- 28-12-2021 00:07
- 27-12-2021 16:13
- 180
Hakikat nedir? Hakikat arayışı peşinde olan insan neyi bulmak ister? Bu ve buna benzer soruların cevabını bularak insan, hayatını anlamlı kılmak ister.
İnsan sürekli bir arayış halindedir. Doğruyu ve gerçeği bulma arayışında olan insan bu Dünya’ya niçin geldiğini de sorgular.
Hakikat, sadece insanoğlunda var olan beş duyu sayesinde elde edilen veriler elde edilerek tespit edilebilir mi?
Hakikat; duyma, görme, koklama, tatma ve dokunma hisleri ile elde edilen verilerin zihinde işlenmesi ile elde edilen sonuç mudur?
İnsanın varlık içinde bulunduğu fiziksel bir âlem olduğu gibi bunun ötesinde metafizik bir âlem de vardır.
Zira İnsan sadece fiziksel bir cisim değil, duygusal ve ruhsal özellikleri içerisinde barındıran bir varlıktır aynı zamanda.
Ondan dolayıdır ki, zahiri âlemin ötesinde Bâtıni bir âlem de vardır. İnsanın hakikat arayışı Bâtıni âleme yansır.
Kâinatın özü, aslında insanın özüdür. İnsanın özünde insanın aramış olduğu hakikatin kendisi bulunmaktadır.
Onun için insan özüne bakarak hakikati bulabilir. Öncellikle insanın kendi özüne dönmesi ve özünü sorgulayarak araştırması gerekir.
İnsanın özünü sorgulaması için bilgi yeterli midir? Bilgi tek başına özünü sorgulayıp hakikati bulması için yeterli değildir.
Bilgi dışında insanda bilgelik olmalıdır. Bilgelik yani hikmet sadece bilgiye dayanmaz. Bilgelik; tecrübe, olgunluk ve sağlıklı düşünme becerisidir.
Hakikat, insanın kendi özüne dönerek bilgece sorgulayıp yola girmesidir. Hakikat yolun sonu değil, istikamettir.
Hakikat arayışında zihnin ve kalbin aynı frekansta yani senkron olması gerekir. Hakikat arayışında görülen ve görülmeyen farkı kalmaz.
Hakikat arayışında görülenin üzerindeki örtü kalkarak görünmeyen de ortaya çıkar. Aynı zamanda bakma ile görme arasındaki fark da ortadan kalkar.
Aristo der ki:”Hakikatin arayışı hem zor, hem kolaydır. Kimse ona tamamıyla erişemez, kimse ondan ne tamamen kaçar, ne de onu tamamen kaçırabilir.”
Hakikat arayışı size; üstü toz toprakla örtülü mücevherin toz ve toprağını kaldırarak mücevheri görmeyi sağlar.
Sadece bakan göremez, görmek için de bakmak gerekir. Hakikat zahirin içindeki batını görebilmektir.
Hakikat, herhangi bir koşulla, şarta ve zamana bağlı değildir. Hakikat, aramakla bulunmaz, ancak bulanlar arayanlardır.
Hakikati arayan ve bulan hayatını anlamlı kıldığı için özgürleşir. Hz İsa; “Gerçeği bilin ve gerçek sizi özgür kılsın.” Demiştir.
Hakikat arayışında bireysel dönüşümü gerçekleştirmiş kişi hakikat ile arasındaki perdeyi kaldırmış kişidir.
Hayatı anlamlı kılmak ve hayatı bilinçli yaşamak için hakikat arayışı içerisine girmek gerekir. Hakikati bilmeyen hayatın anlamını idrak edemez.
Hakikati bulmak için bilgelik önemlidir. Zira bilgelik ile hakikate giden yollar bilinir. Oysa bilgi sadece bir konuda insanın cehaletini giderir.
Montaigne bilgelik ile ilgili şöyle der; “Bilgeliğin en kesintisiz belirtisi kesintisiz bir haz vermesidir; Onun durumu göksel varlıklar gibidir, daima dingin”
Şüphesiz insan diğer canlılardan farklıdır. Aklı ile kendini ve çevresini sorgular. Soru sorar, Okuyup öğrenir böylece bilgili olur.
Ama bilgi yetmez, bilginin yanında bilgelik de gerekir. İnsanın hayatını anlamlı kılması ve hakikatin farkına varması hikmetle gerçekleşir.
İsmail Hakkı TANYILDIZI 3 yıl önce