Her şeyden şikayet manevi şizofrenidir. Her şeyin yerini Allah tayin etmiştir. Varlık çift kutupludur.
‘’Her şeyi çift kutuplu yarattık ki, öğüt ve ibret alabilesiniz.’’(Zariyat suresi;49.a) Varlığın yeri ile oynamak kimsenin haddi değildir. ‘’ (O Rahman ki, şu uçsuz bucaksız evreni yarattı,) göğü yükseltti ve (evrendeki mükemmel dengeyi sağlayan) ölçüyü koydu.’’ ‘’Ki,(tüm evreni kuşatan bu muhteşem dengeyi görüp ibret alın da, hak ve adalet sınırlarını çiğneyip) ölçüyü aşmayın! ‘’ Ve (her konuda) tam adaleti gerçekleştirin: (hiçbir zaman) ölçüyü eksik tutmayın!’’(Rahman suresi;7-8ve 9cu ayetler.) İnandığını zanneden ve inanmayan bu günkü insanlar her hususta zıtlaşmakta, hiçbir şeyden memnun olmamaktalar. Allah’ın buyruklarına karşı tutum ve davranış hayat tarzı olmuş. İsraf almış başını gidiyor. Onda var bende niye olmasın görüşü hakim. ölçü dışında Hep şikayet, hep şikayet! Var mı? Gerisin de hidayet! Tabii ki, sonu hüsran.
Bu gün yaşadığımız ortamda insanların çoğu her şeyden şikayet eder durumdadır. Medya bu şikayet ortamını meşrulaştırmakta, Dijital yaygınlaştırmaktadır. Hayatından, gidişattan memnun olan çok az insan vardır. Oysa, insan hayatı Sınav. Bunun bilincinde olmak gerekir. İnsanlar kötü görüşe, menfiye kodlanıyor. Bu gün dünyanın gidişatı bataklığa sürükleniyor. İnsanlar hayatlarından, gidişattan memnun değil. İmkanı olanda, olmayanda aynı düşünce ve tavır sergiliyor. Hep başkalarından beklenti içinde. Kendi sorumluluğundan haberi yok. İmkanı olan hep daha fazlasını istiyor. Yediğinden, içtiğinden habersiz. Kullandığı malın, mülkün kıymetini. Doymuyor! Evi olan daha iyisini istiyor. Arabası olan model merakına giriyor. Fakir, fukarayı gözü görmüyor. Hayat tarzı polemiğe dönüşmüş. Hep şikayet! Var mı? Gerisinde hidayet! Ne ekersen onu biçersin. Sonuç hüsran.
Polemiğe dönüşmüş bu hayat tarzından kurtulmanın yolu: her şeyi yaratan Rabbül Aleminin Kur’an-ı Kerim mesajıyla hayatı inşa etmektir. Yüce Rabbimiz mesajında Şöyle buyuruyor. ‘’Doğrusu biz bu Kur’an-da (hakikati) insanlara her türlü dolaylı anlatım tarzını kullanarak açıkladık. (Zengin çağrışımıyla tasavvuru inşa edici, akılda kalıcı niteliğiyle) Zira insanların öteden beri en iyi bildiği şey cedelleşmektir.’’(Kehf suresi; 54.ayet) Cedel günümüzde polemiğe tekabül etmektedir. Yine bizi yaratan, bize şöyle buyuruyor. ‘’ Ki siz(ey insanlar) dengeyi bozup ölçüyü kaçırmayın! ‘’ ‘’ Yine istikametle ölçüp biçin, ölçme değerlendirme yaparken haksızlık etmeyin.’’(Rahman suresi;8-9.ayet). Şekle değil takvaya bakmalı.’’iman edip salih amel işleyenler, takva ehli oldukları, iman edip salih amel işlemeye devam ettikleri sürece,(önceden) tattıklarından dolayı sorumlu tutulmayacaklar; yeter ki takvada ve imanda, dahası, takvada ve iyilikte kararlı olsunlar: Zira Allah iyileri sever.’’(Maide suresi;93.ayet). Maalesef Allah’ın buyruklarıyla hayat inşa edilmiyor.
Şunu unutmayalım: Dünya hayatı sınav;oyun ve oyalanmadan ibarettir. Gerçek ve sonsuz hayat ahirettir. Bu dünyada ne ekersek ahirette onu biçeceğiz. Her anımız kayıt altına alınmakta. ‘’Her can ölümü tadıcıdır. Ve kıyamet gününde, karşılıklarınız size ödenir. Ve kim ateşten uzaklaştırılır da cennete alınırsa, işte o murada ermiş olur. Bu dünya hayatıysa, aldatıcı bir tatmin aracından başka bir şey değildir.’’(Al-i imran suresi;185.a.) İnsanın malı ve imkanı sınav içindir. Serveti iftihar gibi gören servete ait olur. Serveti sınav olarak gören servete sahip olur. ‘’Elbette mallarınızla ve canlarınızla sınanacaksınız; ve hem sizden önce vahye muhatap olanlardan hem de Allah’tan başkasına ilahlık yakıştıranlardan birçok incitici söz işiteceksiniz.Ama, eğer direnir ve sorumluluk bilincini kuşanırsanız(iyi olur): fakat unutmayın ki bu bir azim işidir.’’(Al-i imran;186) Ahlaki davranış sadece iyi şartlarla sınırlı bir sorumluluk değil, her şartta yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüktür. Şartların değişmesiyle değişen bir davranış ahlaki değildir. Her şeye şikayet, hidayete engeldir.
Hep şikayetten kurtulmanın hidayete ermenin yolu: Allah’ı veli edinmektir. ‘’ Unutmayın ki sadece Allah’ı veli edinenler, gelecekten dolayı kaygı geçmişten dolayı keder duymayacaklar.’’ ‘’ Onlar imanda sebat gösteren ve sorumluluk bilincine sahip olan kimselerdir.’’ ‘’ Onlar için hem bu dünya hayatında, hem de ahirette müjdeler vardır. Allah’ın vaadlerinde bir değişiklik olmayacaktır: bu, evet işte budur asıl muhteşem başarı! ‘’(Yunus suresi; 62-63-64.ayetler.) Allah’ın gözetim ve denetiminde olduğunun bilincinde olan, dünyaya ve olaylara Allah’ın mesajıyla bakar. Başkalarının etki ve yetkisiyle değil. Her anını Allah’a karşı sorumlulukla değerlendirir. Her şeye şikayet gündeminde yoktur. Derdi her durumda ve şartta hidayettir. Allah cümlemizi içinde bulunduğumuz şartlara uymayan, Şikayetten uzak, hidayete talip Allah’a teslim olan mümin kullardan eylesin. İnşallah! Selam ve Dua ile.