- 28-10-2018 19:45
- 42
Vali bey ile başlayalım.
Gidenin arkasına konuşulmaz derler ama biz konuşacağız. Vali bey çok kritik ve zor bir zamanda geldi Batman’a. 15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen önceydi. Daha tebrik ziyaretlerini kabul ediyordu.
Önce darbe sonra Ohal, operasyonlar falan derken, büyük bir yoğunluk yaşandı. Ardahan gibi sakin bir yerden sonra Batman, tabii ki bazı zorluklara gebeydi ama beklenmeyen durumlar olayı çok farklı bir noktaya taşıdı.
Yaşanan bu badireler başarı ile atlatılıp tecrübe hanesine pozitif olarak yazılınca, terfi ataması kaçınılmaz oldu.
Manisa oldukça iyi bir atama. Bu, Ankara’nın yapılan çalışmalardan memnuniyetini gösterir.
Biz geriye dönüp baktığımızda özellikle 3 şey geliyor aklımıza.
1 okuyan Batman tablosu
2 Sigara ile mücadele
3 Halka dokunan vali
Vali bey okuma noktasında çok ciddi girişimlerde bulundu. Çocuklara gençlere ve yetişkinlere okuma kültürünü aşılamak için burada sayamayacağımız kadar çok çalışma yaptı. Bunda da başarılı olduğu kanısındayım.
Artık yeni nesil kitaplarla çok daha yakın ve içli dışlı.
Sigara ile mücadele de her ne kadar çok çalışsa, uyarılarda bulunsa, kamu kurumlarını bu konuda sürekli teyakkuza geçirse de istenen sonuca ulaşamadı. Hala birçok cafe, restoran, esnaf ve kamu kuruluşunda ciddi manada sigara içiliyor.
Gazetemizin patronu Ercan bey bile sigarayı bırakmadı. Halbuki tüm basının karşısında cebindeki paketi alıp üstüne tarih attırmıştı. Birkaç gün içmedi ama sonra devam. Bu bir ihbar değildir ama Ercan abi başta vali beye olmak üzere hepimize söz vermişti…
İnşallah yeni valimiz bayrağı kaldığı yerden devralıp mücadeleyi devam ettirir.
Halka dokunan valiye gelince. Bu bölgenin en büyük sorunu bu aslında. Devletin hep soğuk yüzünü gördük. Uzak olunca soğuk olur ve başkası nasıl anlatırsa öyle olur.
İşte vali bey, başkasının anlatmasına izin vermeden, evine, kahvesine,dükkanına, bahçesine oturup ben buyum dedi. Devlet böyle, vali böyle dedi. Yalan söyleyenlerin değirmenine suyu kesti. Buda baktığımız da akılda kalabilecek bir haslet.
Kitap fuarı da aslında okuma alışkanlığımızın bir perdesi. 2 yıldır düzenlenen fuar çok yoğun ve zengin geçiyor. Yazarlar, okurlar, yayıncılar ve tüm Batmanlılar durumdan memnun herkes beklentisini fazlasıyla karşılayabiliyor. Bu konuda çocuklara dağıtılan küçük alışveriş çekleri çok güzel.
Yanılmıyorsam bu sene 10 bin civarında kitaba dönüşecek alışveriş çeki dağıtıldı öğrencilere. Bunların hepsi çocukların hayal dünyasına kocaman bir pencere açtı. Yazarlarla tanıştı, kitaplara dokundu, onları alıp eve getirme ve okuma fırsatına kavuştu.
Güzeldi, bizim içinde kitapları ve yazarları daha yakından tanıma ve karşılaştırma fırsatı doğdu.
Stand stand dolaşıp kitap okuduk, iş öyle bir noktaya geldi ki bir defasında bayan görevli “abi biraz daha okusan parasını alacağım çünkü kitap bitti” dedi.
Bazı yayın evleri ve yazarları eleştirdik. Mesela bir kitapta yazar, Sheskper’in sözünü yazıp İlmin kapısı olan hz. Ali’nin de bu konuda onu desteklediğini yazmıştı. Yayın evi temsilcisine yazarı sordum o olmayınca yazara bunun bildirilmesini istedim. Hz Ali Sheskper’den yaklaşık 1000 yıl önce yaşamış. Aynı zamanda da kendisinin de ifade ettiği gibi ilmin kapısı. Burada roller yer değiştirmiş. Bu konuda daha hassas olunması gereğini vurguladım.
Başka yazar arkadaşlarla başka konuları ayak üstü münazara edip hoş sohbet ve tartışmalarımız. Oldu.
Allah vesile olanlardan razı olsun.
Şehitlerimize değinmeden geçemeyeceğim. Donana kadar dik duran kahramanlarımızı cedlerinden tanıyoruz. Onlar ne soğuğa nede hiçbir dünyalık güce baş eğmezler. Bedenleri taşıyamadı bu kahraman ruhları ve ayrıldı.
Onlar tabii ki yaşıyor. Ama bu durumun mutlaka incelenip araştırılması gerekiyor. Kahramanlarımızın moralini bozmayacak şekilde. Hem sahipsiz olmadıklarını bildirecek hemde onları evladı gibi sahiplenen komutanlara haksızlık etmeyecek şekilde.
Biz ölümden korkmuyoruz ama ölüme gönderen ihmallere de eyvallah etmiyoruz. Varsa böyle bir ihmal mutlaka çıkarılsın. Benim Mehmedimin gözü arkada kalmasın. İhmal yoksa da kimse bunu polemik konusu yapmasın.
Bu çocukları yetiştiren anaların ellerinden öpüyorum. Bu kahramanları yetiştiren yürekler, bu acıyı kaldıracak kadar da dirençlidir.
Başları sağolsun Allah bu tür acıları bir daha yaşatmasın.
Aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kaın…