- 29-01-2017 20:38
- 34
Çok sıradan bir olaydan, düşmanlık çıkarma kabiliyetinde üstümüze yoktur!
Birileri bir şey istiyor.
Bu istediğini de bize soruyor, evet mi hayır mı?
Sandığa gideceğiz, istiyorsak evet, istemiyorsak hayır diyeceğiz!
Bu kadar basit!
Önüme konan şeyin iyi olduğuna inanıyorsam evet demişimdir, bu benim iyi olduğumu göstermez!
Önüme konan şeyin kötü olduğuna inanıyorsam da hayır demişimdir, bu da benim kötü olduğumu göstermez!
Hem iyilik ve kötülük göreceli değil midir?
Bize göre biz iyiyiz, onlara göre onlar.
Kötülükte de aynı sistem işler…
Bunun için de her karşı olduğumuz şeyi ve insanı kötü diye düşman diye yaftalamayalım.
Kendi doğrularımızı savunalım. Şayet dediklerimizde haklı ve samimiysek, karşıda ki er geç dediğinize gelecektir.
Lakin düşmanlık eder, ötekileştirip söversek, asla savunduğumuzu kabullendiremeyiz!
Düşmanlığa gerek yok, biz kardeşiz ve kardeşçe bir seçim yapacağız, ikimizde haklı veya ikimizde haksız olabiliriz.
Kardeşçe bu seçimi yaparsak, ikimizde kazanırız. Ama kavga edip çirkinleşirsek, ikimizde kaybederiz…
Aslında bunun için çalışanlar zaten var.
Değirmeni kurmuşlar, ekipmanı hazırlamışlar, biz sadece oraya su taşıyoruz!
1900’lü yılların başında İstanbul’a gelip yerleşen İngilizler hiçbir zaman orayı terk etmediler. Limandan ayrılan donanma, sadece üniforma, silah ve dokümanları taşıdı.
Asıl düşman, düşmanlığı bize aşılamak için kaldı!
Dışarıdan yıkılamayacağımızı anlayınca, kılık değiştirip kaldı.
Önce en büyük değerlerimizi makasladı.
Alfabeyi değiştirerek 1000 yıllık tarihi sildi.
Kılık kıyafetimizi değiştirip, bizi kendine benzeterek çıplak bıraktı!
Halifeliği kaldırarak, tüm İslam coğrafyasına hükmetme potansiyelimizi yok etti!
Sonra da her istediğini yaptırdı, en küçük hareketimizde, bizi ikiye ayırıp birbiriyle çatıştırdı!
Niye haçlı ordusu kurulsun ki?
Askeri Müslüman, düşmanı Müslüman, sermayesi Müslüman, kazanan haçlı…
Uyanın artık, O İngiliz, O İstanbul’dan çıkmadıkça, biz daha çoook bir birimize düşman olur, birbirimizi vurur, sonrada mezarına tükürürüz!
Akıllı olun, uyanık olun!
Birbirinize düşman olmayın!
Evet de deseniz, Hayır da deseniz bir şey değişmez!
Eğer birbirinize düşman olursanız, siz değil o Çanakkale’de atalarınızın kanını içen düşman galip gelecektir.
Ciddiye alın, savunun, anlatın ama asla kavga etmeyin, düşmanlık etmeyin, ötekileştirmeyin!
Basit’e alın, ha Evet, ha Hayır deyip, gülüp eğlenin. Siz gülün ki birileri ağlasın…
Kardeşliğin basit menfaatlere satılmadığı, düşmanlığın düşmanlık aşısı yapanlara karşı yapıldığı yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…