- 11-03-2021 18:06
- 32
İnsanın özgürlük ve güvenlik garantisi Allah’la yaptığı itaat sözleşmesidir. Servet bu sözleşmenin yerinde ve zamanında kullanılmasıdır. Servet insanın hayatı, kazanımları ve geleceğidir. Serveti yerinde ve zamanında kullanmak, ebedi mutluluğu cenneti kazanmak. İman edenlerin rehberi Kur’an-ı Kerim: bu hayat servetini kullanma kılavuzudur. ’’Doğru hüküm verme yeteneği (hikmet) İsteyene/ istediğine verir. Ama kime hikmet yeteneği bahşedilmişse, doğrusu ona tarifsiz büyüklükte servet bahşedilmiştir. Fakat aktif akıl sahiplerinden başkası bundan ders çıkaramaz.’’ (Bakara suresi;269.ayet)
Servet sınanma aracıdır. Serveti dünya ve ahiret yüzü ile düşünmeyen, tek dünyalı bakışla algılayan, dünyanın en zengini iken, ahiretin en fakiri olur. Servet paylaşıldıkça çoğalır. Servete düşkün olan, serveti paylaşmayan, Rabbine karşı nankördür. Servet emanetine ihanet edenleri Leyl suresi; 14, 18, 20.ayetleri uyarıyor. Yanlış servet tasavvuru, biriktirme ve yığma hırsı kavimleri helake sürükler. Fecr suresi; 15-20.ayet. Geçici nimetleri biriktirme tutkusuyla oyalanmak, gerçek nimetlerden uzaklaştırdığı için, iş işten geçmiş olacak, Tekasür suresi;8.ayet. Serveti yerinde ve zamanında kullanan sorumluluk ahlakına sahip olandır .Beled suresi.
Başa gelen musibetin aracı bazen servet ve yakınlarınız olabilir. ‘’ Mallarınız ve çocuklarınız sınav aracıdır. Gücünüz yettiğince Allah’a karşı sorumlu davranın ki ebedi kurtuluşa nail olasınız.’’ (Teğabun suresi;15-16.ayet) Mal ; eğilmek, eğilim göstermek, meyletmektir. Evlat ve servet insanı saflaştıran potadır. ‘’ Bilin ki mallarınız ve evlatlarınız ancak birer fitnedir. Kuşkusuz Allah’ın yanında çok büyük ödül vardır.’’(Enfal suresi;28.ayet) Fitne; saflaştırma aracıdır. Kişinin samimiyetinin iç yüzünün ortaya çıkması için; Savaş, baskı, zulüm, zenginlik, yoksulluk, hastalık, ölüm, ün, mevki, mal, mülk konularında tabi tutulduğu samimiyet sınavıdır.’’ Elbette mallarınız ve canlarınızla sınanacaksınız… ama direnir, sorumluluk bilinci taşırsanız( iyi olur) Bu bir azim işidir.’’ (Al-i imran suresi;186.ayet)
Kamil insanın durumunu şu ayeti kerime bildiriyor. ‘’ Servetlerini Allah’ın rızasını elde etmek, kişiliklerini güçlendirmek için harcayanların durumu verimli bir bahçe gibidir. Bir sağanak yağar, bu sayede ürünü iki kat biter. Tut ki sağanak yağmadı, çilese dahi yeter! Neticede Allah yaptığınız her şeyi görür.’’(Bakara suresi;265.ayet). Cennetini yüreğinde taşıyan, elde ettiği her değerin hakkını verir. Yağmur gibi onu kat kat artırır. Değere şükreder. Onun imkanı imanıdır. O yapacağı iyilik için imkanım yok demez. İmanı tükenmeyenin imkanı tükenmez. Allah’ın gördüğünden emindir. Her anını Allah ne der diye yaşar.
İmanın esasını Bakara suresi; 177.ayet bildirir. ‘’Gerçek erdem yüzlerinizi doğuya veya batıya döndürmeniz değildir. (İbadetler Allah’a gönderilmiş zarf gibidir. Mektup ruhsa zarf cesettir. Diri ibadet sahibinin altında burak, ruhsuz cesede dönmüş ölü bir ibadet ise sahibinin sırtında yüktür.) Fakat gerçek erdem kişinin Allah’a, ahiret gününe, meleklere, ilahi kelama resullere inanması, malı (ona sevgi duymasına rağmen) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve özgürlüğü ellerinden alınanlara vermesi, salatı istikametle yerine getirmesi, zekatı gönülden gelerek vermesidir. Onlar söz verdikleri zaman sözünde dururlar, şiddetli zorluk ve darlıklara karşı göğüs gererler. İşte bunlar sözlerinde sadık kalanlar… Takvaya ermiş olanlarda bunlardır.’’ İman sınavdır. Sınav imanı takviye eder.
Servete ait olmayanların duası: ‘’Fakat öyleleri de vardır ki, onlar ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik güzellik ver, ahirette de iyilik güzellik ver ve bizi ateşin azabından koru! Diye yakarırlar.’’ (Bakara suresi;201.ayet) Bu ayet Kur’an-i hayatta fakirizme ve çileciliğe yer olmadığını ifade eder. Dünyaya sahip olsan da, dünyanın sana sahip olmasına izin verme! Servet attır. Süvari atın sırtında yol alır. Atı sırtlanan süvari yolda kalır. Kendini vererek servet elde edenin hiçbir şeyi yoktur. Zira kendini vererek servet sahibi olduğu için, servet sahipsiz kalmıştır. ‘’ Allah’ın kat kat fazlasıyla geri ödeyeceği bir güzel borcu O’na verecek olan kimdir? Allah hem daraltır, hem genişletir. Ve hepiniz sonunda O’na döndürüleceksiniz. (Bakara;245.ayet). Allah için veren iki kez şükretmelidir. 1.Allah kendisine verecek bir şey verdiği için. 2. Verme arzusunu verdiği için.
İnsan zamanın kıymetini iyi bilmeli, servet imkanını iyi değerlendirmelidir. ‘’Siz ey iman edenler! Kendisinde pazarlığın, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmezden önce size rızık olarak bahşettiklerimizden harcayın! Zira nankörler zalimlerin ta kendileridir.’’ (Bakara suresi;254.ayet). İnsan kendisine verileni zamanında ve yerinde kullanmazsa, Allah’a güvenmezse, kafir olur. ‘’ Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve cimriliği telkin eder. (Allah yolunda infakın en büyük engeli açlık ve yoksulluk korkusudur. Cimrilik bu korkunun sonucudur. Bu korkunun kaynağında ise Allah’a güvensizlik yatar.) ALLAH ise size katından bir bağış ve daha fazlasını telkin eder. (Allah yolunda yapılan yardımın bir uhrevi ve ebedi karşılığı vardır.) Allah (rahmet ve bağışıyla) sınırsızdır, her şeyi bilendir.’’( Bakara suresi;268)
Dostlar: Servet deyince akla mülk, para, altın gelir. İnsanın hayatı ve anı servettir. Bu serveti Allah’la yaptığı itaat sözleşmesine göre kullanması, Kişinin hikmet sahibi olması, dünya ve ahiret saadetini kazanmasıdır. Allah cümlemizi hayat ve zaman servetinin hakkını verenlerden etsin. İnşallah! Selam ve Dua ile.