Tanıdığım tüm katillerin ortak noktası, yalancı olmalarıdır!
Yalancılık ise kişilik zafiyetinin göstergesidir.
Zaten normal, kişilikli, ahlaklı, insanlığın temel kavramlarını benimsemiş hiç kimse cana kıyamaz!
İslamiyet’in temel kavramlarını benimsemiş hiçbir Müslüman da cana kıyamaz! (İslamiyet’in bu konuda ki emirleri oldukça kesin ve nettir!)
Katiller aynı zamanda zayıf kişiliklere sahiptirler. Yalan söylemeleri de bunun göstergesidir.
Kimse çıkıp, ben egomu tatmin(…) etmek için öldürdüm, demez!
Fitne çıkarmak için öldürdüm de demez!
Müslümanlara veya Hıristiyanlara kin duyduğum için öldürdüm de demez!
Ne der, barış için öldürdüm, insanlık için öldürdüm, özgürlük için öldürdüm…
Yalan, külliyen yalan!
Kendi coğrafyamıza bakalım!
Kim öldürüyor, DAİŞ, PKK, ABD, ESED, İRAN, İSRAİL…
Bunların tümünün öldürmeyi rutine bağladığını ama buna rağmen, insan katletmeyi insanlığa hizmetmiş, zaruretmiş veya olması gerekenmiş gibi lanse ettiğini görürüz.
İnsanlığı katledenlerin kendilerini insanlığın temsilcisi,
Özgürlüğü yok edenlerin kendilerini özgürlük havarisi,
Barışı imha edenlerin kendilerini barış elçisi ilan ettiğini, görürüz!
Hem öldürür hem de minnet ederler!
Saygınlık, değer, hizmet bekler…
Genelde beklediklerini de alırlar…
Biliyorum, okuyucularım, bu saydıklarının arasında niye devletin adı yok diyecek!
Haklılar, var! Hem de en başlarda! Bu devlet, bugün değil tam doksan küsur yıldır öldürüyor bu milleti…
Önce dinine sahip çıktığı için, sonra diline sahip çıktığı için, kültürüne, giyimine kuşamına…
Şapka takmadığı için, gemilerle Rize’yi bombaladı!
Biz Türk değiliz dediği için Tunceli’yi uçaklarla bombaladı!
Biz, laik değil, Müslüman’ız dediği için âlimleri darağacında sallandırdı!
Zulümlerini haykıran Kürtleri, Müslümanları, asit kuyularına attı, enselerine kurşun sıktı, boyunlarını kırıp bir çukura attı!
Bu yetmedi, katliama, cinayete göz yumarak, en büyük suçu işledi!
6–8 Ekim olaylarında güvenliği sokaktan çekip, gencecik insanların katlini izleyerek en büyük vebali aldı!
Cinayetten daha ağırı vardı ki o da katilleri görmezden gelmekti! (üç beş gözaltı, iki üç kamufle cümle…)
Çözüm istiyorum diye masaya oturup, dağa çıkan binlerce genci izleyerek, suç işledi…
“Madem çözüm olacak, barış imzalanacak, bu gençler niye dağa çıkıyor” demedi! Ya da çıksınlar nasıl olsa istediğimizde tümünü tabutlarla indiririz dediler…
Adamlar çözüm istiyorsa normalin çok üstünde insan sevkıyatı yapmaz dağa.
Yapıyorsa, niyet bellidir. Niyeti belli olanla masaya oturup, dağları doldurup masayla zaman öldürüp, en büyük suçu işledin be devletim…
Bugün Kandil’den gelen cenazelerin de, uykusunda vurulan polislerin de, eşinin yanında vurulan binbaşının da, üçüncü kattan atılıp üzerinden araçla geçilen, sonra bıçaklanıp yakılan, Yasin’in sorumlusu sensin!
Katili beslemek, katletmekten daha ahlaklı bir eylem değildir çünkü…
Yalanlara doyduk…
İnsanların bu yalanlara gelmediği bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…