- 12-07-2016 21:09
- 112
“Kadın Sürücünün Kullandığı Araç Lojmana Girdi” Bu haber başlığında ilk baktığınızda dikkatinizi çekmese de üstüne düşündüğünüzde bir yanlışlık olduğunu anlarsınız.
Nedir yanlışı diye sorarsanız, özellikle haberin başlığındaki ilk kelimenin cinsiyet ayrımcılığı barındırdığını söyleyebiliriz.
Tersten düşünürsek, eğer sürücü kadın değil de erkek olsaydı, haberin başlığı “Erkek Sürücünün Kullandığı Araç Lojmana Girdi” şeklinde mi olacaktı?
Hayır olmayacaktı.
Sürücünün cinsiyeti belirtilmeden “Direksiyon Hâkimiyetini Kaybeden Sürücü Lojmana Girdi” gibi bir başlık atılırdı.
Haber yazarken dikkatsizliğimizden ve bilinçaltımızın hastalıklarından beslenen böylesi yanlışlar, toplumda kadına dönük cinsiyet ayrımcılığını devamını sağlıyor.
Bunun farkında değiliz.
Aynı şekilde Rusya’da yaşanan bir olaya ilişkin “Kadın Yolcu Uçağın Yedi Saat Gecikmesine Sebep Oldu” diye başlık atarsanız aynı algıyı beslemeye dönük hastalıklı bir haber dili oluşturmuş olursunuz.
Bu dil yanlışı, birinci haber örneğinde kadınların erkeklere kıyasla trafikte kazalara sebebiyet verecek kadar kötü şoför oldukları, ikinci örnekte de bekletmenin kadınların olağan davranış halleri olduğunu ve her zaman bunu çok abartabilecekleri algısını besler.
Habercilik açısından olağan olan haber değeri taşımaz diyebilirsiniz.
Bu da yerinde ve dikkat çekilmesi gereken bir soru.
Yani madem bu kadınlar için normal bir davranış şekliyse haber değeri taşımaması gerekirken neden haber olur derseniz, bu da işin, haber değeriyle değil erkek egemen toplumda erkeğin kadına dönük aşağılayıcı algısından beslendiğini, cinsiyet ayrımcılığına hizmet ettiğini söyleyebiliriz.
Tüm bu örnekler, biz erkeklerin kadına dönük bakış açısının maalesef hala çok arızalı olduğunu ve hatta kadınların bile kadına dönük bakışının arızalı olduğunu gösteriyor.
Bizim redaktör de bir kadınken ve hatta tam bir kadın hakları savunucusuyken nasıl oluyor da böylesi bir hata gözden kaçıyor.
Diğer taraftan kadınlar başarılı bir işe imza attıklarında cinsiyeti ifade etmek erkeklerin pek işine gelmiyor gibi.
Bu algıyı ve bu dili değiştirmek lazım...
***
ATATÜRK PARKI VE GÖKKUŞAĞI
Bayramda millet sosyal ağlarda galeyana geldi. Neymiş efendim. Google Map midir nedir Google’nin haritalar uygulamasında birileri şehrin göbeğindeki Atatürk Parkını Eşcinseller Parkı diye etiketlemiş.
Eee iş dönmüş dolaşmış belediyenin üstüne yük kalmış. Bunu belediye mi yaptı derseniz hiç sanmıyorum. Peki, neden günah keçisi olarak o yük onun sırtına kalmış.
HDP’nin seçim çalışmalarında LGBT’nin hamiliğine savunmasından ötürü.
Söz konusu algıda Atatürk Parkının girişine konulan renkli sütunlar şeklindeki kapının gökkuşağı renklerini ifade etmesinin de rolü var.
Kim yapmışsa yapmış, halt etmiş. Tutup buradan abuk subuk nefretinizi körükleyecek politik manevralar devşirmek de sizin kindarlığınızın size oynadığı bir illüzyondur.
Geçenlerde bilmem hangi ilde PKK’nın renkleri diye taşıdığı tespihten ötürü linç edilen gencin uğradığı nefret ve bağnazlık neyse sizin de gökkuşağı eşcinsellere ait bir sembol deyip renklere karşı yaptığınız düşmanlık aynı aptallık ve bağnazlıktır.
Buradan hareketle bir siyasi hareketi ağza alamayacağım küfür ve hakaretlerle aşağılamak ise sizin sığlığınızın ve edebinizin göstergesidir.
Eminim ki her birinizin evinde çocuğunuza giydirdiğiniz ya da sizin giydiğiniz o renkleri barındıran onlarca kıyafet vardır. Bunları giymek sizi eşcinsel yapıyor mu?