Oldum olası yasak kelimesini sevmem.
Yarım asırlık ömrümde o kadar çok yasakla karşılaştım ki o kelimeyi sevmem imkânsız.
“İçimden nefret ediyorum” demek geliyor ama aynı şekilde ‘nefret’ kelimesini de sevmiyorum.
Gücüne güvenen, işine geldiği gibi yasaklar uyguluyor.
Kimisi kamu gücünü arkasına alarak,
Kimisi cemaatin kudretiyle,
Kimisi ağalık ve zorbalıkla,
Kimisi paranın gücüyle,
Kimisi din adına,
Kimisi töre adına,
Kimisi örgüt adına,
Kimisi aile adına,
Kimisi milli değerler adına,
Kimisi siyasi düşünce adına yasaklar uyguladı yaşamımıza yıllar yılı.
Özgürlüklerimizi kısıtladılar.
Yasak da yasak.
Adım atmaktan, nefes almaktan korkar olduk.
Nereye gittiysek yasaklarla karşılaştık.
Okulda, kutsal mekanlarda, askerde, parkta, çölde, denizde, trafikte hoş geldiniz yerine yasak tabelaları ile karşılaştık.
Sağına baksan yasak,
Soluna baksan yasak,
Yukarı baksan yasak,
Aşağı baksan yasak,
Otursan yasak,
Kalksan yasak,
Yaslansan yasak,
Çocukluğumuz, gençliğimiz, yasaklarla geçti.
Şimdi yasaklarla yaşlanıyoruz da.
Yasaklardan gına geldi toplum olarak bize.
***
Batman Sonsöz Gazetesi olarak temel ilkelerimizden biri de özgürlük ve demokrasiden yana ve saçma sapan yasaklara karşı çıkmaktır.
En azından bu güne kadar böyle biliyordum.
Ta ki sosyal medyada, gazetemizin görev ve sorumluluklar açısından en yetkili, en etkili, en tepedeki ismi olan Yazı işleri Müdürü Hatice Türkan’ın gazetenin idari binasında koronavirüs tedbirlerini içeren konuşmasına görene kadar.
Gördüklerime, duyduklarıma inanamadım.
Hatice Müdür öylesine heybetli konuşuyordu ki yasaklara uymayanın vay haline. Gazetedekiler seferber olmuş.
Kamera, ışık, reji, montaj, herkes ‘hazır ol’da bekliyor.
Hatice Müdür, başlıyor yasakları sıralamaya;
1-Gazetede maskesiz çalışmak, hapşırmak, öksürmek, yasaklanmıştır.
2- Gazeteye giriş çıkışlar, ikinci emre kadar izne bağlanmıştır.
3-Gazetede yeme içme işi sınırlandırılmıştır.
4-Kapı kolları dezenfekte edilecek.
5- Alınan kararı protesto etmek isteyen çalışanların gazete binası içerisinde, önünde gösteri, yürüyüş basın açıklaması yapması yasaklanmıştır.
Herkes yasak uygular da bizim gazetenin müdürü geri kalır mı?
Tabi ki o da basmış yasakları.
Hadi bakalım gazetedekiler uymasın da görsünler günlerini.
Allah’tan kendisi ve yasakları hakkında yazı yazmayı yasaklamamış.
Yasaklamış olsaydı belki de bu gün bu yazıyı yazamazdım, yazsam dahi muhtemelen yayınlamayacaktı.
Kim bilir belki de bu yazımdan sonra Hatice Müdür, yaşıma, başıma, tecrübeme bakmadan, bundan sonra kendi aleyhine yazı yazmamı da yasaklar.
Belki de köşemi kapatır, bir daha yazıda yazdırmaz ve bu son yazım olur.
Çünkü Hatice Müdürün bu aralar egosu ve kaprisinden geçilmiyor.