Fiyat yerine ürün adedini yazma dönemi

Fiyat yerine ürün adedini yazma dönemi

Temel gıda maddelerindeki fiyat artışı durdurulamıyor.

Zamlara bir de Ramazana özel zam eklendi.

Marketlerdeki ürün fiyatları bazen saatlik bile değişebiliyor.

Aylar önce köşemde “marketlerde etiket görevlisi dönemi“ diye yazdığımda fiyatlardaki hızlı değişikliğe dikkat çekmiştim.

Ekonomi konuları, en sevmediğim yazılardır.

Ekonomi konusunda iyi bir analist değilim.

Ancak toplumun halinden iyi anladığım için ekonomik gidişatı ve özellikle vatandaşın gündemini ve dertlerini çok iyi hissedebiliyorum.

Bu hissiyatımı güçlendiren en önemli neden de toplumsal meselelere siyasi bakamıyor oluşumdur.

Hakikat ve vatandaştan kopuk olmadığım için bu ara sık sık ekonomi ile ilgili yazılar yazdığımın farkındayım.

Emin olun yazılacak çok konu var ama vatandaşın gündemi hayat pahalılığı olunca ister istemez bu konu üzerinde durma mecburiyeti hissediyorum.

Yazılarımdaki temel amacım ekonominin başındaki yetkililerin hakikatin farkına varıp çözüm üretmelerini sağlamaktır.

Marketlerde etiket görevlisi dönemi başlıklı yazımda da piyasanın durumu ve fiyatlardaki artışa dikkat çekmiştim.

Bu yazımın başlığındaki fiyat yerine adedini yazma dönemi de ekonomik piyasadaki gidişatın göstergesidir.

Sadece vatandaş değil, esnaf da çok dertli.

“Sattığımız ürünün yerine yenisini koyamıyoruz” diye sitem ediyorlar.

Fiyat yerine alınan ürünün adedini yazma dönemini bizzat muhataplarından dinledim.

Yakın zamanda ekmeğin fiyatının artması ve gramajın düşürülmesi nedeniyle bir yılda yüzde 100 zamma rağmen kazancından memnun görünmeyen fırıncıdan ilk örneği vereyim;

Fırıncının anlattığına göre un bayileri, parası ödenmeyen borçlu her un torbasını fiyat olarak değil, adet olarak yazıyormuş.

Nedeni ise un fiyatındaki istikrarsızlıkmış.

Diğer bir örnek de kırtasiyeci esnafından;

Bir yılda yüzde 250 oranında rekor zam gören fotokopi kâğıdı satışı ile ilgili.

Toptancıda kağıt alırken, ya peşin para verilmesi gerekiyor ya da adet olarak yazılıyormuş.

Toptancılar ve bayiler, borç verdikleri ürünlerde fiyat yerine ürün adedini yazarak kendilerini sağlama alma yolunu bulmuş.

Bu yöntemle sattıklarının fiyatı artarsa bile hem yerine yenisini koyabiliyor hem üründe kazandıkları kâr oranını sağlama alıyor.

Bu durumda zararlı çıkan ise küçük esnaf oluyor.

Özellikle peşin parası olmayan esnaf, bu durumdan çok etkileniyor.

Fiyatı belli olmayan ürünü fiyatlandırırken ve pazarlarken ne diyeceklerini bilmiyorlar.

Bu belirsizlik yüzünden ticaretlerinden ve satışlarından memnun değiller.

Piyasadaki bu gidişata dur diyecek yeni ekonomik önlemler şart.

Bizim gördüğümüz bu gerçekleri, herkesin görüp kabul etmesi gerekiyor.

Fiyat yerine ürün adedinin yazılmasından ciddi manada dersler çıkarmak gerekir.

Eskiden bu uygulama sadece altın borçlanmasında şahit olunuyordu.

Şimdi birçok ürüne altın muamelesi yapılıyor.

Bu ve benzer yöntemler ekonomide istikrarsızlığa yol açıyor.

Piyasayı rahatlatacak yeni tedbirlerin alınması gerekir.

Ancak bu şekilde enflasyon iner ve hayat pahalılığının önüne geçilebilir.   

Umarım bu uyarıya ön yargılı bakılmaz, basite alınmaz ve dikkate alınır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ