İki yazar, iki dünya: Arafta düet ve iki meltem arasında…

İki yazar, iki dünya: Arafta düet ve iki meltem arasında…

Bu hafta iki farklı ama derin izler bırakan kitabı okuma fırsatım oldu. İlki, Selahattin Demirtaş'ın ‘Arafta Düet’ adlı eseri. Diğeri ise, Mehmet Veysi Boran'ın ‘İki Meltem Arasında’ adlı kitabıydı. Bu iki kitap, farklı dünyaların ve zihinlerin kapılarını aralarken, aynı zamanda geçmişle bugünü de ustalıkla harmanlıyor.

Selahattin Demirtaş, Arafta Düet ile sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda güçlü bir edebi yeteneğe sahip olduğunu da gösteriyor. Eserde, toplumsal sorunlara duyarlı bir bakış açısı ile hikâyeler kurgulamış. Her bir hikâye, okuru düşündüren, sorgulatan ve bazen de ters köşe eden bir yapıya sahip. Demirtaş, halkının acılarını, umutlarını ve direnişlerini adeta bir halk savaşçısı olarak kalemine yansıtmış. Bu yönüyle, onun sadece siyasi bir figür değil, aynı zamanda bir entelektüel ve edebi bir güç olarak da ne kadar etkili olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Diğer yandan, Mehmet Veysi Boran’ın İki Meltem Arasında kitabı ise bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor. Boran, bir yazar olmanın yanı sıra, fotoğraf sanatçısı kimliğiyle de eserlerine estetik bir derinlik katıyor. Batmanlı bir yazar olarak, yerel unsurları evrensel temalarla ustaca birleştiriyor. Boran’ın yazım dili, okuru geçmiş ve bugün arasında bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda derin bir içsel sorgulama sürecine de davet ediyor. Onun eserinde, iyiliksever ve aydın bir ruhun izlerini bulmak mümkün. Boran, hayatın zıtlıklarını ve farklı yaşamları ele alırken, okuru beklenmedik köşelere yönlendiriyor; tıpkı Demirtaş’ta olduğu gibi.

Her iki yazar da farklı hayatları ve bakış açılarını eserlerine yansıtarak, okura geniş bir perspektif sunuyor. Demirtaş’ın politik duruşu ve halkının mücadelesine olan bağlılığı, edebi bir güce dönüşerek okurun kalbine işliyor. Boran ise, daha sakin bir estetik ve sanatsal bir dille, hayatın güzellikleri ve zorlukları arasında bir denge kuruyor. Bu iki kitap, farklı kulvarlarda yer alsalar da, okuru derin düşüncelere ve duygusal yolculuklara sürüklüyor.

Sonuç olarak, bu eserler sadece birer kitap değil, aynı zamanda hayatın farklı yüzlerine ayna tutan derinlikli yapıtlar olarak hafızamda yerini aldı. Demirtaş’ın halk savaşçısı ruhu ve Boran’ın sanatsal duyarlılığı, beni iki farklı dünyanın kapılarından içeri alırken, okuma serüvenimde unutulmaz bir iz bıraktı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
İbrahimBeyefendiHazretleri
İbrahimBeyefendiHazretleri 2 ay önce
Bazı sıkıntıları duyuyor olsam da geçmişle kıyaslandığında daha huzurlu bir hayat sürdürdüğümü söyleyebilirim. Sorumlusu kim, tam olarak öğrenemedim de, bazı günler onlarca kişinin sokak ortasında öldürüldüğü, faili meçhuller, akşam dörtten sonra herkesin telaşla, korkuyla evlerine çekildiği, genç kızların intihar ettiği Batman'da mecburen ve tesadüfen yaşardık. Saat şu an gece 11, dışarısı cıvıl cıvıl. Caddeler ışıl ışıl. Diyarbakır Caddesi'nde en keyifsizi, banklara oturmuş, gelip geçenleri izliyor. Bir nebze olsun huzur var. Yılda yaklaşık elli kitap okurum. Hiç bir kitabını okumadım beyefendinin. Geçenlerde YouTube da Kürtçe müzik dinlerken, bir parçası da listeye eklenmiş, "pore delala mın sore" diyordu. Hepsini dinlemedim, sonraki parçaya geçtim. Allah kurtarsın. Ne diyeyim?