Evet, Batman’a yaklaşık bin kilometre uzaklıkta bir harikalar diyarı varmış.
Nevşehir, Aksaray, Kayseri, Niğde ve Kırşehir’i içine alan, kabına sığmayan Kapadokya’nın öyküsü bu.
Uçan balonların şehri de denilir buraya.
Nevşehir’in Ürgüp İlçesi de efsanelerle dolu bu bölgenin bir parçası.
Benim Kapadokya ile tanışıklığım, Hülya Hanımın sıkı bir dost olarak hayatıma girmesi ile başladı.
Ürgüp Merkezde Tülpar Otel’i çekip çeviren, Kapadokya’nın önemli iş kadınlarından biridir Hülya Hanım. Kapadokya Haberin de sahibidir.
Otelci bir arkadaşınız olunca alıp çantanızı, koşa koşa yanına gitmek de kolay oluyor. Sayesinde adım adım gezmişimdir o yöreyi.
Bu defa da Anadolu Basını olarak toplandık Ürgüp Tülpar Otel’de…(@tulparotelcappadocia)
Cemal Süreyya’lara, Atilla İlhan’lara adanmış odalar, kitapların asılı olduğu koridorlar, çalı çırpıyla süslenmiş avizeleriyle mistik ve butik bir otelde yapılan mesleki toplantı da daha samimi oluyormuş meğerse.
Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu çatısı altında artık aile gibi olduğumuz gazetecileri tanıyorsunuz zaten. Nitekim Batman‘dan Ercan Atay, Kilis’ten Abdullah Bey, Siirt’ten Atilla Durak, Antep’ten Murat Atay, Diyarbakır’dan Mesut ve İhsan ikilisi, Urfa’da Tahir Gülebak ve Mardin’den Federasyon Başkanımız Mehmet Çelik’le bu toplantıya ev sahibi modunda katıldık. Projenin yürütücüsü ve finansmanı ise Kültür Bakanlığıydı. Mersin’den gazeteciler Vahap Şehitoğlu, Uğur Özgür, Fethiye ve Muğla’dan Cem ve Seda Beyler, Aydın Nazilli’den Ümit Özmen, Kayseri’den Üstün Tuncer de programa misafir olarak davet edilmiş.
Programın ilk günü Dervent Vadisi, Paşabağ, Göreme, Uçhisar Kalesi ve Derinkuyu Yeraltı Şehrini gezdik, gizem kokan yerlerdi.
Gezimiz sırasında güzel bir davet aldık. Ürgüp Belediye Başkanı Ali Ertuğrul Bul ve sevgili eşi Aycan Bul, lavanta yetiştirdikleri bahçede ağırladı bizi, inanılmaz keyifli bir ortam... Güneşten korunmamız için dağıtılan şapkaları başımıza geçirdikten sonra, tarlada saatlerce çalışmış işçiler gibi tahta bankların üzerine kurularak kıymalı ve kaşarlı pidelerimizi yedik, buz gibi bir ayranla birlikte. Ürgüp’e vizyon katmaya kararlı idealist bir belediye başkanı ile ona güç veren kadın profili vardı ikilide.
Lavanta üretiminde ise yerler değişiyor sanırım. Aycan hanım lavanta üretmeye merak salıp işe koyulurken, Belediye Başkanı eşi Ali Ertuğrul bey de fırsat buldukça lavanta bahçelerinde kazma kürek sallıyor gibi. Ürettikleri lavanta suyu ve lavanta yağlarından hediye ettiler, mis gibi… (@fionaslavender)
Oradan yönümüzü çevirdik Derinkuyu Belediye Başkanı Taner İnce’ye. Halk arasında sevilen bir isim iken 2024 seçimlerinde aday olduğunu ve Derinkuyu‘da ilk defa CHP’ye belediye başkanlığı kazandırdığını anlatıyor Sayın İnce.
Sonraki durağımız kaymakamlık binası oldu. Derinkuyu Kaymakamı Onuralp Yılmaz da uzun ilçeyi anlattı gazetecilere…
Ve nihayet Ürgüp Yeşilöz Köyündeyiz. Manzara muhteşem…
Bizim için hazırlanan kahvaltı ise muhteşem ötesi… Theodore Village House’de (@thedoravillage) Aslı Sağın, babası Zafer Sağın ve annesinin hazırladığı masada yöreye has kuru kaymak favorim oldu.
Hemen aynı köyde bulunan The Theodora Kilisesi ve Cemil Köyünde bulunan Keşlik Kiliselerini gezdik. Binlerce yıl önce farklı dinlere mensup topluluklar tarafından kullanılan bu kiliseler, farklı bir atmosfere sürükledi bizi.
Cemil Köyü’nde kadınların tandır ateşinde pişirdiği kuru fasulye ve bulgur çorbası beni mest etti. Kilisenin tarihini özenerek anlatan Cabil Coşkuner ise sağlam rehberliğinden ötürü takdir edildi.
TKDK Nevşehir Koordinatörü Recai Turan’ı ziyaretimizde ise 81 ilde projelere verilen destekleri dinledik. Proje kovalayanların dikkatine; bence bu kurumu yakından takip etmelisiniz.
DHA emeklisi meslektaşımız Metin Yıldırım’ın rehberliğinde Avanos Seramik Çarşısına konuk olduk. (@carsiseramik) Şaban Topuz eşliğinde çömlek yapımını izlemeden geçmeyelim, dedik. Gazetecilerin ısrarı ile ‘gönüllü’ kişi seçilerek çömlek tezgâhının başına geçtim. Ölüm kalım savaşı vererek şekillendirmeye çalıştığım çömlek çamurunu minik bir vazoya dönüştürerek ayrılabildim, çok şükür.
Avanos’ta sanayide bulunan çömlek imalathanesinde ise araç bagajlarımızı hediyelik eşyalarla doldurduk; tabak, çanak, çömlek, testi gibi ıvır zıvır… Ürgüp’e her geldiğimde mutlaka uğrarım buraya…
Gezilerden sonra Tulpar Otel’de bir gala yemeği düzenlendi ki dillere destan… Yöreye özgü testi kebabı pişirilmiş. İçi parça et dolu testleri kırmak ise dernek başkanı gazetecilere düştü tabi. Nevşehir Kültür ve Turizm Kültür İl Müdür Yardımcısı Ömer Nayır, gala yemeğinde eşlik etti. Bi’şi diyeyim mi, şiir gibi anlattı Ürgüp ve Kapadokya’yı. ‘Zamansız bir şehir burası’ dedi. Gala yemeği biraz halay, biraz Ankara havaları ile sona erdi.
Otelde gerçekleştirdiğimiz mesleki toplantı ise programın en can alıcı noktası oldu tabi. Gazeteciler durur mu hiç, mesleki sorunlar peş peşe yatırıldı masaya. Gazeteciler tasarruf tedbirleri ve İnternet Yasasının yarattığı zorlukları anlatırken pek bir stresliydi, doğrusu. Federasyon başkanımız Mehmet Çelik gazetecilerin sorunlarını bir not etti yanına.
Federasyonun çatı örgütü olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’na da bu notları ileteceklerini söyledi Sayın Çelik. Toplantıda heybelerden dökülen sorunlar ve çözüm önerilerinin raporlaştırılmasına karar verildi ayrıca. Raporu hazırlama işi de bana verildi oy çokluğuyla. Laf aramızda, henüz başlamadım bile…
Önce biraz gezi ve eğlence, sonra mesleki sorunlar ve çözüm önerileri… Bir toplantıda olması gereken bütün parçalar yerine yerleştirildiğine göre yolcu yolunda gerek, haydi memleketlere… 3 günlük keyifli ve verimli Kapadokya programı oldu bizim için.
Emeği geçen herkese teşekkürler…
