- 20-09-2021 13:53
- 128
Fahiş durumlar ve fahiş artışlar insanları zorluyor. Piyasanın kontrolsüzce artması ve hayat pahalılığı özellikle sabit gelirli olanların alım gücünü düşürdü.
Türkiye’nin her tarafında artan fiyat artışları kontrol yapılmasını gerektirmektedir. Kapitalist sistemin getirdiği acımasızlığı iliklerimize kadar hissediyoruz.
Serbest Piyasa, elinde imkân olanların istediğini istediği kadar artırması anlamına gelmemelidir. Dar gelirli, asgari ücretli ve sabit gelirli bu durumda ne yapsın?
Birbirini takip eden fahiş fiyat artışları nereye kadar devam edecek? Kim bunlara bir dur diyecek? Bunlarda insaf, merhamet ve ölçülülük olmadığına göre fahiş fiyat artışlarını sınırlamak gerekir.
Özellikle kira atışları ve ev satış fiyatları çok fazla arttı. Halen de artmaya devam ediyor. Batman’da ev kiraları 3500-4000 TL aralığına dayanmışsa artık dur demek gerekmiyor mu?
Arsa fiyatları arsa sahipleri yüzünden inanılmaz boyutlara ulaştı. Arsa fiyatları yüzünden ev fiyatları da yükseldi.
Ama spekülasyonlar, sanal ev satış fiyat yükselişleri, piyasayı yükseltme girişimleri vs yüzünden tüketici, asgari ücretli, dar gelirli ne yapsın?
Tüketiciyi; bu insafsızlıklara, bu vicdansızlıklara karşı kim koruyacak? Halkı Müslüman olan bir Ülkede her türlü fırsatçılık almış başını gidiyor.
Batman’da ev satış fiyatları 1 milyon TL ‘nin üzerine çıkmış. Batman’da bir evin fiyatı nasıl bu kadar yükselebilir?
Artık bir düzenleme ve kontrol gerekiyor. Bu insanların yaptıkları evlerin maliyet analizini yapmak gerekiyor. Maliyet analizi ile bir ev kaça mal olmuşsa maliyet fiyatının üzerine konulacak olan kar oranı ile ilgili tavan fiyatı belirlenmelidir.
Kira artışları açıklanan TÜFE oranı (2020 yılı için yüzde on beş) üzerinde olmamalıdır. Yüzde on beş üzerinde yapılan kira artışları şikâyet edilmelidir.
Yeni kiraya verilen evler için de düzenleme yapılmalıdır. Yeni kiraya verilen evler maliyet oranlarına göre belirlenen tavan fiyatları üzerinde kiraya verilememelidir.
Maliye müfettişleri satılan evlerin gerçekte kaça satıldığını banka hesapları ve ilanlarda belirlenen fiyatları kontrol ederek araştırmalıdırlar.
Belediye rayiç bedelleri üzerinden yatırılan emlak vergisi ile araştırma sonucu çıkan gerçek değer arasındaki farkı ödettirmelidirler.
Hadisi Şerif’te; “Merhamet etmeyene, merhamet edilmez” deniliyor. O halde fahiş fiyat artışlarına sebep olanlara merhamet edilmemesi gerekir.
Sadece fahiş fiyat artışlarından rahatsız olmak yetmez. Bundan etkilenen insanların da elinden geleni yapması gerekir.
Evini fahiş fiyata kiraya vermek için mevcut kiracısını evden çıkarmaya çalışan ev sahiplerine karşı elden geleni yapmak gerekir.
Bir defa kira kontratı yapmak gerekir. Mümkün olduğunca yüksek süreli kira kontratı yapıp, kira kontratında şartlar ve artışlar belirlenmelidir.
Haksız evden çıkarmalar, haksız sebepler, süresinden önce çıkarmalar vs karşısında ev sahibine karşı direnilmeli ve dava yoluyla hak talep edilmelidir.
Maalesef öyle bir döneme geldik ki, artık bir Memurun veya bir İşçinin maaşından biriktirerek ev sahibi olması mümkün değildir.
İnsanlar arasındaki uçurum giderek artmaktadır. Zengin giderek zenginleşmekte, fakir ise giderek fakirleşmektedir.
Çarşı, Pazar fiyatları yaşayan her insanı ilgilendirmektedir. Gelir düzeyi belirli bir standardın üzerinde olan Zenginler muhtemelen çok fazla etkilenmemektedir.
Ancak asgari ücretli, dar gelirli ve İşçi, Memur gibi sabit gelirliler bu fahiş fiyatlardan çok etkilenmektedir.
Alım gücü giderek düşen insanlar her geçen gün yaşam kalitelerini düşürmek zorunda kalmaktadırlar. Bu fahiş fiyatları ve hayat pahalılığına bir dur demek lazım.
Aksi takdirde freni patlamış kamyon gibi kamyon bir yere çarparak duracaktır.