HAYAT OLDUKÇA RENKLİ GEÇİYOR

Türkiye ve Türkiye’ye benzer ülkelerde yazarların, basın mensuplarının kapsam alanına giren ve malzeme konusunda hayli zengin konular, olaylar öylesine sık sık meydana geliyor ki nerden baksanız, hangi konuya değinseniz yazabileceğiniz nitelikler içerir.

Seç, beğen! Yaz! Malzeme bolluğu hayli fazla. MHP’nin Olağanüstü Kongre konusu bir değil bir kaç köşe yazısı olur.

Ana muhalefetin hikâyeleri, masalları vurdumduymazlığı-değil köşe yazısı-samimiyetimle yazıyorum kitap olur. Abartmış olmayayım belki de uzun metrajlı bir film olur, sinemalarda izlenmeye değer nitelikte olur.

Dış politika çıkmazımız üniversite öğrencilerine lisansüstü konusu olur.

Milli eğitim çıkmaz sokağı, hatalar yumağı hakkıyla kayda alınsa halkın bilinçli olduğu ülkelerde seçim kazandırır, seçim kaybettirir seviyede çarpıklarla dolu.

Çocuklara, yani öğrencilere Allah yardım eylesin.

Zaten yıllardır üniversitelerimiz dünyadaki sıralamalarda 500’e bile giremiyor.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi vs. yazık ki ne yazık… Milli Eğitim Bakanı anestezi almış, ameliyattaymış gibi uyuyor ya da uyutuluyor. Yaşanan skandallar yazdıklarımı onaylarcasına doğruluyor. Oldukça üzgünüm böyle olmamalıydı.

Aylarca “Başkanlık” nağmeleri tutmadı.

Yaptırdıkları anketlerle kendileri de fark etmiş olmalı ki şimdilerde isim değişikliğine gittiler.

“Partili Cumhurbaşkanı”nı üretip piyasaya çıkardılar, nabız tutuyorlar. Bu da tutmazsa sıra da ne var? Şimdi açıklamak istemiyorum zamanı gelince yazarım.

Art niyetli bir troll okur maskesiyle Davutoğlu’nun ışınlatılmasını, AKP’nin iç meselesi diye yazan okurumuz (kod adını Ahmed yazıyor, soyadını ise yazmıyor) okunu atıp yayını gizliyor.

Attığı yorum ile negatif tetikleme yaptı, bu yazıyı yazmama neden olmuş oldu.

Sağolsun veya olmasın bu konuda sınır kişilik border line diye düşünüyorum, okur görünümlü bu art niyetli kodlandırılmış misyoneri.

Baksanıza Allah aşkına halkın % .5’i oy verdiği Başbakan bir şekilde zorunlu olarak değiştiriliyor.

Neymiş efendim? “Bu bir bayrak yarışıymış” diyorlar. Peki, bayrak yarışı olmayıp olimpiyat maraton yarışı olsaydı ne olacaktı?

Sayın Davutoğlu’nun durumu, pozisyonu, gidişi vedası yahut gönderilişine isim bulmakta bile zorlanıyorum. Fazlasıyla renkli günlerden geçiyoruz hayli renkli adeta renk cümbüşü gibi.

Ahde vefa? Yol arkadaşlığı? Kader birliği? Birlikte gidilen yollar?

Daha nice, nice sorular var cevabı verilmeyip perdelenen.

An gelecek, gün gelecek Hakk’ın güneşi doğacak, makyajlar silinecek, kimin kim olduğu netleşecek, yeter ki Yüce Allah ömür versin, birlikte görüp şahit olacağız bu yapılanlara.

Bitiriyorum. İnanın bitmemesi gerekirken bi - ti - ri - yo - rum gelecekte tekrar başlamak üzere, devamı var. Hem de çok var edasıyla bitiriyorum.

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ