- 08-02-2016 18:41
- 144
Gösteriş yapmak, caka satmak, hava atmak toplumumuzun en büyük hastalıklarından biri oldu.
“Dostlar Alışverişte Görsün!” özdeyişi boşuna söylenmiş değil. Toplumun gösteriş merakı nereden geliyor?
Araba ile hava atmak, kıyafet ile gösteriş yapmak, yediği yemeği gösterme nereden gelen bir düsturdur?
Önceleri böyle bir adet ve geleneğimiz yok iken maalesef şu anda çok rağbet edilen hareket tarzı olmuş.
Özü olmayan İnsan’ın kışır olmasını engelleyemezsiniz. Bilgisi, görgüsü ve ahlakı ile ön planda olması gereken insan, günümüzde dış görünüşü ile parası ile makamı ile kendini gösterir olmuş.
“Fakir, fukaraya yardım ediyorum”u göstermek için kendinin giyemeyeceği eski elbisesini fotoğraflayarak, çerçeveleterek basına ve medyaya sunmanın, gösteriş yapmanın hangi değerde, hangi gelenekte, hangi dinde yeri vardır?
Ailesi ile çıktığı yemeği sosyal medyaya servis edenin, yediği yemekle övünenin ahlaki yapısını anlamak mümkün değil.
Sosyal medya (facebook, twitter) ile her anını paylaşanın zamanı mı çok, yoksa gösteriş yapma hevesi mi var?
Yediği yemeği göstermenin, gittiği kafenin reklâmını yapmanın, ailesini ve çocuklarını göstermenin kime ne faydası olur?
Okumayan, sorgulamayan, düşünmeyen, özüne bilgi ve değer katmayan toplum, yüzeysel bir toplum haline geldi.
Artık bilgisi, düşüncesi, fikri ve ilmi yönden ön planda olması gereken insan, giydiği marka elbiseyle, yediği yağlı yemekle, bindiği lüks arabayla kendini göstermeye başladı.
Değerlerimiz değişti, yapımız değişti, ilkelerimiz ve geleneklerimiz değişti.
“Ye Kürküm Ye” özdeyişi bugün tam da yerini buldu.
İnsana giydiği elbise ile değer verme, altındaki araba ile bir insanı önemli veya önemsiz yapma, gittiği kafeye göre değer biçme “insanı değerlendirme kıstasları” olmuş.
Mevla’nın “Nice insanlar gördüm üzerlerinde elbise yok, Nice elbiseler gördüm içinde insan yok!” sözü, düşünmeye değer bir sözdür.
Gösteriş toplumu sadece vitrinin olduğu bir toplumdur. Resim var, ses yok; elbise var, içi yok; kabuk var, özü yok; ceset var, ruh yok.
Gösteriş toplumu, gösteriş dindarlığını beraberinde getirdi.
Allah’ın rızasını gözetmek yerine, kula yaranmak gösteriş dindarlığının amaçlarından biridir.
Desinler diye, görsünler diye, bilsinler diye yapanlar, tribüne oynayanlar “özü boş, kışırı bol olanlardır”