Güzel hasletlerimizi yitirdik

Güzel hasletlerimizi yitirdik

Eskiden toplumun çok güzel hasletleri vardı.

Yanlışa yanlış diyen doğruya sonuna kadar yapışan bir toplum.

Şükrü kaybetmeyen ve düşkünü koruyan yoksula sahip çıkan bir toplum vardı.

Bakın 40 yıl önce insani değerleri tavan yapmış özel bir toplum var.

Geldiğimiz nokta da o kadar şey yitirdik ki.

Dostluğu yitirdik mesela...

Diyelim ki adamın biri tefecilik mi yapıyor.

Toplum o adama müeyyideler uygulardı.

Selamı sabahı keserlerdi o adamdan.

O adam çay yerine gitse çaycı ona çay vermez insanlar çayevini terk ederlerdi. 

Şimdi öyle mi?

Bir tefeci boş bir kahvehaneye otursa hemen o kahvehane doluyor.

O adam bey gibi ağa gibi karşılanıyor.

Mahallede yoksul biri mi var, bütün mahalleli seferber olurdu.

En basiti Ramazan'a gerek duymadan bütün bir yıl insanlar birbirlerine yemek götürürdü.

Hele de yoksula...

Şimdi bu kültürümüzü de kaybettik.

Nasıl ve nereden başlayalım.

Önce Şükrü kaybettik, sonra yardımlaşmayı, değer vermeyi kaybettik sonra...

O kadar güzel kültürlerimiz vardı ki, çoğunu kaybettik ve şimdi tanınmaz haldeyiz...

Eskiden imece vardı mesela...

Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için çabalardık.

Şimdi herkes sadece ve sadece kendini düşünüyor.

İşte tam da bu yüzden toplum eski toplum değil.

Veren toplum alan toplum oldu.

Kaybede kaybede kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı çünkü gerçekten güzel hasletlerimizin hepsini kaybettik.

Vefat ilanı sadece çıkmamış sorunlarını aşamayan bir toplum olduk çıktık.

Buradan nasıl çıkarız onu da gerçekten bilmiyorum.

 Çok zor bunu biliyorum ama...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ