GAZETECİLER GELİP GÖZLEMLEDİLER

Türkiye genelinde en üst çatı örgüt konumundaki Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK)  ülke genelinde 86 gazeteci cemiyeti ve bunları bünyesinde toplayan 8 federasyonun bir araya gelmesiyle oluşmuştur.

Bu hafta sonu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) Yönetim Kurulu Üyeleri 7. Başkanlar Kurulu Toplantısı için Mardin’deydi.

Biz de kurul üyesi olarak Batmandan Mardin’e toplantıya katılmak için gittik.

Toplantının bu dönemde Mardin’de gerçekleşmesi bizim için önemliydi.

Ulusal basında bölgemizle ilgili genelde terör ve şiddet haberleri yer aldığından insanların buraları gelip görme düşüncesinden itinayla kaçındığını biliyoruz.

Toplantıya katılmak için Türkiye’nin farklı illerinden gelen (TGK) üyelerinin Mardin’de olması, hayatın buralarda diğer şehirlerdeki gibi normal akışında devam etiğini anlatmaları için önemliydi.

Basın, önemli yaptırımı olan güçlü bir meslek gurubu.

Bölgemize gelerek bulundukları şehirlerde gördüklerini, gözlemlediklerini anlatarak buralara gelmekten çekinen insanlara aslında gelmemeleri için hiçbir sebeplerinin olmadığını en iyi anlatabilecek kişilerdir.

Buralarda sadece olayların olmadığı ve hayatın normal akışında devam etiğini, gelinip görülmesi gereken yerler olduğunu en iyi anlatabilecek meslek gurubudur.

Biz de toplantıya katılmadan önce biraz Mardin’i gezelim dedik.

Tarihi içimize çekelim,  taş sokaklarında yürüyelim…

Her taşında, her karesinde ayrı gizemi olan, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Mardin’de bu dönemde turist kaynaması gerekirken, sokaklarında turist olarak bulunan yabancılar belki de sadece bizlerdik

Biz de bu kadar gazeteci bir araya gelmişken Hasankeyf’te ağırlamadan yollamak olmaz dedik ve Mardin toplantısına Hasankeyf gezisini de ekledik.

Batman deyince aklımıza ilk olarak Hasankeyf gelir.

Biz de “Hasankeyf’i kurtaramadık konuklarımıza sunabildiğimiz kadar sunalım” dedik.

İlerde böyle bir tarih, böyle bir şehir olmayacak. Bundan sonra sular altında yaşayacak şehrin son tanıkları olacağız.

Mardin’in Hasankeyf’in ya da bölgemizin başka bir şehrinin Türkiye’deki diğer şehirlerden daha fazla tehlikeli olmadıklarını görmüş oldular. Aslında düşününce Türkiye genelinde hiçbir yer ekstra güvenli değil.

Gezi sonrası gerçekleştirilen toplantımızda bölgemizde ve ülke genelinde yaşanan olaylar hakkında konuşuldu.

Basın mensuplarının yaşadıkları sıkıntılardan,  zorluklarından, olanaksızlıklarından bahsedildi.

Yıllarını bu işe vermiş, bu işi gönül bağıyla yapmaya çalışan Türkiye genelinde en üst çatı örgüt konumundaki Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Üyeleri, yaşanan sıkıntıları birlikte değerlendirdi.

Başta basının gücüne yaptırımı olan bir meslek gurubu olduğuna değinmiştim.

Bu yüzden en çok müdahale edilmek istenen, en çok ele geçirilmek istenen meslek gurubu da oluyor.

Zor şartlarda görev yapmak zorunda kalan basın emekçileri, yaşadıkları maddi ve manevi zorluklar karşısında görevlerini icra ediyorlar.

Bu dönemde zor bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte yaşananlar basın mensuplarına da yansıyor. 

Bir ülkenin en temel yapı taşı olan demokrasi, ülke basınının bağımsız olmasından geçmektedir.

Özgür basın, demokratik sistemin korunması ve güçlendirilmesi açısından son derece önemlidir.

Ülke, demokrasi, eşitlik ve adalet adına iyi olmak istiyorsa basına keyfi müdahalelerden kaçınması gerekir. 

Demokrasinin yapı taşı, özgür ve tarafsız basın güçlendirilmelidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ