- 05-11-2016 14:26
- 14342
Hepimiz yüzlerce kez sosyal medyada, TV kanallarında ve basılı yayınlarda; İran’ın
“İsrail’i yok ederiz”
“İşini bitiririz”
Bu nevi anlam içeren ifadelere ve siyasi mesajlara şahit olmuşuzdur.
Şimdiye değin İsrail’in Kudüs’e yaptığı zulümler, müdahaleler ile Müslüman kardeşlerimiz olan Filistin’e ve Filistinlilere yaptığı her tür caniliğe, vahşete, teröre, işgallere karşı bir şey yaptı mı?
Yapmaya kalkıştı mı?
Bu sorularıma hiç kimse “Evet şunu yaptı, bunu yaptı. Filistin’e şöyle yardım etti, böyle yardım etti” diyemez çünkü yapmadı.
Yapacağına da asla inanmıyorum.
Gürleyen ama bir damla bile yağmayan bulutlara benzetiyorum ben, yalancı ve kurnaz İran’ı.
Güya bunlarla kardeş ülkeyiz ve dindaşız.
İddia ediyorum çıkar ve menfaatleri olmaksızın aynı İran’ın bize, yani Türkiye’ye hiç bir faydası oldu mu?
Ben hatırlamıyorum ve bilmiyorum.
Bilen ve hatırlayan varsa çıksın anlatsın, deşifre etsin, ben hatalı olduğumu itiraf edip özür dileyim.
Şimdi olayın can alıcı noktasına girmek istiyorum;
Ana temam şu: ülkemizin bekası ve sınırlarını, IŞİD ile diğer her nevi terör örgütlerine karşı koruyup kollamak, güvenli bölge elde etmek için girmiş olduğumuz Suriye belası ile Musul operasyonları karşısında İran tutturmuş kendileri de Musul’a veya o topraklara girmek istiyorlarmış.
Sicili temiz olmayan bu ülke, o topraklarda silahlı kuvvetlerimize direk veya dolaylı bir takım tilki kurnazlığı saldırı yapabileceği konusunda kuşkularım var.
İran’ı yakın takibe almak gerek.
Böylesi bir plan ihtimaline karşı çok tedbirli olmakta yarar var.
Zira Suriye’deki çatışmaların iç savaşa kadar körüklenip tırmanmasında çok aktif rolleri var.
Mezhep çatışmasına kadar işi getirdi, elinden gelse daha da ileri götürecekti ama bunlarla yetindi şimdilik.
Fakat Suriye ile Irak üzerindeki emelleri fazlasıyla var.
Bizim istihbarat kurumumuzun bunları çok iyi bildiğine eminim.
Sözün kısası İran’ı dost ülke olarak, belirgin ve bariz pozitif örnekler görmedim, göremedim.
Çok endişelerim var.
İlgililerin dikkatine; kardeş ve Müslüman ülke olarak da kendilerine düşen siyasi, ekonomi ilişkilerde bizim ülkemize çok yararlı plan ve projelere rastlamadım. Ama bize yapmış oldukları şantajı ve siyasi tehditlerinin olduğunu biliyorum, biliyorsunuz.
Yine güvenmememiz gereken diğer bir ülke de Irak tır.
Dış güçlerden Irak’a hemen hemen girmeyen ülke kalmadı.
An itibariyle Musul, Kerkük ve terör örgütlerine karşı sınırlarımızı ve sınıra yakın şehirlerimizi koruma amacıyla yapmış olduğumuz tampon bölge ve güvenlik içerikli operasyonlarda Irak’taki ilgili siyasilerin ordumuza ve ülkemize karşı yapmış oldukları şantaj ve tehditlerden ötürü; onların ne kadar kalleş, hain ve dost olmadıkları apaçık ortadadır.
Zaten gerek Suriye’nin gerekse Irak’ın toprak bütünlüğüne her zaman, her fırsatta saygılı olduğumuzu, işgal amaçlı olmadığımızı beyan etmeyen hiç bir siyasimiz yok.
Hatta ana muhalefet bile böyle düşünüyor.
Oysa bizim İran’a ve Irak’a yarar ve iyiliklerimizin her konuda sınırsız olduğunu dünya alem biliyor.
Üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğu için dikkatleri İran’ın ile Irak’ın üzerine çekmeye çalışıyorum.
Bu arada ABD an itibariyle oldukça yaklaşan seçimleriyle meşguldür ve politik olarak şimdilik rahat değiller.
Onlardan da sinsi ve çok planlı hain, aleyhimize bir takım plan ve proje yapmaları halinde buna şaşmamak gerekirdi.
Hiç güvenilir ve dost bir ülke değildir.
Geçmişte bu içerikli yaşadığımız örnekleri vardır.
İnşallah yanılırım.
Yanılgım beni üzmez ancak sevindirir, diyorum.
Yakın bir gelecekte bunu birlikte göreceğiz.
Birey ve köşe yazarı olarak âcizane böyle düşünüyor ve yazıyorum.
Kalın sağlıkla siz saygın Batmanlılar ve değerli Batman Sonsöz okurlarımız.