- 17-08-2015 20:51
- 136
Orta yaş ve üzerindekiler sıkıyönetim ve olağanüstü halin ne anlama geldiğini iyi bilir.
Bir zamanlar Ülkemiz sıkıyönetim ile yönetildi.
Sıkıyönetim ile özgürlüklerimizin kısıtlandığı, seyahat ve dolaşım özgürlüğünün olmadığı, istenildiği şekilde yazmanın ve konuşmanın yapılamadığı dönemlerin tekrar geri gelmesini aklıselim hiç kimse istemez.
1970’ler ve 1980’ler olayların tırmanışı ölümlerin ve öldürülmelerin sıklıkla yaşanması ve sonrasında askeri darbelere zemin oluşturulması...
Karanlık eller ve karanlık güçler Türkiye’nin hiçbir zaman istikrara ve huzura kavuşmasını istemedi.
“Tarih tekerrürden ibarettir. İbret alınsaydı hiç tekerrür eder miydi?” diyor yazar. Tarihin tekerrür etmemesi için hepimizin ibret alması gerekir.
Ülkeyi karıştıranlar ve kaos yaratmak isteyenlere karşı sağduyulu davranıp geriye dönüşü istemediğimizi ortaya koymalıyız.
Bu şekilde gidişin bize “U” dönüşü getireceğini iyi bilmeliyiz.
Esnafın, işçinin ve memurun genel olarak istikrarın sürmesinden dolayı kaybının olmadığı veya az olduğu günlere dönmemeliyiz.
Demokratik standartlarımızın yükseldiği, AB kriterlerinin göz önüne alındığı, askeri vesayetin bittiği bir yerden tekrar eski durumumuza mı döneceğiz?
Karayollarında adım başı bir askeri kontrolün olduğu, o kadar çok kimlik kontrolünün yapılmasından gına geldiği zamanları ne çabuk unuttuk?
Faili meçhullerin yaygınlaştığı yılların karanlık ve örtülü olaylarını ortaya çıkarma arayışında olduğumuz bir seviyeye gelmişken tekrar geriye gitmek hangi anlayışın neticesidir?
Bu milletin çektiği acılar ve sıkıntılar bitmeli artık. Ancak millet çektiği acıları bitirmek istiyorsa karanlık odaklar, tahrikler ve provokasyonlar karşısında sağduyulu olmalı.
Nüfusunun yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu halk, değerlerine sahip çıkarak huzur bulur.
Geçmiş olayları düşünen ve nerede ise her gün bir genç insanın toprağa verildiği, insanların huzuru ve asayişi mumla aradığı günler...
Huzuru ve asayişi zor bulan bizler, yakaladığımız huzur ve asayişi erken kaybetmemeliyiz.
Birilerinin huzurumuzu bozmasına müsaade etmemeli ve doksanlı yıllara geri dönüş sinyallerinin verilmesine engel olmalıyız.