- 20-08-2022 12:46
- 20-08-2022 12:47
- 3164
Çekip karalamak, insanın hemcinslerine karşı küstahça tavırlara bürünmesi, hor görme, tahkir alay karalama, gıybet, kusur ve ayıp arama, ahlaksızlık ve hastalıklı davranış kendini bilmezlik. Kendini bilmezler sonsuza kadar yaşayacaklarını zannederler. Hep kendilerini düşünürler.Ateşe müstahak olduklarının farkında değillerdir. Kur’an-ı Kerimde Hümeze suresi kendini bilmezlerin psikanalizini yapar.
Rahman Rahim Allah’ın adıyla.‘’Gizli-açık, arkadan-önden sürekli iftira atıp kara çalan, çekiştirip kusur arayan her kese yazıklar olsun! ‘’ ‘’ Mal yığan ve onu sayıp duran işte bu tiptir.’’ ‘’ O malın kendisini ölümsüz yapacağını sanmaktadır.’’ ‘’ Hayır, aksine o kırıp geçiren ve iliklerine işleyen bir ateşin dibine savrulacaktır.’’ ‘’ Sahi sen nerden bileceksin kırıp geçiren ateş nedir? ‘’ ‘’ O Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir.’’ ‘’O öğle bir ateştir ki, bütün iç dünyalarını kapsayarak yükselir.’’ (Hümeze suresi;1-7.ayetler). Bu ateşin içinden dışarıya yükseleceğini, içinden yanıp dışını yakacağını ifade eder. Adeta emanet edilen fıtratın, bastırılan vicdanın, saptırılan bilincin, güdülerin emrine verilen bilinç altının ve duyguların, kendini Allah’tan mahrum eden, sahiplerinden intikam almak için yaktığı bir ateştir. Kendini bilmezlik bu ateşe duçar olandır.
Neye? Niçin? Neden? İnandığının farkında olmamak kendini bilmezliktir. İman problemi vardır. Hakkıyla iman eden kendini bilmezlikten uzaktır. Allah’ın rızasına göre hal ve hareket ederler. Bunun Kur’an-i ifadesi: ‘’Siz ey iman edenler! Hiçbir kişi ve zümre, bir diğer kişi ve zümreyi hor görerek alaya almasın. Belki diğeri berikilerden daha değerli olabilir. Yine bir kısım kadınlarda değerlerini (böyle) görmesinler; ötekiler onlardan daha değerli olabilir. Asla birbirinizi itibardan düşürmek için karalamayın; iman ettikten sonra fasıklıkla anmak-anılmak ne berbat şey! Ve kim (bu tür davranışlardan) pişmanlık duyup vaz geçmezse, işte zalim olanlar onlardır.’’(Hucurat suresi;11.ayet). Müminler bir bedenin organları gibidir. Bedene ait organları karalayarak kendilerini karalamış olurlar. Bu ayet iman sabıka bırakmaz anlamına gelir. İslam kendisinden öncesini kesip atar hadisi bu ilahi tavsiye ışığında söylemiştir. Hem birini imanından sonraki hayatında yaptığı kötülüklerle anmayı hem de ayetin kınadığı şeyleri yapanların kötü anılacaklarını ifade eder.
Suizandan hesap sorulur. Zira suizan yamuk bakıştır. Yamuk bakanlar yaptığını doğru göremez ve açık aramayın! Başkalarının ayıplarını ortaya serenin, kendi ayıplarını da Allah ortaya serer. Gıybet ahlaki yamyamlıktır. Bu yamyamlık türü, eti yenilenden daha çok başkalarının etini yiyen gıybet hastalarına zarar verir. İnsanın kendisiyle ve başkasıyla ilişkisini çürütür. ‘’Siz ey iman edenler! (Birbiriniz hakkında kötü) zandan şiddetle kaçının! Unutmayın kızanın bir kısmı ağır bir vebaldedir! Bir birinizin gizli saklısını da asla araştırmayın ve birbirinizin gıybetini etmeyin! İçinizde ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanan biri var mı? Bakın tiksindiniz işte. Sözün özü: Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın! Kuşkusuz Allah tövbeleri kabul edendir, kullarına merhametlidir.’’(Hucurat suresi;12.ayet) Kötü zan kalbin bedduasıdır. Suizan a ayarlı olanlar başkalarında kendini görürler. Ben onun yerinde olsaydım böyle yapardım itirafıdır.
Kendini bilmezlik imansızlıktır. ‘’Gerçek müminler sadece Allah’a ve Resulüne iman ederler. Ondan sonrada kuşkunun semtine uğramayanlar ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenlerdir. İşte bunlar sadık olanların ta kendileridir.’’(Hucurat suresi;15.ayet) Önemli olan sizin kendi imanınız hakkında ne dediğiniz değildir. Allah’ın sizin imanınız hakkında ne dediğidir. Müminin mümin’lik kriteri kalbinin Allah’a karşı duruşudur. ‘’ Şu kesin ki Allah, göklerin ve yerin sırlarını bilir. Dahası Allah yaptığınız her şeyi görür.’’ (Hucurat suresi;18.ayet Her anımızın kayıt altına alındığını ve hesabının din gününde sorulacağının bilincinde olarak, günümüz insanlığının yaygın hastalığı kendini bilmezlikten kurtulmanın yegane yolu Allah’ın mesajı Kur’an-ı Kerimle hem hal olarak, Allah’a kulluk bilincine ulaşmaktır. Her düşünce ve hareketimizde Allah ne der endişesi taşımaktır. Ne mutlu Allah’a kulluk bilinciyle yaşayanlara! Selam ve dua ile.