- 02-11-2015 22:14
- 140
Dört-beş ay içinde iki defa Genel Seçimler ile karşı karşıya kaldık. 7 Haziran seçimleri tek başına iktidar olabilecek bir partiyi öne çıkarmamıştı. Oysaki 1 Kasım seçimleri farklı bir sonuç çıkardı. Resmi olmamakla birlikte sonuçlar tek başına AK Parti’nin iktidar olabileceğini göstermektedir.
Geçen haftaki makalemin başlığı “barış, huzur ve istikrar” idi.
Gerçekten de seçim sonuçları bunu gösterdi. HDP’nin baraj üstü kalması ile sorunların meclis içinde Barış ve Demokrasi kültürü ile çözülmesi gerektiği sonucu da ayrıca ortaya çıkan bir durumdur.
Milletin huzur, istikrar ve barış istediği, seçim sonuçları ile bir kez daha tescillendi.
Özellikle bölgemiz acılar içinde yoğrulmuş geçmişi ile huzursuzluktan bıkmış durumdadır. Dolayısıyla huzur ve istikrar öncellenmiş oldu.
2002 yılından bu yana yaklaşık 13–14 yıl iktidarda olan AK Parti’nin yaklaşık yüzde elli oy alması, milletin her ne olursa olsun huzur ve istikrarı önemsediğini ve öncelediğini göstermektedir.
Diğer taraftan koalisyon dönemlerinde yaşananların hafızalardan silinmediğini bizlere göstermiştir.
ANA-SOL-D koalisyonunda yaşanan ekonomik sıkıntıların milletin cebinden neler aldığı da hatırlanmaktadır.
Devalüasyonların, üç rakamlardan dört rakamlara geçen gecelik faizlerin sadece emeği olanlardan emeğinin çalındığı ve parası olanların yan gelip yatarak binlerce insanın kazanamadığını bir gecede kazananların olduğu dönemler geri gelsin istenmemiştir.
Bordro mahkûmları diye tabir edilen işçi ve memurun aldığı maaşın gün be gün eridiği dönemler, koalisyon dönemleri olmuştu.
Esnafın çek ve senedini ödeyemediği, alacağı malların günlük döviz artışları yüzünden perişan ettiği günlerin unutulmadığı görülmüştür.
İnsanlar artık huzur istemekte istikrarsızlığı gündemden düşürmek istemektedir.
Yıllardır milletin kanını emen medya patronlarının oyunları emeksiz yeme hırsından kaynaklanmıştır. Bu patronların ve baronların oyunları halk tarafından görülmüştür.
Seçimlerin sonucu göstermiştir ki, her kim huzur, barış ve istikrarı öncellerse o kazanacaktır. Her kimden gelirse gelsin gerginlik söylemlerine ve gerginlik politikalarına prim verilmediği görülmüştür.
Ayrıştırıcı, kamplaştırıcı politikalar sonuç getirmemiş ve getirmeyecektir. Dolayısıyla Demokratik kültürünü geliştiren halk isteklerini ve arzularını sandıkta göstermeye devam etmektedir.
Bölgemizin huzura ihtiyacı olmakla beraber çözüm sürecinin aklıselim kullanılarak sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Hangi ırktan, hangi renkten olursa olsun temel insani değerlerini doğuştan alan insana kayıtsız şartsız bu hakların teslim edilmesi gerekir.
Bu amaçla kültürel ve ekonomik refahın sürdürülmesini diliyoruz.
Başta bölgemiz genelde ülkemize seçimlerin hayırlar getirmesini diliyorum.