- 31-08-2021 15:59
- 31-08-2021 16:00
- 2464
Kan, en temel yaşam kaynağıdır.
Bir canlıda, kan akışının durması demek, hayatının sona ermesi anlamına gelmektedir. Yetişkin bir insanda ortalama 5-6 litre kan bulunur.
Kan, akciğerden aldığı oksijeni dokulara ve dokularda üretilen karbondioksidi akciğere taşır. Gerekli besin ve hormonları, dokuların süzgecinden geçirir.
İletirken de, artık maddeleri atmak için akciğer, karaciğer ve böbrek gibi organlara taşır. Ayrıca vücut ısı dengesini sağlar, asit-baz dengesini korur.
Kanserojen maddelerden, yabancı maddelerden, mikroplardan ve virüslerden korur. Pıhtılaşma yaparak kan kayıplarını önler.
İnsanların vücudunda gerekenden az bulunduğu durumlarda, kan alışverişinin yapılmasına neden olmaktadır.
Kanın, insan hayatındaki önemi hayati seviyededir. 1 ünite kan bağışınla 3 hayata birden dokunabilirsin. Sadece 15 dakikanı ayırarak bağışladığın kan eritrosit, trombosit ve plazmaya ayrılarak farklı hastalara umut oluyor.
Kan Bağışı Hakkında
Kan bağışı; gönüllü ve sağlıklı bir bağışçıdan kan ve kan ürünlerini elde etmek amacıyla kan merkezleri tarafından kan alınması işlemidir.
‘Bağışçı Bilgilendirme ve Onam Formu’ ile ‘Bağışçı Sorgulama Formu’ okunduktan sonra sorular yanıtlanır ve imzalanır.
Bağışçı olmaya engel bir durum yoksa; kan sayımı, kan grubu ve seroloji testleri için 2 tüp kan örneği alınır.
Bu örneklerden; Anti-HIV, Anti –HCV, HBsAg ve sifiliz testleri çalışılır. Test sonuçları uygun ise kan alma işlemi gerçekleştirilir.
Kızılay’a Kan Bağışı Nasıl Yapılır?
Pek çoğumuz başımıza bir şey gelmediğinde sağlığı önemsemeyiz. Halbuki sağlık, en çok değer vermemiz, en çok dikkat etmemiz gereken şey olmalı. Peki kendimiz için bunu düşünüyorken bir başkası için de düşünüyor muyuz ? Bir başkasının hayatını kurtarmanın önemini hiç düşündünüz mü ? Kan bağışı yaparak bir canı kurtarmak bazı durumlar için mümkün olabiliyor. Ancak kan bağışçısı olmak her koşulda mümkün olmuyor. Kan bağışı yapmak istiyorsanız bazı testlerden geçmeniz ve kan bağışı şartlarına sahip olmanız gerekiyor.
Kan bağışı yapmak için, duyarlı ve gönüllü vatandaşlar kan alma merkezlerine giderek kan verebilmektedirler.
Bir birey, özel hastaneler, sosyal güvenlik kuruluşları ve kan istasyonlarına giderek kan bağışında bulunabilir.
Kan verecek kişinin 18-65 yaş grubunda olup en az 50 kg olması gerekmektedir.
Kan bağışında bulunacak kişi, bir seferde en fazla yarım litre kan verebilmektedir.
Yani, sahip olunan kanın % 8-%9’unu verilebilir.
Erkekler iki ayda bir, kadınlar ise üç ayda bir kan bağışında bulunabilmektedirler.
Kan bağışından sonra hücreler kendini yaklaşık 2 ayda toparlar.
Bu yüzden, periyodik olarak kan vermede herhangi bir sorun öngörülmez.
Aksine, faydaları olduğunu söylenebilir.
Her yıl, yaklaşık 4 ünite kan bağışlanabilmektedir.
Kan verme işleminden önce, parmaktan alınan kan ile kan grubu ve hemoglobin miktarı kontrol edilir.
Tansiyon ölçülür ve değerlerin normal aralıklarda olması durumunda kan alma işlemi gerçekleştirilir.
Kan torbaları, tek kullanımlık olduğu için herhangi bir kontaminasyon riski bulunmamaktadır.
Kan bağışının, kilo aldırma, zayıflık, bağımlılık, alerjik reaksiyon, halsiz bırakma gibi yan etkileri yoktur.
Hatta kan bağışı yapan birinin; AIDS, sifiliz, hepatit B ve C gibi herhangi bir hastalığının olup olmadığının da ortaya çıkacaktır.
Kan bağışı esnasında ve sonrasında, kısa süreli baygınlık, soğuk terleme, bulantı gibi geçici reaksiyonlar görülebilir. Kan, çeşitli durumlarda kullanılmak üzere uygun koşullarda korunur. Kan, sadece kan nakli için değil, alyuvar, akyuvar ve trombosit üretimi içinde gereklidir. Bu şekilde, birçok kan ürünü elde edilebilmektedir.
Kan Bağışı Nasıl Yapılır?
Kan alımı için uygun damar belirlenir ve antiseptik bir solüsyonla cilt temizliği yapılır. Sterilite şartlarını bozmamak kaydıyla damara girilir.
Damara girişle birlikte kan torbası dolmaya başlar. Otomatik kan alma cihazı yardımıyla torba içindeki solüsyon ile kanın karışması sağlanır. Kan alma işlemi 8-10 dakika sürer.
Kan Vermek İçin Bazı Şartlar
Kan vermek için şartlar ise şöyle sıralanıyor;
- 19 yaşından gün almış,
- 66 yaşından gün almamış,
- İlk kez kan bağışında bulunacaklar için 61 yaşından gün almamış,
- 1 yıl içerisinde ameliyat olmamış, dövme, akupunktur, piercing yaptırmamış,
- 50 kilonun üzerinde,
- Bulaşıcı hastalığı olmayan,
- Kendini kan verebilecek kadar iyi hisseden,
- Bağışçı Sorgulama Formu’ndaki soruları doğru cevaplamış ve uygun bulunmuş kişiler, kan bağışçısı olabilir.
Kan Bağışına Engel Olan Durumlar
Aşağıdaki gibi sıkça karşılaşılan durumlarda kan bağışı geçici veya sürekli olarak yapılamamaktadır;
- Sedef hastalığında kullanılan ilaçların bitiminin 3. yılından sonra kan verebilir.
- Akne tedavisinde kullanılan asit türevi ilaç kullananlar, ilacı bıraktıktan 4 hafta sonra donör olabilir.
- Akupunktur, dövme, veya piercing yaptırılmasından 12 ay sonra kan bağışı yapılabilir.
- Faktör konsantresi olanlar donör olamazlar.
- Aspirin kullanımı kan bağışına engel değildir ancak, trombosit veya tromboferez alımında dikkat edilmesi gerekir.
- Tüberküloz hastaları tedavilerinin bitiminden 5 yıl sonra kan verebilirler.
- Hamile olan kadınlar kan veremez; doğumdan ya da gebeliği sonra ermesinden 6 hafta sonra kan verebilirler.
- Anemi hastaları kan veremezler.
- Kronik Bronşit hastalığı olanlar kan veremezler.
- Kolera, Tifo, Antrax gibi ölü bakteri aşısı olanlar 5 gün kan veremezler.
- Astım hastaları kan veremezler.
- Polen enerjisi olanlar, alerji döneminde kan veremezler.
- Sıtma hastaları tedaviden 3 yıl sonra kan verebilirler.
- Otoimmün hastalığı (örneğin romatizmal ateş, vb. gibi) olanlar kan veremezler.
- Epilepsi hastaları kan veremezler.
- Frengi olan hastalar, iyileşmelerinden 1 yıl sonra kan verebilirler.
- Kanama eğilimi olan hastalar hiçbir zaman kan veremezler.
- AIDS, Hepatit B ve C hastaları hiçbir zaman kan veremezler.
- Mide kanseri olanlar ömür boyu kan veremezler.
- Büyük ameliyat geçiren hastalar, 6 ay boyunca kan veremezler.
- Dejeneratif Nörolojik hastalığı olanlar ömür boyu kan veremezler.
- Kan nakli geçirmiş hastalar, 1 yıl süre ile kan veremezler.
- Kemik ve kemik iliği iltihabı hastalığı geçirenler, tam iyileşme sağlamasından 5 yıl sonra kan verebilirler.
- Brusella enfeksiyonu taşıyanlar, hastalığın iyileşmesinden 2 sene sonra kan verebilirler.
- Kronik böbrek hastaları kan veremez.
- Sarı humma, kızamık, su çiçeği, kabakulak gibi viral aşı yapılan hastalar 3 hafta kan veremezler.
- Diabet hastaları kan veremezken, ilaç kullanmayan ve kan şekeri regüle edilmiş hastalar kan verebilirler.
Bu durumlardan farklı tanı ve tedavisi olan hastalar, kan bağış merkezlerinde daha detaylı bilgi alabilirler.
Öncesi Ve Sonrasına Dikkat
Bağış aralığı ortalama; erkek bağışçılarda 90 gün, kadın bağışçılarda 120 gündür.
Özel durumlarda bu süre, kan merkezi hekimi tarafından düzenlenebilir.
Kan bağışı işlemi öncesinde, aşırı olmasa da karın tok olmalı özellikle yağlı gıdalardan kaçınmalı.
Bol sıvı alınmalı.
Bağışçı, aşırı yorgun ya da uykusuz olmamalı.
12 saat öncesine kadar alkol alınmamış olmalı. Nabız, kan basıncı ve vücut sıcaklığı belirlenmiş uygun aralıkta olmalı.
Kan bağışı işlemi sonrası ise; bol sıvı tüketilmeli, en az 1 saat sigara içilmemeli, 24 saat güç gerektirecek ağır işlerden (inşaat işçiliği, vinç operatörlüğü, pilotluk gibi) ve aşırı sıcak yerlerden (sauna, fırın vb) uzak durulmalı.
Kan alınan kolla ağır yük kaldırılmamalı.
Baygınlık hissi olursa yere düz bir şekilde uzanıp ayaklar yukarı kaldırılmalı.
Kendini iyi hisseden bağışçıların normal aktivitelerine devam etmelerinde sakınca yoktur.
Kan Bağışı Neden Önemlidir?
Yılda bir veya iki kez yapılacak olan kan bağışı birçok insana yaşam umudu olabilir.
Her gün çeşitli kazalar, yaralanmalar ve operasyonlar gerçekleşmektedir.
Bu noktada, kan ihtiyacı hayati önem taşır.
Kanamalı hastalığı olan bir hastanın, ameliyatta 6-8 ünite kana ihtiyacı olabilmektedir.
Bu hastanın, kurtulabilmesi için kan gereksinimi olduğu unutulmamalıdır.
Kan bağışının olmadığı bir toplumda, her gün binlerce kişi hayatını kaybedebilir.
Bu sebep ile, düzenli kan bağışında bulunmak insanların hayatını kurtarır.
Kan bağışı, bir sosyal sorumluluk olup, bir gün herkesin kana ihtiyaç duyacağı da bir gerçektir. Kan bağışının ücretsiz gönüllülük esasında yapıldığının da unutulmaması ve bu bilinç ile yapılması gerekir. Kan bağışı yapan kişi ile aynı soyadı taşıyan yakınlarına kan bağışında öncelik tanınarak kan sigortası sağlanabilmektedir.
Kızılay Kanları Satıyor İddiaları
Kızılay merkezlerinden resmi talepte bulunulur ve stoklar dahilinde talep edilen kan ihtiyaç sahibine iletilmek üzere hastanelere gönderilir. Hasta ve hasta yakınından herhangi bir ücret talep edilmez.
Koronavirüsle mücadele kapsamında kan ve immün plazma bağışına ihtiyaç duyan vatandaşlara hizmet veren Türk Kızılay’ın ulusal kan stokları, pandeminin yeniden yükselişe geçmesi nedeniyle gerek hastanelerde acil kan bekleyenler, gerekse pandemi nedeniyle yoğun bakımlarda immün plazma bağışı bekleyen hastaların sıkıntı yaşamaması için kan bağışlamak isteyenler, Batman Kızılay’ın kan bağışı noktalarına gelip farkındalık oluşturmaları sağlanmalıdır.
Herkesin bu tür kampanyalara karşı duyarlı olmasını ve destek vermesini diliyorum. Kan bağışı kampanyasında görev alan ve kan bağışına destek veren herkese teşekkür ediyorum.
Ve son olarak
“Kan Bağışı Hayat Kurtarır Siz de katılın, "CAN" kurtarın.” diyor, Duyarlı vatandaşlarımızı kan vermeye davet ediyorum.