- 01-12-2017 20:55
- 116
İnsan içinde iyilik ve kötülükle doğuyor. Eskiden beri savunduğum ve dillendirdiğim bir düşüncedir. Buna temel dayanak teşkil eden doğrudan bir şey okumuş değilim. Ama biliyorum ki az da olsa okuduklarım ve yaşadıklarımdan edindiğim bir tecrübeye dayanır bu düşüncem.
Geçenlerde değerli bir abimin paylaştığı bir videoda buna ilişkin yapılmış bir deneyi izleyince inandığımın temel dayanağını bulmuş gibi oldum.
Deney, “İyi ya da kötü olmayı çevremizden mi öğreniyoruz? Sorusunun cevabını bulmak için bebekler ve çocuklar üzerinde çeşitli sosyal testlerden oluşuyor.
Önce bebekler üzerinde yapılan testlerde Wesley adlı henüz 5 aylık bir bebeğe 3 kukla ile canlandırılan bir olay izlettiriliyor. Oyunda bir kukla önündeki kutudan bir oyuncağı çıkarmaya çalışırken görülüyor ve diğer iki kukladan biri ona bu çabasında yardım ederken diğeri ise onu engellemeye çalışıyor.
Daha sonra iyi ve kötü davranışı sergileyen iki kukla Wesley’in önüne konuyor ve hangisini alacağı izleniyor ve aynı test Wesley’in dışında bebeklere de uygulanıyor ve tahmin edin Wesley gibi test edilmiş bebeklerin dörtte üçü hangi davranışı benimsiyor.
Bebeklerin Dörtte üçü yardımsever kuklaya uzanıp almaya çalışıyor. Yani iyi olanı iyiliği tercih ediyor. Ve aynı test 3 aylık bebeklerde yapıldığında henüz uzanmayı başaramayan bebeklerin bakışlarıyla tercihlerini gösterdikleri ve aynı sonuca ulaşıldığı görülüyor.
Yani insan doğuşta iyi olma güdüsüyle doğuyor ve kötülüklerin çoğu antisosyallikten doğuyor denilebilir.
Daha enteresanı ikinci testle ortaya çıkıyor yine 5 aylık olan bir bebek James’e iki kukla gösterisi peş peşe izletiliyor. Birincide bir oyun içerisinde kuklalardan biri diğerini topu atıyor, topu alan kukla topu alıp kaçıyor. Ardından aynı kuklalar ikinci gösteride, topu alıp kaçan kukla kutudan oyuncağı çıkarmaya çalışırken görülüyor. Bu sefer de ona iki kukladan biri yardım ediyor diğeri ise engelliyor. Ama James ve testin uygulandığı bebeklerden yüzde 81’i yardım eden kuklayı değil engelleyen kuklayı seçiyor. Ve görülüyor ki çocuklar kötülüğü,hırsızlığı cezalandırma yoluna gidiyor.
Uzmanlar buradan hareketle insanın doğuştan bir adalet duygusuyla doğduğuna işaret ediyor e ahlakın temellerinin nereden geldiğinin cevabını buluyor.
Wynn ve ekibi daha sonra şeytani ve kötü davranışların temel dayanağını aramaya başlıyor.
Uzmanlar bu sefer farklı bir deneyle bebeklerden önüne konan kraker ve kahvaltılık gevrek seçeneklerinden birini seçmesini istiyor. Daha sonra kuklalarla da aynı davranış sergileniyor ve bebeklerin kendileriyle aynı şeyi seçen kuklayı benimsedikleri görülüyor. Aynı testin devamı olarak kendileriyle aynı kahvaltılığı seçen kukla ilk testteki kutudan oyuncağı çıkarmaya çalışan kuklayı engelleyen rolünde dahi olsa benimsedikleri kendilerinin seçtiği kahvaltılığı seçen kötü kukla oluyor. Bebekler kendilerinden farklı bir kahvaltılık seçen kuklanın cezalandırılmasını tercih ediyor. Bu da yüzde 87 oranında ön yargılarımızla düşündüğümüz ve davrandığımız bizden farklı olana karşı olduğumuz sonucunu ortaya çıkarıyor.
Buradan hareketle kötülüğün de temeli iyilikle aynı yere dayanıyor diyebiliriz. Yoksa bağnazlıkla, kendimizden farklı olana nefretle mi doğuyoruz?
Yale Üniversitesi’nden Karen Wynn ve ekibinin yaptığı çalışmanın “Ahlaki İlkeler Doğuştan mı Geliyor” adlı videosunu bulup izleyin sizi şaşırtacak sizi uyandıracaktır.