Merhaba sevgili okurlar.
Şimdi diyeceksiniz ki sevgili yazarımız eleştirilerden bıkmıyor. Walla sorunların içinde yüzerken içi hoş eden şeyler yazmak pek de mümkün olmuyor.
Sağa bakıyorsun sorun, sola bakıyorsun sorun…
Ben de yazarken geriliyorum ne yapayım. Klavyeye bağırıyorum, çabuk soğuyan çayıma çıkışıyorum.
Lakin sen yazmasan, ben yazmasam, biz yazmasak nasıl çözüm bulacak bu güzel kentin sorunları öyle değil mi Allah aşkına? (efendim Nazım Hikmet’ten uyarlanmıştır, sonra çalıntı deyip çıkışmayın bana)
İşte o yüzden diyorum ki, yetkililer yazdıklarımızı muhatap alsınlar ya da almasınlar, yazmaktan vazgeçmeyeceğim, hiç olmadığım kadar kararlıyım bu konuda.
***
Ve bu hafta Karayolları Müdürlüğü de alacak nasibini yazılarımdan.
Efendim, siz pek muhterem Karayolları Müdürlüğü yetkilileri, yahu şu Batman çevre yollarının (bilhassa Siirt çevreyolu güzergâhındaki orta refüjler) durumunu görmüyor musunuz Allah aşkına? (Siz hariç)
Batmanda yaşayan 7’den 70’ine herkes şahit oluyor da bir siz mi görmüyorsunuz şu kuruyan otları, orta refüjlerde biriken çöp atıklarını?
Sorumlu olduğunuz bölgelerden geçerken gözlerinizi mi kapatıyorsunuz yahu? (bu konuda ciddi şüphelerim var)
Milyarlarca lira para harcanıp şehrin dört bir tarafında orta refüjlere ağaçlar dikildi.
Güzel bir görüntü çıktı ortaya.
Çıktı çıkmasına da ağaçlar kurumaya terk edildi efendim.
Ne bir sulama yapıldı ne de bakım…
Koyunlar, kuzular bayram etti, dikilen ağaçlarla. (kemir kemir bitmedi walla)
Biz ne diyoruz her seferinde?
“Bir şehrin girişi o kentin aynasıdır”
O halde siz düşünmüyor musunuz?
Batmana gelen misafirler Siirt çevreyolunu, Diyarbakır’a giden yolu, Kozluk yolunu ve hele ki Köprülü Kavşağının yapıldığı güzergâhı gördüklerinde ne düşünecekler diye?
Zira benim, yabancı bir şehirde karşılaşacağım ilk manzara bu olsa, arkama bakmadan kaçar, bir daha o şehre adımımı atmazdım ne yalan söyleyeyim.
Demem o ki bunca masrafa yazık.
Bu masraflar vatandaşın cebinden söküle söküle çıkarılıyor, sonra başıboş bir koyuna kemirilecek ağaç oluyor, reva mı Batman halkına?
Ne bu ilgisizlik, bu sorumsuzluk?
Siz ki (Karayolları Müdürü) bu manzaraya şahitlik etmenize rağmen eğer o koltukta rahatlıkla oturabiliyorsanız helal olsun size ve ekibinize…
***
Gelelim asıl konumuza. (bunlar çerezdi efendim, dedim ya Karayolları’nda sorun, bende eleştiri bitmez)
Kızgınlığım, sadece çevre yollarında kuruyan otlara, biriken çöplere değil.
Daha büyük sorunlarımız var bizim.
Sağolsun Karayolları Müdürlüğü, boş bırakmıyor sorunlar listemizi.
Ne yalan söyleyeyim, bu kentte en fazla eleştirdiğim kurumlardan biri.
Haksız mıyım sevgili okurlar, Eski Devlet Hastanesi Kavşağını kullanırken aracınızla labirentlerden geçer gibi hissetmediniz mi kendinizi?
Hangi sokaktan burnunuzu uzatsanız bir moloz yığını, dev bir şantiye alanı.
Yahu korku filmlerini andırıyor sokaklar.
Sözde trafiği rahatlatmak için yapılıyor yollar.
Köprülü Kavşağın 2 ay içinde bitirileceğini geçen ay bu gazetede yazmıştık. (yazmaz olaydık)
Yetkililerin yalancısı çıktık efendim. Ne 2 ayı?
Daha 4 ay uzar bu çalışmalar benden söylemesi.
Anlayacağınız Karayolları’ndan çekeceğimiz var, sonumuz hayrola…