Gençlerimiz, canlarımız, ciğerimiz, sevdamız ve geleceğimizdir ve en büyük mirasımızdır.
Gençler! Sizler bizim en değerli sermayemizsiniz. Bizlerin tüm çalışma ve uğraşısı sizlere iyi bir gelecek hazırlamak içindir. Bizler sizler için varız.
Sizler ise bizlerin eli ayağı, gözü kulağı, hayattaki desteği, kuvveti kısacası geleceğimizsiniz. Bizler, birbirimizin tamamlayıcılarıyız. Bu nedenle sizleri çok seviyoruz.
Sizleri yetiştirip geleceğe hazırlamak için tüm sermayemizi feda etmekten çekinmeyiz.
Bizler; anne babalar, öğretmenler ve birer büyüğünüz olarak, dişimizi tırnağımıza takıp elimizden gelen her şeyi sizler için hazırlıyoruz.
Anne ve babalarınız hiç kimseye yapmadıkları fedakârlıkları, hizmet ve çalışmaları sizler için yapmaktan kaçınmıyor. Sizlerin rahatı ve huzur için ellerinden geleni yapıyorlar.
Öğretmenleriniz sizlerin iyi bir gelecek sahibi olabilmeniz, toplum da iyi bir yer edinebilmeniz, gelecekte daha az sorunla karşılaşmanız için gece gündüz sizler için çalışıyorlar.
Okullarımız, huzur bulduğunuz yuvalarınız, en iyi dostlukların oluştuğu evleriniz, en iyi arkadaşlıkların kurulduğu mekânlarınızdır. İçinde en çok rahat ettiğiniz koşup oynayabildiğiniz eğlenebildiğiniz yerlerdir.
Öğretmenleriniz; anne ve babalarınızdan daha fazla görüştüğünüz kimselerdir. Onlar, sizlere yardımcı olabilmek için vardır. Sizlere sahip çıkabilmek için, doğruyu yanlışı tanıtmak ve öğretmek için vardırlar. Sizleri yanlış ve hatalardan uzaklaştırmak, bilmediklerinizi öğretmek için çabalamaktadırlar. Sizlerin en çok nazlarınızı çeken yine olardır. Sizlere doğru davranışı kazandırabilmek için çoğu zaman hatalarınıza, yanlışlarınıza, işlediğiniz hatalara, göz yummaktadırlar.
Onlar, sizlere bir şeyler kazandırabilme uğruna tüm bu yanlışlara sabretme erdemliğini göstermektedirler.
Evet, onlar sizlere karşı sabırların en büyüğü olan kuyudaki Yusuf’un sabrını göstermektedirler. Sizlerde kendinize layık olanı yapmalı, başta anne ve babalarınıza sonra öğretmenlerinize, ister yakın ister uzak tüm büyüklerinize karşı saygı göstermeli, muhabbet duymalı, güzel duygular beslemeli, davranışlarınızda ölçülü olmalısınız.
“Sizler nasıl idare edilmek isterseniz öyle yönetilirsiniz.” Diyor Peygamber efendimiz (sav). O halde sizler üzerinize düşen görevleri yerine getirdiğiniz kadar karşılık göreceksiniz.
İzzetli, onurlu, şahsiyetli bir kişiliğe sahip olup, “Ben nasıl hareket edeyim ki istemediğim bir tavırla karşılaşmayayım.” diye düşünmek gerekiyor. İşte o zaman her şeyin ne kadar kolay ve güzel olduğunu daha iyi görecek ve şahit olacaksınız.
Eğer, sizlere bazen kızıyor, bazen üzüyor, bazen zorluyorsak bu sizlerin geleceğe dahi iyi hazırlanmanız içindir. Bazen Sizleri daha iyi bir gelecek için kırmaktan kaçınmıyoruz.
Çünkü biliyoruz ki “Bugün hayatın zorlukları ile karşılaşmayanlar gelecekte pişman olacakları çok şeylerle karşılaşacaklardır.”
Gençler, sizler bizim her şeyimizsiniz. Geleceğimiz, istikbalimiz, umudumuz, yaşama sevincimizsiniz.
Sizin varlığınız bizleri hayata bağlamaktadır. Çünkü dünya sadece yeme içme ve eğlence yeri değildir. Sadece geçici zevklerin tadıldığı yerde değildir. Dünya daha ilerilere hazırlanılacak bir imtihan yeridir.
Hayatın lezzeti ve imtihanın başarısı insanların birbirleri ile yardımlaşması ile güzeldir. Birbirlerimize sahip çıkmakla, iyilik ve güzellikte yarışmakla güzeldir.
Bizlerin için ailesine ve toplumuna faydalı bir nesil yetiştirmesi en büyük mutluluktur. Bu uğurda çalışmamız, uğraşmamız, mücadele vermemiz bizleri hayata bağlamaktadır. Bilesiniz ki gerçek mutluluk kendine, ailesine ve toplumuna faydalı insanlar yetiştirmişle elde edilir.
Gençlerimizi seviyoruz.
Sizlerin sevinci bizlerin sevinci, sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğudur. Huzur dolu hayır ile yoğrulmuş güzel bir yaşam dileğiyle…