- 08-06-2021 15:06
- 08-06-2021 15:07
- 46
İNSAN ZEKASI VE BİLİNCİ İLE HAYATIN AKIŞINA HÜKMETMENİN DERDİNDEDİR
10 Haziran 2021 günü 19 derece ikizler burcunda gerçekleşecek olan güneş tutulması merkür kendi yöneticiliğinde geri hareket halinde güneş ve ay kavuşumu ile gerçekleşiyor.
(güneş: benlik)
(ay:duygular)
(merkür:zihin)
Neptün ile tam kare görünümünde olacak tutulma gelen bilgilerde yanılsamalar, belirsizlikler, yön kayıpları, önünü görememe, hayaller, beklentiler, fantaziler alanına zihnin kayması gizlilikler ve sahteliklere kapılıp kandırılabilme ihtimallerini gündemimize getiriyor.
‘Bireysel düzlemde içinden geçtiğimiz sürece bir tür AKIL TUTULMASI desek büyütmüş olmayız. En çok dikkat etmemiz gereken konu, baş edemeyeceğimizi düşündüğümüz için kaçtığımız problemlerin, dönüp dolaşıp daha büyük sorunlara yol açması ihtimali…
Bir yanımız her şeyi dramatize edip abartılı bir duygusallıkla ele alırken, öbür yanımız hiç bir şeyin ciddiyetini idrak eder gibi görünmüyor. Sorunu somuta indirmekte zorluk çekiyoruz. Elle tutulur şeyler yapmak veya hayatımızda olan biteni mantıklı bir şekilde gözleyip akıl yürütmek yerine, eğlenceye ve aksiyona hasret kalmış bünyemizi tatile çıkartmanın derdindeyiz. Vahim olaylara laylaylom yaklaşıyor, kaldıramayacağımızı düşündüğümüz sorunlara ”rakı yanında meze muamelesi” yapıyor ama enine boyuna düşünmekten kaçıyor olabiliriz. Ancak geçmişte fazla hafife alarak göz ardı ettiğimiz ya da şimdi gereğince ciddiye almaktan kaçındığımız konular Haziran ayı ve sonrasında farklı veçheleriyle tekrar önümüze dökülebilir!
Hayatımızda, sosyal ya da bireysel gündemimizde uzun bir süredir var olan ve bize sevimsiz, rahatsız edici, endişe verici gelen, bir türlü çözüme kavuşamayan olaylara dair bir zirve ve patlama yaşanabilir. Bir tür çıkmazda olduğumuz, bir çamura bulanmış ve temizlenemiyor gibi hissettiğimiz, içimize çöküp kalmış bir mesele hakkında yeni bir sayfanın açılmasını sağlayacak gelişmeler meydana gelebilir. Burada dikkat edilmesi gereken, konuyu değerlendirirken yaşanan abartılar ve anlam kaymalarını fark etmektir!
Biz kendi kendimizi dolduruşa getirebilir, yersiz bir dramaya yol açacak hareketler yapabiliriz. Ya da geçmişte böyle davranmış olduğumuzu şimdi idrak edebiliriz. Sular durulduğunda kendimize kızabilir ya da utanabiliriz.
Ortaya dökülecek sorunlar sayesinde, çok gereksiz ve bize kayıptan başka bir şey getirmeyecek bir riske girmiş ve bunu ısrarla görmemeye çalışmış olduğumuzu kabul etmek zorunda kalabiliriz.
İletişimde yanlış anlaşmalar, karşılıklı kodları yanlış okumalar tavan yapabilir. Söylenilen ya da yazılan bir şeyi en olmayacak yerden okuyup saçma bir yanıt verebilir ya da kendi derdimizi en olmayacak yerden anlatmaya çalışıp yanlış tepkilere yol açabiliriz. Geçmişte yaşanmış böyle bir iletişim kazasının şimdi ortaya çıkması ya da sonuçlarının bize şimdi yansıması da söz konusu olabilir.
Anlam arayışımız tavan yapabilir. İçinde kaybolduğumuz gündelik kaygılardan daha fazlasını bulmak arzusuyla bugüne dek ilgilenmediğimiz manevi konulara meyledebiliriz. Anlamsızlık, tükenmişlik, amaçsızca sürüklenme hissi, depresyon gibi deneyimlerden geçebiliriz ve bunları aşmak için kendimizi hiç yapmadığımız kadar kökten ve samimi bir sorgudan geçirebiliriz. Dip yapmak, farklı derinliklere inmemize ve kendi gerçekliğimize dair farklı bir çıkış yakalamamıza vesile olabilir.
Şefkat ve empati kavramlarını yeniden tanımlamamız gerekebilir. Gerektiğinde kendimizi geri çekip başkalarının duygularına ve önceliklerine yer açmak konusunda zorlanıyorsak, yaşadığımız deneyimler bizi sarsıp duyarlılığımızı arttırabilir.
Kontrolsüzce kapılıp gittiğimiz yaşam alışkanlıkları, ilişkiler, fiziksel ya da duygusal bağımlılıklar konusunda abartılı iniş çıkışlar ve zaruri farkındalıklar yaşayabiliriz.
Kendimizi aldatma ve başka insanlarda gerçeğimize uygun düşmeyen algılar oluşturma eğilimimiz artabilir ama bunun sonuçları ile de hızla yüzleşmek durumunda kalırız.
Velhasılı, 2021’in ikinci yarısı çokça toz duman, laf salatası, pek de ciddi bir yere varmayan çıkışlar ile geçer… Olan bitenin içinde aklı selim kalmayı, izlemeyi ve gözlemeyi ama hızlı sonuçlara gitmemeyi, gereksiz ataklar yapmak yerine küçük akıllıca hareketlerle günü kurtarmayı, aşırı duygusal kararlar almamayı becerenler, bu süreçten karlı ya da en azından hasarsız çıkarlar. Kendini fazla kaptırıp lunaparka düşmüş çocuk gibi her söylenene atlayan, her gördüğüne yamulanların ”Nooldu abicim şimdi yaa… Nereye vardık biz?” diye bitirecekleri bir dönem olabilir.
Yoksulluk ve varsıllık arasındaki makasın açıldığına şahit olabiliriz. Ekonomik olarak belirli alanlara kontrolsüzce kaynak ayrılırken, temel insani ihtiyaçların gözardı edilmesi, toplum yapısını güvenilir kılan zeminlerin yokolmaya başlaması mümkündür. İnsanlar derinleşen sosyal sorunlara iyi niyete dayalı ortak çözümler üreten alt örgütler kurmaya başlayabilirler. ”İnsani Davalar” söylemi üzerinden aldatılmamaya, inanç ve ideal adına hareket ederken, mantık ve bilinci yitirmemeye, bireysel sorumluluklarımızı ve seçimlerimizi kendini erişilmez kılan bir üst otoriteye teslim edip inisiyatifsiz bir hale dönüşmemeye çok dikkat etmemiz gerekecektir!
Aslında felek şaşı değildir, biz şaşı bakarız ya da birilerinin etkisiyle odağımız kayar ve kendimizi bir çıkmaza girmiş buluruz. Öyle bir duruma düştüğümüzde boş boş dolanıp durmak, duygusal dipler yapmak ve bunlara gömüldükçe gömülmek, kendimize acımak, etrafımıza kabahat bulmak ya da umutsuzca o duvardan bu duvara çarparak olmayacak bir kapı aramak gibi haller yaşarız. Ama o çıkmazdan çıkmanın tek yolu geri dönmektir ???? İşte şimdi geri dönme kararı almanın tam zamanı!
Eğer ortada bir yanlış anlama, yanlış bakış, yanlış ifade varsa, bunun en iyi yolu doğrusunu anladığımızda hem kendimize hem etrafımıza dürüst olmak, kıvırıp çevirmemek, konuyu daha da beter hale getirecek uzatmalara gerek duymamak, en kestirme ve temiz çözüme teslim olmaktır.’
Sevgilerimle esenlikler dilerim.
Kaynak :juno yıldız gözlemcisi
‘İnsan zekası ve bilinci ile hayatın akışına hükmetmenin derdindedir.