- 14-05-2019 21:52
- 12
Her Ramazan ben de oruç tutan her biriniz gibi, ayarları ramazana uyarlamak için 3 beş gün yalpalarım. Acıkırım, susarım, uyur uyanır, gerilirim, ayarlar oturana kadar birkaç gün baş ağrısı çeker sonra kendime gelirim de ben ve haliyle yakınımdakiler selamete kavuşur.
Bugün itibariyle Ramazan’ın 10 gününü geride bırakırken önümüzdeki 20 günle nasıl bir güçlük yaşayacağımıza dair çeşitli ön görülerim olsa da Ramazan geleneğimizdir; gerilmeden, sinirlenmeden geçiremeyeceğimi biliyorum.
20 gün mü kalmış bak gerildim yine.
Şimdi mesele yemek içmek değil, mesele hiçbiri değil ama şu dönem özellikle bütün ülkenin bütün toplumun seçim atmosferine sokulması ve atmosferde körüklenen tahammülsüzlük, tehdit ve saldırı ve ağza alınmayacak küfürler üzerinden yürütülen kampanyalar beni de sizin gibi çileden çıkarıyor.
Dilime gelen onca kelime ağzımı doldurup doldurup kusamıyorum ya hiçbirini, korkum o ki kusamadığım çıkarıp atamadığım onca şey beni zehirleyecek diye korkarken her gün bir yenisi ekleniyor üstüne.
Her defasında orucum bozulacak diye korkuyorum ya Diyanete başvurup bu Ramazana özel seçim paketi olarak bir fetva başvurusunda mı bulunsam.
Olmadı herkese, kişilere dönük değil de sadece siyasi figürlere dönük olsa da olur. O da olmadı birkaç kişiye özel de olsa olur yoksa duyup da diyemediklerimiz zehirleyecek hepimizi. Demek var demek var tabi ne var deyiver işte diyorsunuz ama olmuyor.
Ben fetvamı istiyorum en azından bu Ramazanaözgü en azından su seçimi atlatana kadar. En azından birkaçına dönük de olsa kurtarır.
Edepsizliğin, yalanın, düzenbazlık, dolandırıcılığın güç sahiplerince bu kadar hoyratça zalimce kullanıldığını hatırlamıyorum.
Aslında seçim kararı aldılar madem Ramazan’ı erteleyebilirlerdi. Olmaz demeyin o da olur. Onlar isterse olur.
Kılıf mı? Kılıfı mı kaldı arkadaş, onu geçeli çok oldu. Kılıfına uydurmak gibi bir huyumuz yok artık. Ben yaptım oldu, ben yaparım olur.
“Ya da bilmediğimiz şeyler var bizim” anahtar cümle.
Geçen de vicdanını sevdiğim ama felaket çağı senaryolarından korktuğum bir hekim arkadaş bana küçük bir metne dair bir fotoğraf attı. Ne diyordu?
“Müslüman adaletsiz olamaz.
Müslüman vicdansız olamaz.
Müslüman ırkçı olamaz.
Müslüman zalim olamaz.
Müslüman hırsız olamaz.
Müslüman ötekileştirici olamaz.
Müslüman tekleştirici olamaz.
En önemlisi de Müslüman bunlara susamaz, susarsa da desteklemez, onaylarsa Müslümanım diyemez.”
Yani anlayacağınız üzere, şu aralar Müslüman sıfatıyla sahne alıp gösteri yapanların,bütün yaptıklarını koyabilirsiniz listeye.
Fetvamı istiyorum arkadaş, yoksa dilimde birikenler zehirleyecek beni.
Hem daha geçende, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, Ramazan ayı öncesi fetvada bulunarak, "Nikotin bandı orucu bozmaz. Kural olarak orucu bozan şeyler, vücuda normal yollarla giren maddeler ve cinsel ilişkidir" açıklaması yapmadı mı?
O zaman küfür niye bozsun ki. Değil mi ama...