Hırsızdan geçilmiyor

Hırsızdan geçilmiyor

Bu ara hırsızdan geçilmiyor.

Su sayaçlarını,

Cami musluklarını,

Parktaki çöp kutularını,

Mazgalları,

Ne bulsalar çalıyorlar.

Sanırsın bahar değil, hırsızlık mevsimi gelmiş.

Bu kadar hırsızlık olayı neyin nesi?

Hırsızlar hiç eksilmedi ki hayatımızdan.

Emek hırsızları,

Din/iman hırsızları,

Mal/mülk hırsızları,

Para hırsızları,

Umut hırsızları,

Sevinç hırsızları,

Dört bir yanımız hırsız olmuş.

Hırsızlık geçim kaynakları olmuş.

Soyup soğana çevirseler gözleri doymaz.

Bir insan neden hırsızlık yapar?

Acaba en ufak bir haklı gerekçesi var mıdır?

En onursuz fiilin haklı ne gerekçesi olabilir ki?

Hırsızlık haydutluktur.

Hak gaspıdır.

Harama günaha bulaşmaktır.

Kul hakkı yemektir.

Hırsızlık, onursuzluktur.

Elbette hırsızlık bir eve girip sadece para mal çalmak değildir.

Haksız her türlü kazanç da hırsızlıktır.

Vurgun/yolsuzluk, hırsızlıktır.

Dolancılıktır.

Hilebazlıktır.

Sadece yokluğu ve yoksulluğu bahane edenler değil,

Servetine servet katmak için yapılan kanunsuzluklar da hırsızlıktır.

Stokçuluk/karaborsacılık, hırsızlıktır.

Yani hırsızlık bir değil, çeşit çeşittir.

Her köşeyi hırsızlar tutmuş.

Vatandaş hırsızların derdinden ‘imdat, imdat’ diyor.

Kategorilere ayıracak olursak  onlarca hırsızlık çeşidi oluşmuş.

Fiziksel hırsızlıklar yetmiyormuş şimdi de siber hırsızlar musallat oldu.

Karşılarındakini dolandırmak için her yola başvuruyorlar.

Ben her türlü hırsızı sevmiyorum.

Ama en sevmediğim hırsızlar, emek ve umut hırsızlarıdır.

Üstelik suç sayılmadığı için bunların sayısı da her gün artıyor.

Oysa en büyük cezayı da onlar hak ediyor. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ