Yerli otomobilin üretimi için şehirler yarışmaya başladı, başlıklı haber önüme düşünce, dur bakalım dedim bizimkilerin sesi sedası çıkıyor mu?
Bizimkilerden kimse yerli otomobili Batman’da üretelim diye gündemine alıp bununla ilgili hiç kulis yapıyor mu diye merak ettim.
İktidar partisinin Batman Milletvekili bunu hiç düşündü mü düşünmedi mi bilmiyorum?
Ama Gaziantep Milletvekili de olsa hemşerimiz olması açısından yine temsilcimiz saydığımız, “Batman için büyük şans diye” Batmanlıların göğsünü kabartarak sahiplendikleri Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yerli otomobilin üretileceği şehirle ilgili acaba bir şey demiş mi diye merak edip araştırınca, Şimşek’in katıldığı bir haber kanalında “Gaziantep yerli otomobile öncülük edebilir.” dediğini öğreniyorum.
Ve vaziyet gözlerimin önüne serildiğinde hiç şaşırmıyorum.
Şimşek vekili olduğu Gaziantep’i sahiplendiği kadar ne zaman Batman ve Batmanlıları sahiplendi bilmiyorum.
Haklı, yadırgamıyorum.
Ama keşke Batman milletvekili iken de Batman’ı sahiplenebilseydi.
Ama daha önce de söylediğim gibi bizimkiler sahiplenmekle sahip olmayı karıştırıyor.
Tabi çalışmanın mahiyeti olarak otomotiv sektörünün kümelendiği bölgelerde yapılması bekleniyor ama uzun vadede bir bölgenin kalkınmasına öncelik verilmesi isteniyorsa o bölgenin ortaya çıkaracağı artı maliyetlerine rağmen söz konusu yatırım oraya yapılabilir.
Her defasında politik söylemlerinde yatırımcıyı Güneydoğu ve Doğuya çağıran iktidar ve devlet bu davet ve çabasında ne kadar samimi ve dürüsttür göstersin bakalım.
Yatırımcıyı çağırdığı bölgelerde kendi iş yapıyor mu ki?
Bunu göstermek için dahi olsa yerli otomobilin bölgemizde ve hatta Batman’da yapılması devletin samimiyetini göstermesi açısından önemli bir adım olacaktır.
Ama tabi bunu tavla atarken senin benim çay muhabbetinde konuşmakla duyuramayız devletin başındakilere.
Meramımızı anlatsın derdimizi paylaşsın diye meclise gönderdiklerimiz anlatacak tüm bunları.
Anlatıyorlar mı dersiniz?
Hiç sanmıyorum.
Çünkü onlar kendilerine inanmıyorken bu millet inandı onlara ama maalesef hala inanmıyorlar kendilerine.
Şunu bir kulis edelim, tartışalım demiyorlar.
Biz de istiyoruz diyemiyorlar.
Ha demem o ki çıkıp güçlü bir argümanla, evet kısa vadede yerli otomobilin maliyetini artırsa bile orta ve uzun vadede bölgede sağlanacak ekonomik ve siyasal istikrara katkılarıyla kısa vadedeki maliyet artışı göze gelmez.
Ama nerede bunu söyleyecek bunu yetkili mercie taşıyacak vekil.
Eskiden beri sakladığım bir fotoğraf, bir reklâm fotoğrafı üzerine yazılı bir slogan vardır sevdiğim. Büyüdükçe hayallerimiz küçüldü.
Ben hayallerimden büyük değilim henüz.
Ben sizin bana inandığınızdan çok inanıyorum kendime diyecek tek bir adam yeter bize.
Ama var mı?
Varsa da yanlış yerde yanlış mevzilerde debelenip duruyor her biri.
Onun için mevcudu harekete geçirmek adına dahi olsa kamuoyu talep etmeli.
Biz bunu istiyoruz bunu hak ediyoruz demeli.
Gelmediğiniz yere birilerini yatırıma çağırmadan evvel önce siz getirin yatırımı demeli.
Değil mi ki devlet yatırımlarında sosyal amaçlarını gerçekleştirmek için bazen yüksek maliyetleri de göze alır.
Devlet olmanın farkı da bu değil mi?