Hiç birimiz matematiği çok iyi anlatan bir öğretmenimizi uzun yıllar hatırlamayız.
Sinis kosinüsü, tanjant kotanjantı iyi formilize eden bir öğretmenimiz belleğimizde ismi silinmiştir muhtemelen.
Kloroplastı, kloroflorokarbonatı en iyi tanımlayan fen bilimleri öğretmenimizi unutmuşuzdur çoktandır.
Ya da cümlelerin öğelerini, fıstıkçı şahap'ı, anası mezar dikecekmiş'i ezberleten öğretmenimizin ismi aklımızın hiçbir yerinde yoktur şuan.
Dersi en iyi anlatan, konuyu mükemmel aktaran, derse zamanında girip çıkmaya özen gösteren, sınav sonuçlarını sürekli merkeze alan, akademik başarıyı önceleyen ve öğrencileri buna zorlayan hangi öğretmenimizin ismi yazılı zihnimizin beyaz tahtasında.
Peki, hangi öğretmenlerimizi hatırlıyoruz şimdi?
Arada ne kadar zaman geçerse geçsin, günler ne kadar ömür süzgecinden erirse erisin, yıllar akıp gitsin, ne kadar büyürsek büyüyelim hala isimleri, yüzleri, sözleri kalbimizin duvarlarında asılı olan ve hiç unutmadığımız öğretmenlerimiz var; bizi seven, bizlere değer veren, bizi önemseyen, şefkat gösteren, bizimle samimi ilişki kuran öğretmenlerimiz.
Onları asla ve asla unutmayız.
Okulu iş yeri gibi gören değil de, okulu yuva gibi hissettiren, bizi olduğumuz gibi kabul eden, kendi potansiyelimizi keşfetmemize fırsat ve imkan tanıyan, öğretmekten ziyade rehberlik eden, işbirliği ve birlikte öğrenmeyi önemseyen, aktif katılımı sağlayan, incitmeden, azarlamadan, kusurları ve hatalarımızı hoş gören, derdimizle dertlenen öğretmenimizi hiç unutamıyoruz.
Bizi sadece biz olduğumuz için seven, hepimizi geleceğin inşasında bir kahraman gibi gören, bizi önemseyen, ciddiye alan, dinleyen, anlayan, bizimle empati kuran ve içten ilişki kuran, daima gülümseyen, öfkelenmeden anlatan öğretmenlerimizin isimlerini gururla taşırız hatıralamızın gerganında.
Öğrencilerin gönlümde taht kuran, unutulmayan yaşam boyunca iz bırakan öğretmenler, onları en çok seven, koşulsuz kabul eden, değer veren öğretmenlerdir.