10 Aralık 1954, ülkenin milli petrol şirketi TPAO’nun kuruluş tarihi. Bugün, milli şirketimizin 66. doğum gününü kutluyoruz.
TPAO ülkenin milli şirketi, Batman’ın ise varlık sebebi. İlk sondaj 1956’da Garzan’da ilk keşif ise 1958’de Germikte yapıldıktan sonra, 1959’da TPAO Batman bölge müdürlüğü kuruldu.
Bölge müdürlüğü kurulduğunda, Batman diye bir şehir yoktu. Yerinde 10 haneli İluh köyü bulunuyordu. Batman bölge müdürlüğünün kurulmasıyla birlikte, Batman bölgenin en canlı, ışıltılı ve hareketli şehirlerinden biri oldu. Bir insan ömrü kadar sürede, şehir 600 bin nüfusa ulaştı.
Sosyal, ekonomik ve kültürel canlılığın lokomotifi tabii ki milli petrol şirketimizdi. Bununla birlikte milli şirketimizden doğan kuruluşlar vardı. Botaş, Tüpraş, Petkim, Petrol Ofisi, Tpoc, Tpic…
TPAO, 1985'te Fortune 500 listesinde 63. sıraya yerleşerek, devler liginde yer aldığını kanıtladı.
Şirket, sadece ekonomik bir güç değil aynı zamanda stratejik bir konuma sahipti. Çünkü ülkemiz 2019 yılına geldiğinde petrol ihtiyacının %91’i doğalgaz İhtiyacının ise %98’i dışardan ithal ediliyordu. Bu durum, milli servetin dışarıya akmasının yanında, ciddi bir bağımlılık sorunu oluşturuyordu.
İyi de komşu ülkeler (İran Irak, Suriye) petrol denizi üzerinde yüzerken biz niye kendi ihtiyacımızı bile karşılayamıyoruz diye bir soru, her zaman kafaları karıştırdı.
Sınıra gidip, telin karşı tarafındaki gelincik tarlası gibi at başı tarlalarını izleyip, kendi tarafımızda ki üç beş at başına bakınca, hüzünleniyoruz! Lakin durum ortada, bizdeki sınırlar ne normal ülkelerdeki gibi doğal çizgiler olan, dere tepe ovalarla, nede Afrika’da ki gibi cetvelle çizilmiş. Sınırlar jeologların belirlediği petrol yataklarına göre çizilmiş, hemen dibi de mayın tarlasına dönüştürülmüştür. Bize de uzaktan bakmak kalmış.
Halbu ki dedelerimizin cephede çizdiği sınır bu değildi. Misaki Milli dediğimiz ve kanla yoğurduğumuz topraklar, Musul ve Kerkük’ü de içerisine alıyordu. Sadece Musul’un günlük üretimi 2,5 milyon varil. Çevresini katınca 4 milyon varil ediyor. Bu rakam yüksek bir rakam mı diye soracak olursanız, şöyle söyleyeyim, Türkiye’nin günlük üretimi 100 bin varil civarı. Yani ülkemizin geleceğine masada ipotek konmuş diyebiliriz.
İşte TPAO, bunun için çok önemli! Hem milli servetin dışa akmaması hemde bağımlılık sorunundan kurtulmak için çalışıyor. Şuan denizlerde çok ciddi çalışmalar gerçekleştiriliyor. İlk gaz keşfi yapıldı çok şükür. Çok yakında bunu yeni gaz ve petrol keşifleri izleyecek inşallah. Masada, Musul, Kerkük’ü bizden koparanların paniği bundandır.
Milli şirketimiz karadan alabileceğinin en iyisini, en verimli şekilde almaya devam ederken, ümitsizliğe kapılmadan, çok büyük bir vizyon ve stratejik bir zeka ile denizlerimizde ikinci kurtuluş savaşını veriyor.
Petrol ve doğal gaz ihtiyacının karşılanması, en az İha ve Sihalar kadar stratejik bir öneme sahiptir. Biz milli şirketimize güveniyoruz. Genel müdürümüze, mühendislerimize, işçilerimize ve tüm destek personeline güveniyoruz. Batman’dan kalkan bu bayrak, en yükseklerde dalgalanacak inşallah.
Bugün iş makinalarının zor kaldırdığı ekipmanı elleri, sırtları ve omuzlarıyla taşıyan, kışın en çetin şartlarında on metrelerce yüksekte çalışan, sert kayaları, kayadan daha sert iradeleriyle delen emekçi büyüklerimize layık olacağız. Onlar yoklukla imtihandaydılar ve imtihanlarını kazandılar. Biz ise varlıkla imtihandayız ve inşallah bizde kazanıp onlara layık olacağız.
İyi ki varsın TPAO, iyi ki doğdun, İyi ki seni tanıdık ve bildik.
En kısa zamanda çok büyük keşiflerin müjdelenmesi duasıyla…