Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ülkemizin en stratejik kurumlarından biridir.
O sadece bir petrol şirketi değildir.
O bayrağımızı, dünyanın her tarafında dalgalandıran milli şirketimiz.
O savaş alanlarına bile korkmadan girip icraatını yapan cesur yüreğimiz.
O yeri geldiğinde, vatandaşa yol, su, köprü, okul, cami, medrese olan iyilik meleğimiz…
O bizim her şeyimiz.
Son cümle sadece Batman için geçerli. Çünkü bu cümleyi ancak onlar ruhlarının derinliklerine kadar hissedebilir.
Çünkü Batman şehri, varlığını TPAO’ya borçlu.
Okuyan nesil, diplomalarını, kariyerlerini ve toplumsal statülerini ona borçlu.
Esnaf, varlıklarını,
Çiftçi ise imkânlarını…
TPAO kurulduğunda Batman diye bir şehir yoktu. Bu dümdüz ovaya tesisler kurulduktan sonra etrafta şehirleşme vuku buldu.
İluh, önce ilçe oldu sonra il şimdi de büyük şehir olmaya hazırlanıyor.
Kuruluşunda dedelerimiz çalıştı. Bugün makinelerin zor yaptığı işleri, o gün elleriyle yaptılar.
Koca kamyonların bugün zor taşıdığı boruları, onlar omuzlarında taşıdılar.
Kışın en sert yüzüne sert yüzleriyle, yazın keskin sıcağına sıcak yürekleriyle karşı koydular.
O koca yürekleriyle koca bir şirket var ettiler.
Var ettikleri o şirkete, kutsiyet atfettiler. O Batmanlılar için kutsaldı. Ona “ziyaret” diyorlardı.
Her isteyenin dileğini gerçekleştiren, ona yanlış yapanı ise çarpıp kötürüm eden!
Öyle miydi?
Ben Batmanlıların yalancısıyım.
Ama 500 bin nüfusun tümünün yalan söylemesi de söz konusu değildir. Belki de 500 bin nüfusun birleştiği tek noktadır TPAO ve onun ziyaret olduğu konusu.
Çünkü işsize iş verdi. Esnafa can suyu verdi, köylüye su, yol ve köprü yaptı, dağlara ağaçlar ekti, gençlere spor ile destek oldu, öğrencilere imkan sağladı, yeri geldi şehrin çocuklarını tedavi ettirdi, yeri geldi açlara aş, çıplaklara giysi oldu.
O adeta süper kahraman gibi her haneye girip, bir şekilde dertlere derman oldu. Derdi olan da hemen ona başvurdu.
O bayrak, ülke için belki çok şey ifade ediyordur ama Batman ve Batmanlı için bunun çok daha derin anlamları vardır.
Bunun için de bir Batmanlıya TPAO derken, biraz daha düşünün.
O, sizin anlayamayacağınız bir bağ ile bağlıdır ona, sizin bakamayacağınız bir açıyla bakar ona, sizin anlamlandıramayacağınız bir anlam yükler ona…
Çünkü TPAO varlığını Batman’a Batman’da varlığını TPAO’ya borçludur.
Borç demeyelim, aşkta borç olmaz!
Şimdi 64. yılını kutluyor TPAO ve bir dünya devi olma yolunda ilerliyor.
Gemiler alıyor, sahalar kapıyor, hamleler yapıyor, oyunları bozuyor, savaş gemileri ve uçaklarının cirit attığı alanlarda drift atıyor…
Dünyaya biz varız diyor. Sadece savaş meydanlarında değil, savaşa sebep olabilecek her alanda, en güçlü şekilde varız diyor ve düşmanının tacizine mehterle karşılık verecek kadar korkusuz ve rahat bir şekilde…
Nice 64 yıllara TPAO.
Allah o kırmızı beyaz bayrağı Batman’da daha da güçlendirsin ve tüm dünyada dalgalandırsın.
Kırmızı tulumlular, dünyaya petrolün aşk ile nasıl hemhal olabileceğini göstersin…
Onların kanla yıkadığı lokasyonların, nasıl sevinç gözyaşlarıyla sulandığını belletsin.
Daha aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…