- 06-02-2019 18:01
- 32032
Hafta sonu Ankara’dan Batman’a dönerken, müessir bir fiil yaşadım.
Namaz kılmak için durmasını istediğim otobüs personeli, önce duracağız diye oyaladılar sonrada vaktin çıkmasına yakın ısrar edince de hakaret edip saldırdılar. Bununla ilgili ayrıntılar savcılıkta, gprs kayıtları, kamera kayıtları, alınan raporlar ve diğer belgeler mutlaka incelenip gerekenler yapılacak.
Ben olayın başka bir boyutundayım.
Piyasaya bir kaza platformu çıkmış. Namazı kazaya bırakın diyor. Peygamberimiz (SAV)’in savaş meydanında ok ve kılıç saldırısı altındayken bile namazı terk etmeyin, sırayla kılın, hatta cemaatle kılın demesini unutmuş galiba birileri. Sabah namazının tehir edilmediğini de…
Ama mevzu o değil. Müslüman olanların daha doğrusu Müslümanlığa karşı ön yargısı olmayan herkes bunları bilir ve ona göre davranır.
Bunun içinde kaza konusunda ısrarcı olan bu kişilerin genelde ikinci grupta olduğunu düşünüyorum. Onlara da dini bir cevap verme gereği duymuyorum.
Sayın kaza platformu, siz tuvaletinizi kazaya bırakıyor musunuz?
Tesislerin birinde yemek yediniz, mideniz bozuldu. Ya da 8 yaşındaki çocuğunuzun tuvaleti geldi. Kazaya mı bırakacaksınız? Yoksa otobüsteki 40 kişi rahatsız olmasın, firmanın programı değişmesin diye oraya mı bırakacaksınız?
İşin daha acı boyutu, koca otobüste namaz molası isteyen tek yolcunun olması. Artık “dindar doğu insanı” tablosu yıkılıyor. Koca koca otobüslerde namaza 3-5 kişi gidiyor. Sürekli otobüslerle yolculuk yapan arkadaşlarla görüştüm, bugüne kadar otobüsten 10 kişinin namaz için indiğini görmedik diyor. Bazen 1-2 kişi bazen 3-5 kişi. Oda otobüs durursa…
Durmazsa, çok kimsede itiraz etmiyormuş. İtiraz eden olursa da...
Otobüs firmaları da bundan cüret alıyor zaten!
Bununla ilgili birçok örmek varmış. Hatta öğrencinin biri, namaz kılarken aynı firma tarafından Şanlıurfa’da bir tesiste bırakılıp gidilmiş.
Bu tarz mağduriyetler yaşayan birçok kişi, mahkeme sürecinde şahitlik etmeye hazırız diyor.
Anlayacağınız, artık namaz kılmayan değil namaz kılanlar anormal karşılanıyor bu memlekette. Bunu talep etmek, bunun için konuşmak, millete çok tuhaf geliyor.
Adliyede çalışan bir arkadaşım aradı, ben namaz molası istemiyorum. Namaz deyince durmuyorlar, bende tuvalet için durur musunuz diyorum, duruyorlar. Hani durmazsa, altına yapacak, otobüsü kirlenip, yolcuları rahatsız olacak ya…
Ama namaz, yok o olmaz!
Herkes ne güzel oturuyor kılmıyor sen niye sivrilik yapıyorsun diyorlar!
Namaz olmadığı için insanlar birbirilerine, doğaya ve çevreye karşı bu kadar vahşi ve barbar.
Yaşadığım olayın benim şahsımla ilgili olan boyutu çok önemli değil aslında. Önemli olan işin toplumsal boyutu.
Bu insanlar nereye gidiyor?
Sosyal medya da saldırılar ve iftiralar atılıyor. Hepsini kaydediyorum, gerekli gördüklerimi savcılığa bildiriyorum.
Ama şu dikkatimi çekiyor, bana saldıranlar, genelde namaza ve dine karşı olanlar. Dinle alakalı bilgisi olmayan ve ön yargılı olanlar. Buradan da bakınca aslında bir saf oluşturuluyor. Bizim safımız belli çok şükür.
Ama birileri de saftan çok kutup oluşturmaya çalışıyorlar. Tüm arkadaşlarımdan hemşeri ve sevenlerimden şunu istirham ediyorum, lütfen kimsenin provokasyonuna gelip, onların değirmenine su taşımayın, onların seviyesine inmeyin.
Hukuki olarak biz gerekeni yapıyoruz, avukat arkadaşlarımız konu ile ilgileniyorlar.
Bunlar konu ne olursa olsun içinde namaz ve İslam geçiyorsa, aynı saldırganlığı gösteriyorlar.
Namazın bir lüks, ihtiyaç veya üstünlük değil, tüm Müslümanlar için savaş dahil tüm şartlarda kılınması gereken hayati bir ibadet olduğunun idrak edildiği bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…