KANAYAN KAŞA ÇALIŞMAK

CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandum ile ilgili yapmış olduğu propagandalar esnasında bir gaf yaptı.

Yok, “Başbakan ayrı Cumhurbaşkanı ayrı bir partiden seçilirse” diye…

Vay sen mi yaptın bu gafı?

Binlerce kez bunu konuştular. Yandaş TV kanallarında neredeyse bir Brezilya dizisine çevirdiler. Gazetelerinde yazdılar. O da yetmedi akademisyenler, panellerde anlata anlata bitiremediler.

Bu gidişle bitirmeyecekler de.

O da yetmedi ve yetmeyecek, miting alanlarında abartarak anlatmaya adamın üstüne-üstüne gitmeye çalışıyorlar.

İş mecrasından çıktı.

Şekil şema değişti, farklı platformlara kasten dönüştürülerek prim yapmaya çalışıyorlar.

Ben bu tür eylem ve davranışlara “kanayan kaşa çalışmak” diyorum.

Kim ne derse desin ve nasıl algılarsa algılasın.

Oysa Kılıçdaroğlu onlara meydan okuyor “Sizin istediğiniz bir TV kanalına çıkıp konuşalım, tartışalım” diyor.

Halk neden evet veya hayır demesi gerektiği konusunda aydınlasın” diyor.

Tın yok, kulaklar sağır, kimse bu hodri meydanı duymuyor yahut duymak istemiyorlar, kaale bile almıyorlar.

Kırık bir plak gibi takılmışlar o gafa, konuştukça konuşuyorlar, fazlasıyla da abartıyorlar.  Malumunuz Türk siyasetinde seçimler esnasında propaganda konuşmalarında gaf veya gaflar yapmayan hiç bir siyasi hatırlamıyorum.

Hepsi istisnasız yapıyor.

Muhtemelen de yapmaya devam edecekler de.

Nede olsa insan bu robot değil.

Her insan gaf yapar son derece normal değil mi?

Kendilerinin yaptıkları gafları yazsam roman olur hepiniz biliyorsunuz.

Ama mevzu Türk edebiyatı veya kompozisyon, güzel konuşma sanatı hiç değil.

Bu arada bendeniz Kılıçdaroğlu’nun avukatı yahut savunucusu da değilim.

Ama objektif olup Sezar’ın hakkını Sezar’a da vermek lazım...

Bu arada ekonomi ne âlemde?

Yine tın yok, yumuşak geçiş.

İnsanlar ne yiyip ne içecekler?

Bu hayat pahalılığından söz eden yok.

Esnaf kan ağlıyor.

Siftahsız kepenk açıp kapatıyor.

Kiralarını ödeyemiyorlar, bilmek isteyen yok.

Önümüz bahar ekme dikme zamanı, Türk çiftçisi ne yapacak?

Mazot su elektrik v.s aldıran yok.

Referandumla yatıp referandumla kalkıyoruz.

Ülkemizin siyasi ve diplomasi ile olan sorunları ne âlemde ilgilenen var mı?

İşsizlik başını almış gidiyor.

Adam gibi alınan ve alınması gereken önlemler ne durumda?

Siyasi iktidar biraz da bunlara kafa yorsa bu konularda projeler hazırlasa önlemler alsa fena mı olur?

Hemen baharın bitiminde yaz geliyor.

Turizm geçen yıl büyük zararlar etti.

Beklenen rantabilite elde edilemedi.

Peki, bu yıl ne olacak turizm?

Elimizin tersiyle terslemediğimiz ülke kaldı mı?

Şimdi ben de merak ediyorum ve bu konuyu yakın takibe alacağım.

Merak ediyorum hangi ülkelerden ve bizlere ne sayıda turistler gelecekler istatistikî verileri geçmiş yıllarla karşılaştırarak. 

Hayat sadece referandum mu?

16 Nisan uzak bir tarih değildir.

Kısmet olursa bu da gelir bu da geçer.

Siyasi iktidar bir konuya kendini endekslediğinde başka da bir şey yapmıyor.

Oysa her konu soğukkanlılıkla ve kendi mecrasında devam eder etmelide.

Yönetme ve ertelenmemesi gereken hayati mevzular da askıya alınmamalı diye düşünüyorum.

Kalın sağlık ve saygıyla siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ