KADROLAR İKRAM EDİLMEMELİ

15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra tutuklananlar, gözaltına alınanlar, işlerine son verilenlerin -daha da verileceklerin- sayıları gün be gün değişiyor.

Demem şu ki sayılar on binlerce durumdadır.

Devletin bekası için hayat devam ediyor etmeli de.

Cemaat görünümlü şeytanın tapınağını andıran bu örgüt, Emniyete, istihbarata, eğitime, orduya yani TSK’nın en üst rütbelerine kadar gelmişler ya da getirilmişler.

Anlaşılıp belgelenenler atılıyorlar.

Dedik ya Devletin bekası için acilen o boşluklar doldurulmalıdır.

Ancak ve ancak yine kumpası düşmemek için “Aramıza Sızmışlar” trajedisini duymamak için çok dikkatli ve komisyonlarca ehil kişiler liyakatlerine bakılarak bu kez duble yollar değil de duble filtre hatta tripleks filtre sistemi kullanılarak bu kadrolar doldurulmalıdır.

Büyük önem arz eden bu kadrolar, bu önemli makamları siyasilere ve onların siyasi tercihlerine “Oy Avcılığı” emellerine emanet edilirse yazık olur.

Benzer hatalar yapılmamalı.

Bu konularda yol belli, yordam belli. Liyakat ve ehil ve adil metotlarla bu kadrolar doldurulabilir.

Kandırıldık, aldatıldık, Allah bizi af etsin” edebiyatını bir daha da izlemek ve duymak istemiyoruz.

En azından darbe girişiminde şehit olan ve gazilerin suyu yüzü hürmetine; ana muhalefetle, muhalefetle çeşitli komisyonlar eşliğinde hakkaniyete riayet ederek ve de oldukça dikkatli bilimsel metotlar kullanılarak kadrolar tanzim edilmeli.

Unutulmamalı ki çok ağır bir bedel ödedik faturası ağır oldu. Su uyur düşman uyumaz derler.

Birlik beraberlik yakalanmışken bu birliktelik ruhu kaybedilmemeli, zehirlenmemeli.

Sayın Cumhurbaşkanı, darbe girişiminde medyanın yiğitliğini, vatanseverliğini demokrasi mücadelesini unutmayıp ahde vefa misali hür ve bağımsız olarak görev yapmasında mevcut setleri kaldırırsa iyi olmaz mı?

Zaten bizzat kendisi medyaya olan şükran duygularını, “boynumun borcudur” anlamında benzer ifadeler şeklinde belirterek demeçler verdi.

Siyasi iktidar mertçe, dürüstçe kendilerinin özeleştirilerini yapıp biz nerde hata yaptık, neler yaptık, neler yapmadık? Bu olayların epikrizini çıkartmalı.

Aklıselim davranış bunu gerektirir. Yaparlar, yapmazlar kendileri bilir.

Unutulmaması gereken en önemlisi de seçmen ülkeyi yönetmeleri için oy verdi, iktidara getirdi onları yönetmek, iktidar olmak ayrı bu yaşadığımız felaket apayrı.

Bu durumlara düşmemek için her tedbir alınmalı, ülkeyi bu hale getiren sebepler derhal ortadan kaldırılmalı diye düşünüyorum.

Bir şiirimle bitiriyorum.

 

Sen bir resimsin

Erişilmez bir hayalsin

Ufukların da çok ötelerindesin

Söyler misin Kadın! Sen Kimsin?

 

Hayatımı su gibi kuşattın

Kendine bağımlı kılıp alıştırdın

Çölleri, sahraları dolaştırdın

Kendine aşık edip mecnunlaştırdın.

 

Kullanılmış bir mendil gibi fırlattın

Hayallerimi yakıp yıktın

Anladım ki sen bana taktın

Onun için harlı alevlerde yaktıkça yaktın.

 

14/08/2016 İstanbul

            M. Ekmen

 

 

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ