Gündemimiz seçim

Gündemimiz seçim

Türkiye’de olduğu gibi Batmanda da gündem seçim.

Artık kimse depremi, ekonomik krizi ve yaşam şartlarını konuşmuyor.

7’den 70’e herkes 14 Mayıs’ta yapılacak seçime kitlenmiş.

Hangi yayın organını açsanız seçim üzerine yorumları ve haberleri görürsünüz.

Dediğim gibi herkes asrın felaketi olan depremi konuşmuyor.

Artık kimse Kızılay’ın çadır satmasını dile getirmiyor.

Artık kimse ekonomi üzerine yorumlar yapmıyor.

Bu durum bazılarına normal gibi geliyor.

Aslına bakarsanız seçime 40 gün gibi bir süre kalmasından dolayı seçimi konuşmakta normal.

Şimdi benim aklıma takılanı sizlerle paylaşayım.

14 Mayıs’ta yapılacak seçimde Cumhurbaşkanı belirleneceği gibi 600 milletvekili de seçilecek.

Bana ilginç gelen durum ise 600 milletvekilliği için 20 bine yakın kişi müracaat etmiş.

Batman’ın 5 vekilliği için ise 120 kişi aday adayı olduğunu açıkladı ve müracaat etti.

Haydi hayırlısı bizler için memleketimiz için kim faydalı ise o kazansın ve Muaffak olsun.

***

Aslında yazıya başlarken, internetten okuduğum çok ilginç ve güzel şeyleri sizlerle paylaşacaktım.

Seçim ve geçimi bir kenara bırakıp, zihninizi çalıştırayım dedim.

***

Adını Sanını Duymadığımız O Kadar Çok İnsana O Kadar Çok Borçluyuz ki...

Geliştirdiği aşı ile dünya çapında çocuk felcinin sona ermesini sağlayan Jonas Salk, 1955'te verdiği röportajda “Bu patentin sahibi kim?” sorusuna verdiği cevap; “Ne patenti? O insanlığa ait, patent filan yok. Güneşi patentleyebilir misiniz?”

 ***

“Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, artık o iyilik değildir.

Eğer sonuçları, yani ödülü varsa, yine iyilik değil demektir.

Bundan ötürü iyilik, sebep ve sonuç zincirinin dışındadır.”

TOLSTOY

***

Herkes hayatın ağır şartlarından, ıstıraplarından ve usulsüzlüklerinden şikâyet ediyor; fakat kimse bir şeyler yapmak istemiyor. Hiç kimse hayatı düzenleyip, daha yaşanır hâle getirmek istemiyor. Sanki bizler birer hâkim gibi hayata dışarıdan bir seyirci gibi bakıyoruz. Herkes büyük işler, büyük insanlar, büyük mutluluklar hayal edip, beklenti içinde. Fakat neredeyse hiç kimse kendini veya çevresini geliştirme adına en azından bir milimetre yükseltmek için çaba sarf etmiyor. İnsanlar vergi vermek istemeyen vicdansız mükelleflere benziyorlar.

“Sizler de canlı lamba gibi olunuz. Hayatın hangi noktasına konulduysanız her biriniz işinizde iyi olun, yanın ve etrafınızı aydınlatın.”

Soba yakıtla dolu olduğu zaman, “Ne yapmalıyım?” diye sormuyor. Evi ve insanları ısıtıyor. Genelde hayatın soğuk geçtiğini düşünürsek, sizler de canlı soba olunuz ve ruhları ısıtınız.”

Beyaz Zambaklar Ülkesinde -

GREGORY PETROV

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ