Askerlik yapanlar ve tıpçılar bilirler, G3 mermisi vücuda girdiğinde, estetik sayılabilecek küçük bir giriş yolu açar. Çıktığındaysa, olduğu bölgeyi komple göçertmiş, geniş, parçalı, kirli ve dehşet verici bir manzara sunar!
Çıkışı görmeyen, “ben bu mermiden 10 tane yerim” der.
Çıkışı görense, ben bu mermiden 10 yıl kaçarım der!
Haram mal da G3 mermisi gibidir. Girişi küçük, kolay ve sıcaktır. Sıcaklığın verdiği hoşlukla kendinden geçirir. Bir an hoşluk girdabına girip sarhoşlukta yaşatabilir insana.
Lakin arka planında dehşetli bir manzara vardır!
O anlık sarhoşluktan uyandıran, bedeni parçalayan, sinir sistemini çökerten, gözleri karartıp, duyguları körelten, çevreye korku ve dehşet saçan bir tablo vardır!
Kurşunun giriş çıkış mesafesi ve zamanı bir birine çok yakın olduğu için insanoğlu bu travmatik durumu çok derinden hisseder!
Haram yiyen insanoğlunun yaşadığı travma ise aynı olmakla beraber, bazen rötarlı veya mesafeli olabildiği için gaflete düşürür, unutturur, kaybettirir…
Dönün bakın çevrenize, haram yiyip uzun vadede mutlu olmuş kaç kişi mevcut?
Haram yemiş, hırsızlık yapmış, faizle muamele etmiş, kumardan kazanmış, devlet malı deniz demiş, garibin yetimin hakkını gasp etmiş, zulmetmiş insanlara bakın!
Dağ gibi adam, Allah bir hastalık veriyor, gece uyku uyuyamıyor, gazını çıkaramıyor, başını çeviremiyor…
Ya da evladından çıkıyor! Evladı başına dünyanın en büyük belası olarak musallat olup, hayatı ona çekilmez kılıyor!
Ya da Allah, en sevdiği varlığı, evladını, eşini, parasını, ellerinin arasından çekip alıyor…
Her gün öldürüp, yaşatıyor onu!
Bazen haramla topladığı malları burnundan getiriyor, bazen zulümle aldığı malları zulümle ellerinden alıyor!
Bazen dünyanın en büyük servetini verip, harcayamayacak duruma, en güzel yemeğini verip yiyemeyecek hale, en güzel hatunları verip dokunamayacak ahvale getirir Yaradan!
Bazen bunun arka planını biz görmeyiz. İşin şatafat boyutunu görür, acı ve dehşet boyutunu atlarız. Bazen de her şey tüm çıplaklığıyla ortadadır.
Koca imparatorlar, imrenilen halden iğrenilen hale düşmüş, rezil zelil bir durumda, ezdiği insanların ayaklarının altında ezile ezile acı çekebilmektedir.
Biz Müslüman olarak şundan eminiz, Yaradan haram malın karşılığını mutlaka sizden alır.
Eğer sizden alırsa, şanslı sayın kendinizi, bazen eşinizden çoluğunuzdan, çocuğunuzdan çıkar!
Siz siz olun, gaflete kapılıp gaza gelip, şeytana uyup, haram yemeyin. Haramı kendi fetvalarınızla helale çevirmeye çalışmayın!
İnsanların hakkını yiyip, mazluma zulmetmeyin!
Çıkar, hem de çok acı çıkar, çıktığı yeri de parçalayarak çıkar!
Demedi demeyin!
İnsanların, sonu belli yolculukların sonuçlarından, gözünü kapatarak kurtulacaklarını sanma sendromundan kurtulmaları dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…