HAYASIZ AKIN!

İstiklal harbinden günümüze, sayısız hayasız akın, hayasız akım, hayasız adım gördük! Bunların dışarıdan olanlarını her zaman bertaraf ettik, ediyoruz, edeceğiz!
Asıl büyük tehlike, içimizde ki bukalemun kılıklı, çapsız, meymenetsiz, kıl heriflerdir!
İstiklal şairimiz, şu dizeleri yazarken, sadece itilaf devletlerini kastetmiyordu…
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Aynı zamanda büyük bir alim olan üstat, kelimelerin yanında, insanların ve zamanın da ruhunu biliyordu.
Bu ruhsuzların her zaman saldırabileceğini, sızabileceğini, süzme namussuzluklar yapabileceğini görebiliyordu!
Şimdi görüyoruz etrafımızda! Kanı beş para etmeyen, oturduğu koltuklarla kendilerini bir şey sanan, hizmet için verilen makamları zillet için kullanan, çapı oturduğu koltuğun tekerleğinin yarıçapından küçük zavallıları…
Bu zavallılar, millete kumpas kurarken, daha büyük koltukların hayallerini kuruyorlar. Kumpas ters tepince de koltuklarını korumak için şaklabanlıktan başlayarak, aklınıza gelebilecek her türlü aşağılık figürü sergiliyorlar…
Suçlu kim!?
Emaneti ehil olmayanlara emanet edenler!
Aslan kılığına girmiş çakallara kananlar!
Rakımı yerde olanlara, gök diye muamele edenler!
Beşer şaşar, buna eyvallah! Ama bunu uzatmak, alışkanlık haline getirmek, göz yummak, bunlara ortak olmaktır…
Çapı düşük, seviyesi düşük, kalitesi düşük insanların yaptığı fiillerin şerefli olması beklenemez! Bunun olması için beklemek, boşa kürek çekmektir!
Tabii boşa kürek çekerken çıta yerinde durmaz, zamanda geri kaçmaz! Huylu huyundan vazgeçmez! Hayasızlıklar son bulmaz!
Sizin dersini vermediğinizin belasını da Mevlası verir!
Mevla, kendisini düzeltmesi için insana bir şans verir!
Şans kullanılmazsa, onu düzeltmeleri için dışarıdakilere bir şans verir!
O şansta kullanılmazsa, Mevla verir cezasını…
Mevla’nın verdiği cezanın tarihi belli değildir ama sonucu çok acıdır!
Herkes ne yaptığına baksın, kime niye hizmet ettiğini, kime zarar verdiğini, işin sonunun nereye varacağını iyi hesap etsin.
Hesaplar her zaman, hesap gününe kalmaz!
İnsanların ihanet ruhundan arındıkları, hayasızlığın, arsızlığın ve seviyesizliğin cezasız kalmadığı bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın… 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ