanlar için emirdir. Yani farzdır. Namaz gibi oruç gibi…
Allah azze ve cellenin bu konuda ki emri kesindir. İman ettikten sonra Müslümanların asli görevi Müminleri kardeş görmektir. Kardeşler arasında ortaya çıkabilecek sorunları adil ve hakkaniyetle çözmek, kardeşliğin gerektirdiği hak ve hukuka riayet etmek gerekmektedir.
İslam Kardeşliği Müslümanların asli görevlerindendir.
Ne yazık ki günümüzde İslam’ın bu ilkesi ihlal edilmektedir. Müslümanlar kardeşlik hukukunu önemsememekte, hırs ve emellerine kurban etmekten kaçınmamaktadırlar. Müminlerin arasını en çok bozan, onları birbirlerine düşüren, düşman eden,ehli cemaat olduğu kabul edilen, herkese akıl ve öğüt vermekten geri kalmayan, kendilerini Allaha yakın gören ehli din ve ehli iman söyleminde bulunan zatı muhteremlerdir.
Ne yazık ki bu tefrika ve ayrımcılığı bizzat İslam adına yapmaya kalkışmaktadırlar. Oysa bu yaptıklarının islamla bir alakası yoktur. Onlar, bununla nefislerinin, hırslarının, heva ve heveslerinin emirlerini yerine getirmekten başka bir şey yapmamaktadırlar.
Allah’uTeala bizlere “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra anlaşmazlığa düşüp, birbiriyle çekişen kimseler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır.” Diyerek uyarırken ve Peygamberimiz (sav) “Birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları kardeşler olun." (B6066, Buhârî, "Edeb" 58; B5143, Buhârî, "Nikâh" 46) diyerek en önemli insanlık ilkesini öğretirken, bizlerin sırf arzu ve isteklerimiz için kardeşlik ilkesini ayaklarımızın altına almamız kabul edilebilir değildir.
Allah (cc) bizleri bilhassa kalplere vesvese veren insani ve şeytani xennasların şerrinden kendisine sığınmamızı emretmiştir. (Nas Suresi) Allah’ın peygamberi bizlere bu dinin prensiplerini öğretirken;
Ey Allah'ın kulları! Allah'ın size emrettiği gibi kardeş olun.
Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, küçük görmez. (Göğsüne işâret ederek) Takvâ buradadır, takvâ buradadır!”
"Kişiye, Müslüman kardeşini hor görmesi kötülük olarak yeter. Müslümanın her şeyi, kanı, namusu ve malı Müslümana haramdır.”
"Birbirinizle alâkayı kesmeyin! Birbirinize sırt dönmeyin! Birbirinize kin tutmayın!Haset etmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun!”diye emretmektedir. (Müslim, Birr28-32Buhârî de büyük bir kısmını rivayet etmiştir.)
Biz de tüm ulema ve ehli imanın ittifakla kabul ettiği gibi herkesi kardeş olmaya, kardeşlik hukukunu koruyup gözetmeye, sorunlarımızı hak,hukuk ve adalet içinde çözmeye, birlik ve beraberlik içinde olmaya davet ediyor ve Allah’ın emrini tekrar hatırlatıyoruz.