Güçlü nesil, güçlü gelecek

Güçlü nesil, güçlü gelecek

Hiçbir olağanüstü başarı, aşılmamış yollar denenmeden, hiyerarşik düzeni koruyup bütçe sınırları içinde kalarak elde edilemez; bu anlamda bizler,  çocuklarımıza nitelikli bir eğitim sunarak onların yeteneklerini ve potansiyellerini en iyi şekilde geliştirmelerini amaçlamalıyız. Bunun yanı sıra okul ortamında ilişkilerin daha ölçülü ve daha medeni olmasını sağlamalı, her çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için uygun zemini hazırlamalıyız.

Üzerinde yaşadığımız bu coğrafya, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış zengin tarihi ve kültür mirasına sahip bir coğrafyadır. Bizler de bu mirası çocuklarımıza aktarmaya, onların dünya vatandaşı olmalarını sağlamaya ve kendi kimliklerini korumalarına yardımcı olmalıyız.

Bizler şunu iyi görüyoruz ki imkanı olan aileler çocuklarını daha iyi yetiştirmektedirler. Bu durum dünya genelinde kabul görülmüş bir gerçektir ancak bu gerçek sadece maddi imkanlar doğrultusunda sınırlı kalmamalı, aynı zamanda çocuklarımıza doğru sorumluluklar vererek onları hayata hazırlamak da büyük önem taşımaktadır. Böylece çocuklarımıza her istediklerini vermek, onları ödüllendirmek değildir; aksine bu bir tür cezadır çünkü bu şekilde büyüyen çocuklar her şeye hakları olduğunu düşünerek hayattan sürekli bir beklenti halinde olurlar işte bu yüzden disiplinli olmak çok önemlidir.

Disiplin, tutarlılıktır; yapmak istemediğimiz bir şeyi yapmamak ve yapmamamız gerekeni yapmamaktır. Bu disiplin sayesinde başarı kazanılır. Zorluklarla karşılaşmadan, potansiyelimizi tam olarak ortaya koyamayız. Konfor alanında kalmak, gerçek gelişimi engeller çünkü her türlü gelişmenin arkasında zorluklar ve sıkıntılar yatmaktadır.

Çocuklarımıza yaşlarına uygun sorumluluklar vermeliyiz çünkü sorumluluk duygusu gelişmeyen bir çocuk, empati yapmayı öğrenemez. Üzülmesine engel olduğumuzda, bu çocuğun empati duygusunu zayıflatır bu yüzden çocuklarımızla aramızdaki disiplin köprüsünü asla yıkmamalıyız.

Sonuç olarak, amacımız kendisi, çevresi, ülkesi ve dünya için iyi bir insan yetiştirmek olmalıdır. Çocuklarımıza bu değerleri aşılayarak onları sadece bireysel değil, toplumsal sorumluluk sahibi insanlar olarak yetiştirmeliyiz.

Unutulmayalım ki; başarı için terlemek, düşmek ve tekrar ayağa kalkmak şarttır. Murakami’nin dediği gibi, "Fırtınadan çıktığınızda asla fırtınaya giren insan olamazsınız." Cemil Meriç ise bu konuda, "Ulu çınarlar fırtınalı topraklarda yetişir," diyerek zorlukların insanı güçlendirdiğini vurgulamıştır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
Ali Doğu
Ali Doğu 1 ay önce
Bahçelievler mahallesi 1623. Sokak no 5/8 Batman Çok güzel şeyler yazmışsın yeğenim Allah sağlık ve afiyet versin yalnız bu ülkede görmüş olduğumuz hainliklar ve üçkağıtçılılar adam kıyma yerine tavuk kemikleri veriyor bal yerine reçel veriyor tereyağı yerine patates veriyor ver hâsıl yumurta bile kirletiliyor sanki köy yumurtası gibi bize satıyorlar bu nesli kim yetiştirdi demek ki burada bir eksiklik var İslami bir eksiklik var haksız kazanç var halbuki bakıyoruz bütün Müslüman ülkelerde bilhassa ülkemizin ecdatlarına bakıyoruz ahilik denilen bir müessese var bu müessesede dürüstlük var tartıya dikkat ediliyor helal ve haram var dünya değerleri eğer İslami değerleri katmasanız eksik kalır bunları yetiştiren analar önemlidir yazınız için tekrar teşekkür ediyorum senin gözlerinden öpüyorum selamlar