- 11-02-2015 20:51
- 32
Büyük Kürt İslam Komutanı Selahaddini Eyyubi;
“Bir milleti savaşsız yok etmek isterseniz, genç nesil arasında çıplaklık ve zinayı yayın” demiş.
Çok da doğru söylemiş!
Bugün çıplaklık ve zinanın pik yaptığı toplumlarda(başta Avrupa ülkeleri) nasıl buhranlar yaşadığını, gelecek adına duydukları kaygıları ve negatif yöndeki ivmelerini net olarak görmekteyiz…
Onlar dine sarılıp, çıplaklık ve zina salgınını engellemenin yollarını ararken, Sellahaddini Eyyubi’nin torunu olduğunu iddia edenler, tam tersi yönde istikamet almaktadır.
“Em jının ne namusa tı kesina, namusa me azadiya me ye” diyerek, namus anlayışını rafa kaldıran, bölgede “ibnelik” konferansları düzenleyerek, ahlaki yapıyı dejenere eden, her fırsat bulduğunda başörtüsü ve çarşafı diline dolayan bu zihniyet, Selahaddini Eyubinin DNA’larını taşıyor olamaz.
Zaten büyük komutan yaşıyor olsa, haçlıları ve Kudüs’ü bırakır, Amed’e sefer düzenlerdi herhalde.
Haçlılar tek bir başörtüsüne el attığında, bölgede bulunan tüm Müslümanlar (Kürt, Türk, Arap) kanının son damlasına kadar savaşmışlardır. Ama bugün görüyoruz ki kimliklerinde İslam yazan Kürtler, Kürtlerin haklarını savunuyoruz diyerek, anasının, bacısının, yüzündeki çarşafı ayaklar altına alıyor.
Bu nasıl bir zihniyet? Komünist veya dinsiz olabilirsiniz, buna bir şey demiyoruz. Başörtüsünü çarşafı ve namusu sevmiyor da olabilirsiniz, buna da bir şey demiyoruz.
Ama Müslüman bir toplumda, bunları aşağılayıcı ifadeler kullanıp, eylemlerde bulunur, değersizleştirmeye çalışırsanız, belanızı bulursunuz!
Yanlış anlaşılmasın, bu bir tehdit değil, sadece uyarı! Bu dinin sahibi Allah’tır ve bu kadar zulmü karşılıksız bırakmayacağı da aşikârdır. İslam için kanlarını akıtmış mücahitlerin torunlarının saçını başını açar, namusunu hiçe sayar, değerleriyle dalga geçerseniz, bunun ilahi cevabını alırsınız.
Bu sandıkla mı olur, depremle mi olur, şimşekle mi olur başka bir şeyle mi olur bilemem. Bildiğim tek şey, benim inandığım Rabbim bu kadar küfür ve zulmü affetmez!
Toplumun temelini oluşturan harç kadınlardır. Kadınlarımız kirlenirse, toplum kirlenir.
Bunu bilen düşmanlar, kadınların evde, çocuklarına edep, namus, terbiye ve ahlak dersi vermek yerine, sokaklara çıkmasına zemin hazırlıyorlar. Bizim bazı zevatlarda onlara alet oluyorlar.
Yok efendim kadın özgürmüş!
Soyunmak özgürlük de, giyinmek mi kölelik!
İslam’ın sembollerinden biri olan çarşafa kölelik diyerek, küfre girdiğinizin farkında mısınız acaba?
Türkiyelileşme yolunda attığınız adımların, bu sayede havada kalacağının farkında mısınız?
Dini yönden bir kaygı duymadığınızın farkındayım. Ama siyasi yönden ciddi kayıplar yaşayacağınızı düşünüyorum.
Bu kafayla barajı değil, dereyi bile geçemezsiniz!
Özerklik diyorsunuz, bölge meclisi diyorsunuz, bu kafayla siz bu milleti hiçbir şekilde yönetemezsiniz. İnsanların inanç ve kültürleriyle dalga geçerek, onlara hükmedemezsiniz.
Hiçbir toplum, dedesinin dini, dili ve kültürünü bir tarafa atarak başarıya ulaşamamıştır. Sizde başaramayacaksınız.
Aslında atamız Selahaddini Eyyubinin kastettiği siz değilsiniz. Siz onların maşalarısınız. Kimin maşası diye soracak olursanız, bu milleti yok etmeye çalışanların!
İnsanların birbirinin dini, dili ve kültürüyle uğraşmadığı bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…