Her sokak hayvanı tehlikeli değildir

Her sokak hayvanı tehlikeli değildir

Geçen hafta sosyal medya ve yerel ulusal medyada gündem olan habere bakalım önce;

Batman'da, okul bahçesinde sahipsiz köpeğin saldırısına uğrayan öğrenci ve öğretmen yaralandı.

Batman Sosyal Bilimler Lisesinde sahipsiz bir köpek, bahçede oturan 10. sınıf öğrencisi Kerem Aydın'a saldırarak bacağından ısırdı.

Durumu gören öğretmen ve idareciler, köpeği bahçeden çıkarmak isteyince sahipsiz köpek bu kez tarih öğretmeni Mehmet Nuri Çelik'in kolunu ısırdı.

Haberin kısaca böyle bir de güvenlik kamera görüntüleri var.

Haber ve görüntüler eşliğinde adeta Batman’da sokak hayvanları için linç kampanyası başladı.

Paylaşım ve yapılan yorumlarda başıboş hayvanların toplatılması isteniyor.

Toplatılıp demir kapılar arkasına hapsedilmesini istiyorlar.

Neymiş efendim; tek tük de olsa insanlar için tehlike arz ediyormuş.

Toplatılmazsa, birilerinden hepsini öldürelim fikri ortaya atılsa, silahlar hemen ateşlenir.

Sokak hayvanlarını topyekûn yok etmek için linç girişimi başlar.

Ya da tümü toplatılıp barınaklara tıkılır.

Bana göre hayvan barınakları bir hapishaneden başka bir şey değildir.

Hayvan barınaklarına her ne kadar geçici deniliyorsa aslında hiç de öyle değil.

Oraya düsen hayvanlar genelde ölene kadar orada kalıyor.

Yani bu da bir nevi müebbet hapis cezasıdır.

Oysa barınakların asıl işlevi tedavi merkezleri ve ihtiyaçlarını göremeyen hayvanlar için sığınma evleri olarak kullanılmasıdır.

Geçen hafta Batmanda bir lise bahçesinde bir öğrenci ve öğretmenin köpek saldırısına uğramasından sonra çoğunluğun görüşü sokak hayvanlarının toplatılmasıdır.

Batman’ın sokaklarını kedi ve köpeklerden temizlemek için adeta bir operasyon isteniyor.

Bu yaklaşım asla doğru ve insani değildir.

Hemen hemen her hafta Batman sokaklarında bazen ölümle de sonuçlanan kavgalar yaşanıyor.

İnsanlar bir birlerine zalimce saldırıyor ve zarar veriyor.

Sokak ortasında ulu orta cinayetler yaşanıyor.

Şiddet sarmalı almış başını gidiyor.

Bu şiddet sarmalı içerisinde bir köpek de kontrolden çıkmış çok mu?

Ayrıca o köpeğe yönelik şiddetin görmezden gelinmesi de çok vahim bir durum.

Güya kendilerine hayvan hakları aktivisiti diyenler bu şiddet karşısında sus pus.

Keşke olayın başlangıç anından itibaren güvenlik kamerası görüntüleri verilseydi.

O köpek etrafı beton duvarlarla kapalı, kapısı demir kapılarla kapalı okul bahçesine nasıl girmiş, ilk saldırıda öğrenci mi köpeğe yoksa köpek mi öğrenciye saldırmış, onu aydınlatacak görüntüler de kamuoyu ile paylaşılsaydı.

Elbette sokak hayvanlarının da psikolojileri bozulabilir.

Sinirlenip kontrolden çıkıp saldırganlaştıkları olabilirler.

Hayvanlar asla saldırmaz demiyorum.

Ama inanın onlar kolay kolay dururken saldırmazlar.

Saldırgan olan köpekler de genelde insanlar tarafından koruma amaçlı zincirlenerek özel yetiştirilen köpeklerdir.

Saldırganlaştırdıkları köpeklerle işi bitince sokağa terk ediyorlar, bu tür köpekler tehlikeli olabiliyor.

Ama sokaktaki her sahipsiz hayvan da tehlikeli değildir, bunu kabul etmek gerekiyor.

Bakıma ve ilgiye muhtaçtırlar ve insanlar onları anlamaktan ziyade eziyet ediyor.

Hatta sokak hayvanlarına yönelik ciddi anlamda şiddet uygulandığı da oluyor.

Sokak hayvanlarını potansiyel tehlikeli ve zararlı görmek doğru değildir.

Onların da her canlı gibi yaşama hakları vardır.

Bu yüzden sokak hayvanlarına şiddet uygulanmasını ve topyekûn toplatılıp barınaklara (hapishanelere) atılmasını doğru bulmuyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ