- 17-03-2023 17:00
- 17-03-2023 08:40
- 3988
Otuz beş yıl önce 16 Mart'ta, Irak ile İran savaşı sürecinde diktatör Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak Hükümeti, Kürt şehri Halepçe’ye acımasız bir saldırı düzenlemişti.
Sözde İran askeri güçleri Halepçe’yi özel olarak koruyordu.
Saldırının gerekçesi de Irak güçleri tarafından İran yanlısı isyancılara yönelik bir saldırı olarak tezgâhlandı.
Oysa bu tümü ile Halepçe’de yaşayan Kürtlere karşı bir soykırım hareketiydi.
Halepçe ve köylerine 16 Mart 1988 tarihinde hardal gazı, sarin ve VX sinir gazının ölümcül karışımından atılması ile beş bin kişiden fazla kişi yaşamından oldu.
Ölenlerin çoğunluğu masum kadın ve çocuklardı.
Ölenlerin yanı sıra on binlerce kişi de kimyasal silahlara maruz kalmaktan kaynaklanan sağlık sorunları yaşamaya devam ediyor.
Halepçe'ye yapılan saldırı, Kürtlere yönelik Ortadoğu Coğrafyasındaki ilk acımasız saldırı değildi kuşkusuz ama en acımasız ve ölümcül kimyasal saldırıydı denilebilir.
Halepçe’deki saldırı yıllardır Kürtlere yönelik yapılan topyekûn yok etme, imha ve sindirme çabalarının en büyüğüydü kuşkusuz.
Kürt bölgelerini işgal ve Araplaştırma politikasının bir metoduydu ve bu kapsamda daha öncede binlerce Kürt sivil zorla yerinden edilmiş, kaybedilmiş ve yargısızca infaz edilmişti.
Halepçe katliamı, 1980’lerin sonlarında Ali Hassan Al-Majid - veya Kimyasal Ali yönetimi altında Kürtlere karşı devlet destekli şiddetin dramatik şekilde tırmandırılmasının somut örneğidir.
En nihayetinde Irak hükümeti Kürt Sorununu bertaraf etmek için şiddet yöntemini tercih ederek kimyasal silahlar kullandı.
Buna rağmen başta İslam ülkeleri başta olmak üzere uluslararası toplum, soykırım ve kimyasal kullanımına ilişkin çok sayıda kanıt ile delile rağmen bu yaygın ve sistematik zulmü soykırım olarak nitelendirmekten kaçındı.
Halepçe’de sadece Kürt oldukları için on binlerce insan kendi topraklarında soykırıma maruz kaldı.
Bu bağlamda hem kimyasal saldırıda hem öncesinde devam eden çatışmalarda on binlerce sivil toplu olarak katledildi, zorla yerinden edildi.
Kürtleri yok etmek için Saddam rejimi tam 10 sene boyunca Halepçe ve civarında insanlık dışı yöntemlere başvurdu.
Bu süreçte tüm insanlık ailesi uluslararası güçler bunlara karşı sessiz kaldılar.
Kürtlere karşı sistematik baskı sadece Irakta değil Kürtlerin bulunduğu bütün ülkelerde asırlardır devam ediyor.
Kürtlere yapılan onca zülüm ve baskı ise cazsız kaldı.
Kürtlerin başındaki belalar bir türlü bitmedi asırlardır.
Mezopotamya’nın en kadim halkı olan Kürtlere yönelik Halepçe katliamı bunlardan sadece birisidir.
Halen Kürt nüfus üzerindeki baskılar, asimilasyon devam ediyor.
Halepçe katliamının yıldönümünde, Enfal harekâtında hayatını kaybeden Kürt kurbanları anarken, Kürtleri kıyımdan geçiren, yok sayanları da lanetliyorum.
Halepçe hiçbir zaman unutulmayacak ve ayıp, kara leke dünya var oldukça silinmeyecektir.