- 18-08-2023 00:01
- 17-08-2023 17:11
- 224
Türkiye'de yatıyoruz kalkıyoruz gündem ikinci bir emre kadar ekonomik kriz.
Krizin etkilerini zenginler dışında neredeyse yaşamayan yok.
Memur maaşları artık 22 binde ama yine de sıkıntılı.
Sadece memur mu, asgari ücretli ve emekli perişan durumda.
Günlük artan market fiyatları ve fahiş fiyat politikası güzel memleketi bir yangın yerine dönüştürdü.
Mutfaklarda resmen yangın var.
Bu gidiş hayra alamet değil.
Tencerede yemek pişmiyor artık.
Kamu da tasarruf tedbirleri var güya, hatta ikinci bir dalga tasarruf tedbirleri konuşuluyor ana tedbir hak getire.
Kimse resmi araçtan vazgeçmiş değil, ya da kamudaki lüks hayat bitmiş değil.
Bu kadar derin ekonomik kriz var bana sorarsanız resmi bayramların tamamı iptal edilmeli.
... Ve Belediyeler sanki devletin bir parçası değilmişçesine tasarrufu bir kenara bırak kaldıkları yerden aynı müsriflik devam ediyor.
Bakın devlet bir sene hırsızlık ve yolsuzluğu bıraksın bu ülkede ekonomik kriz falan kalmaz.
Ülkenin yer altı yer üstü çık güçlü kaynakları var ana hazıra dağ dayanmaz.
Bu kadar yolsuzluk ve hırsızlığa kimse katlanamaz.
Türkiye'de bir yolsuzluk kurumuna ihtiyaç var.
Bu kurum yolsuzlukları araştırıp ifşa edecek.
Yada yolsuzlukla mücadele edecek.
Korkarım ki kurulacak olan yolsuzluk kurumu yolsuzlukları akla aya çalışan ve komisyonculuk yapan bir kuruma dönüşür.
Tam da bu yüzden madem AB'ye aday bir ülkeyiz bence Avrupa Birliği kriterleri dahilin de incelemeye tabi olalım.
Malum hasan çalar ama Hans hesap sorar.
Ekonomik krizin etkileri 2026 yılına kadar sürer diyenler var.
Sürer ana memleket insanı buna dayanır mı, kaldırır mı işte onu bilemem.
Sıkı tedbirlere ihtiyaç var o kesin.
Ekonomik krizi atlatmak için vergi kartına sarılmak ve vatandaşı zam ve vergilerle boğmak çözüm değil.
Vergi alamadığın zenginlerin peşine düşerlerse daha doğru bir iş yaparlar.
Sivri sivrisinekten kan almak ne kadar makul bur davranıştır.
Görünen ki daha çok ekonomik krizi konuşacağız.
Şimdilik nokta olsun.