- 17-01-2016 20:54
- 72
Yaşantımızda siyaset ve ticaretin kapladığı alan, iyiliği kapının eşiğine süpürmüş.
İçerdeki fiillerin tazyiki, iyiliği kapının pervazına yapıştırmış!
Ne zaman ki iyiliğe yüzümüzü çevirecek olsak, yine siyaset ve ticaretimiz girer devreye.
Madem bir fiil işleyeceksin, bunu siyaset ve ticaretin için fırsata çevirmemelisin!
Yani hayatımızın her alanını kaplayan çıkar ilişkisi, o minnacık iyiliği de çıkara çevirmenin yollarını arar!
Zaten içinde çıkar olan hiçbir iyilik, iyilik olarak haneye yazılmaz!
Yaşadığımız coğrafya itibariyle siyasetin sirayet etmediği bir yaşam neredeyse olanaksız!
Ticaretsiz bir yaşamda usulen mantıksız.
Lakin iyiliğin olmadığı bir ortamda, siyasette ticarette çok anlamsız!
Toplumları ayakta tutan yegâne güç, iyilik, sevgi ve saygıdır!
Bunların yokluğu, ölümü, korkuyu, şiddeti doğurur. Ölüm, korku ve şiddetin olduğu yerde de iyilik hevesi karanlığa boğulur!
Böyle bir karanlıkta başını çevirmek oldukça zordur! Lakin iyilik neferleri her zaman vardır.
Bunları bulmak lazım, bulmak desteklemek, yoldaş olmak...
Bölgemizde ve tüm Ortadoğu coğrafyasında, insanlar ağlıyor, evleri yok, ekmekleri yok, toprakları yok, anne babaları, kocaları yok,
Gözleri, kulakları, kol bacakları yok...
Bunlara belki biz ulaşamayabiliriz. Ama bunlara ulaşan, yaralarını saran, karınlarını doyuran, çatılarına çivi çakan, geleceklerine
ışık yakan birileri var.
Bunları bulmak lazım. Belki siyaset ve ticaret halkası bizi vesvese ile bundan alıkoyabilir.
Ama iyiliğin tazyik yaptığı ortamlarda bu tür zaaflar çabuk bertaraf edilir. Çok güvenilir vakıf ve dernekler var,
Fakiri, hastayı, yetimi bulan, dünyanın her tarafına ulaşan. Bunlara ulaşmak, onların eliyle, eli olmayanlara el vermek gerek!
Kapımızın önündekini göremiyorsak bari onlara destek olmak gerek!
Bunu yaparken de, siyaset ve ticaretten tamamen arınmak, Allah için demek gerek!
Allah şu’cu bu’cu diye ayırmamış insanları!
Can taşıyan her varlığa el uzatmayı emretmiş!
Allah yarattıysa, biz yaşatmalıyız, mantık bu!
Sadece bizden olduğu için sadece bizim gibi düşündüğü için yapılan yardımlar iyiliğin ruhunu zedeler!
İyilik evrenseldir! Peygamberimiz (sav) kendi canına defalarca kasteden Yahudilerin ölüsüne bile saygı gösterirdi!
Onun ümmeti olan bizlerse, bizim gibi düşünmeyen komşumuzun çocuğunun parçalanan bedenine bile duyarsız kalabiliyoruz
İyiler cesur olsa, kötüler bu kadar pervasız olamazlar!
İyilerin bu zaafı kötüleri güçlendiriyor!
Buda savaşlara, ölümlere, katliamlara yol açıyor!
Hayatınızda iyiliğe bir yer açın. Yetime yoksula, evsize barksıza, kapınızın önündeki kediye, camın önündeki kuşa, dağdaki kurda
Tarladaki sıçana...
İyilik, kini nefreti öldürür, kin ve nefretin öldüğü yerde insanlar ölmez, çocuklar hiç ölmez.
Dünya iyilikle güzelleşir.
İyiliğe bir gülümseme ile başlayabilirsiniz.
Sonra da karşınızdakinin sevilebilme ihtimali olan biri olduğunu düşünerek...
İyiliğin hayatın her evresine sirayet ettiği, iyilerin cesur olduğu, karanlıkların aydınlığa evirildiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...