- 29-10-2015 21:06
- 10
HDP il yönetimi ve milletvekilleri adaylarının yerel basın mensuplarıyla yaptığı basın toplantısında usuldendir diyerek işsizlikten genç istihdamına, iş cinayetlerinden (iş kazaları) uyuşturucu kullanımının artmasına, yasalar ve sosyal yaşam nazarında kadın tanımından eğitime, engellilerden Hasankeyf’e, Araplardan Ezidilere kadar birçok konu konuşuldu.
Seçime 3 kala gerçekleştirilen toplantıda siz de biz de onlar da biliyor ki bölgemizde iki kutuplu bir çekişme ve çatışmaya dönen 1 Kasım seçim çalışmaları içinde seçmen ne işsizlikle ne de yukarı da saydığım herhangi konulardan biriyle ilgili değil ve söz konusu konulardan herhangi biri ya da hepsine partilerin yaklaşımına bakarak oy vereceği partiye karar vermiyor.
Ne zaman milletvekili adaylarıyla basın mensupları bir araya gelse en temel soru, meclise gittiğinizde Batman için yapmayı düşündükleriniz nelerdir sorusunun cevabı, iktidar olma iddiası taşıyan bir partinin milletvekili adayı kıvamında olur. Hatta daha ötesine geçenler olur da hükümetin başı gibi cevap verenler çıkar.
HDP milletvekili adaylarına da aynı soru soruldu ve sorunun cevabına ilişkin, her bir milletvekili adayı kendince memleketin en bildik temel sorunlarını dillendirdiler. Olası bir hükümet mensubu olarak cevap verdiler sadece 1. sıra adayı Ayşe Acar Başaran konuşmasının sonuna “olmasak da yapmak ya da yaptırmak için zorlayacağız” dedi.
Siyaset belki de budur. İddianızı yüksek tutmak ve siz inanmasanız da inandırmaya çalışmak zorunda bırakır sizi inandırıcı olmasanız dahi. Yani özetle siyaset ehli hayalinin bir kısmını ki o kısmı da toplumun nazarında kendisine oy kazandıracak kısmıdır, dillendirir. Muradını beyan eder. Tıpkı çatısı altında bulunduğu siyasi partilerin seçim bildirgeleri ya da beyannameleri gibi.
***
1 Kasım seçimleri birçok açıdan önceki seçimlerin hepsinden çok farklı bir süreç takip ediyor. Gerek çatışmalı halin ortaya çıkardığı hal gerekse de seçim hükümetiyle gidilen seçimin çok dar bir zamana sıkışıp kalmış olması gerekse de toplumun üstündeki tehdit, baskı ve saldırıların seçim çalışması yapmaya olanak vermemesi seçmeni farklı saiklerle düşünmeye zorluyor.
Seçmenin düşüncesini ve tercihini temellendirdiği o farklı saikler, bölgemiz için iddia sahibi iki temel partinin de söylemini değiştiriyor. AK Parti en belirgin şekilde bölgeye ekonomik temelli vaatlerlerle seslenirken demokratik temelli tehditlerini de eksik etmiyor. HDP’nin seçim çalışmasında kullandığı dil AK Parti kadar olmasa da yine belli farklılıklar gösteriyor ve yaşanan çatışmalı sürecin faturası kendisine çıkarılmasın diye midir bilmiyorum, demokratik söylemi biraz daha zayıf seslendiriyor. Örneğin HDP il teşkilatı ve milletvekili adaylarının basın toplantısında demokratik çözüme ve Kürt meselesine ilişkin tek bir cümle kurulmamış olması bunun göstergesidir diye düşünüyorum.
Saadet Becerikli, basına çok iş düşüyor derken HDP İl Eş Başkanı Abdulbari Karaağaç bir nevi özeleştiri yaparak basını yeterince ziyaret etmediklerini, edemediklerini ifade ediyor. M.Ali Aslan Batman basınının çok güçlü olduğunu ifade ediyor ve o gücün bulup göremediği bir haberi ellerinde tutup havaya kaldırıyor.
***
Batman Vergi Dairesi'nin Vergi Yüzsüzleri Listesinde Batman AK Parti İl Başkanlığı yer alıyor. Batman’ın dört vasıflı gazetesinde Vergi Dairesi tarafından ilan edilen listede iktidar partisinin il teşkilatı yer alacak ve o güçlü dediğimiz basın bunu haber olarak işlemeyecek. Sindirilmiş, korkutulmuş mu ya da beceriksiz mi hangi vasıf daha masum ya da hangi vasıf daha çok yakışır Batman basınına.
Yayınlanan listeye göre AK Parti İl Teşkilatı 2015 yılına ait 2 bin 446,06 TL 2014 yılına ait 2 bin 557,96 TL borcunu ödememiş. Kaderin cilvesine bakın ki Maliye Bakanımız da borcunu ödemeyen Batman İl Teşkilatının bir mensubu.
Batman HDP milletvekili adayı Mehmet Ali Aslan, paraları yoksa biz ödeyelim diyor ve Maliye Bakanının da üyesi olduğu Batman AK Parti İl Başkanlığının 5 binlik liralık borcunu HDP milletvekili adayı ödemeye talip olduğunu söylüyor.
AKP için bundan büyük ayıp var mı?