HERKESİN KANTARI BAŞKA TARTAR

Sıcakların insanı iyice bunalttığı bu günlerde nefes almak iyice zorlaştı.

Sıcakların epeydir böyle şiddetli devam etmesi rehavete kapılmamıza sebep oluyor.

Hal böyle olunca ben de bilgisayar başına geçip yazı yazma işini bugüne yarına diye diye epey bir ertelediğimi hissettiğimi anladım.

Oysaki yazacak o kadar çok şey varken ertelemek olmaz. Kafada toparlanamayan ama söylenmesi gereken kelimeler bekler dururken sıcağın rehavetine kapılmak olmaz sanırım.

İnsanlar çok bilir, çok söyler, az dinler. En iyi yaptığımız şey konuşmaktır her şey hakkında fikrimiz vardır. O yüzden her yerde her daim konuşmaya hazırız, susup dinlemek bize dair, bize ait olan davranışlar değildir.

Bu kadar sorun varken, bu kadar yanlışlık varken oysaki konuşsan herkes doğruyken biraz da insana dair kelam etmek gerek dedim.

Başta da dediğim gibi söylemek dünyadaki en kolay şeylerden biridir, en afilisinden yazar, çizer, söyleriz.

Büyük kelimelerle doldurur, altını çizeriz.

Gizliden gizliye egomuzu da tatmin etmeye çalışırız. Her ne kadar egodan uzak olduğumuzu düşünsek de egolarımız bizi biz yapan unsurlardır.

Hayata ben, benlik ile başlarız. Bunun bir tık ötesi benciliğe ve ben bilmezliğe girer sanırım.

Genellikle de bir tık ötede dururuz. Hep eleştirir kendimize bakmayız bakamayız. 

Eleştiriye açık değilizdir. Kulaklarımızı kapatırız söylenenlere, onlar söylesin ya duymayız ya da gülüp geçeriz. Çünkü biz son sözü söylemişizdir.

Ne zaman kulaklarımızı kapattık, empati yeteneğimizi kaybettik ya da hiç sahip değil miydik?

Evet, bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyor. Ya da her şey olması gereken gibidir.

Bozuk düzenin yanlış oyuncularıyızdır.

Hayatta karşılaştığımız olayları kendi kantarımıza koyar tartar çıkarırız.

Bizim için normal bir başkası için de normal olmalı, yanlış onun da yanlışı olmalı, değerler, bakış açısı ve tepkiler aynı olmalı diye düşünürüz.

İşte sıkıntılar da burada başlar. Toplumsal olaylarda kural davranışlar ortak olsa da hepimizin kantarı başka tartıyor sanırım.

Sokağa çıkın herkes öfke nöbetleri geçirir durumda patlamaya hazırız.

Hem hayatın yorgunluğu hem de sıcakların tahammülsüzlüğü yormuş insanı.

Neyse biraz da kendi kantarımızda başkalarını tartalım, o zaman olaylara başka çerçeveden bakmayı da görürüz.

Mevsimlerden yaz Batman’da güneş kavururken biraz uzaklaşmak lazım.

Kaçacak öyle pek bir yer olmasa da insan her yerde, insan ve sorun her yerde sorun olsa da çıkışlar farklı yerlerdedir.

Hoşçakalın… Huzurlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ