KENDİNİ KURTARMAYA ÇALIŞANLAR

Daha düne kadar meydandaydılar.

Bugün yoklar neden mi ya açığa alındılar ya da gözaltındalar.

15 Temmuz darbe girişiminin halkın direnişi ile başarısız olması sonrasında hükümetin bütün devlet kurumlarında başlattığı operasyonlar devam ediyor.

Demokrasi nöbeti adı altında meydanlara çıkan insanların sayısı azaldı. Darbe gecesi meydanlara çıkıp tankların silahların önünde direnen ve kimisi hayatını kaybeden o kalabalık nicelik olarak da nitelik olarak da bugün meydanları dolduran kalabalıktan farklı bir kalabalıktı.

Takdir edersiniz ki ateş altında nöbet tutanlar ateş bittikten sonra nöbet tutanlardan daha cesur ve daha dirayetliydi. İlk günden bugüne bütün samimiyetiyle meydanları terk etmeyenleri tenzih ederek, ilk günden sonra darbeciler derdest edilip rüzgarın yönü tayin olduktan sonra, farklı korkular ve saiklerle meydana çıkanlar da oldu, olacak.

Hatta şu bile kulağıma geldi: FETÖ, mensuplarına meydanlara çıkın demokrasi nöbetlerine katılın fotoğraf çekip paylaşın ki darbe karşıtı olduğunuza inansınlar, kendinizi deşifre etmeyin diye mensuplarına demokrasi nöbetine katılmalarını söylediler. Tabi tüm bunlar fısıltı gazetesinin manşetleri. Öyle de olsa meydanlarda bayrak sallayanlardan da görevlerinden uzaklaştırılıp gözaltına alınanlar olunca, doğruymuş diyesi geliyor insanın.

Bu fırtına daha kimi alıp nereye savurur bilinmez ama herkes abdestinden şüphe eder bir ruh haline gelmiş. Kimsenin elinde samimiyet ölçer olmadığına göre kim ne niyetle ne yapıyor bilmek mümkün değil. Daha düne kadar meydanlarda bayrak sallarken selfi çektiren TP Bölge müdürü de görevinden uzaklaştırıldı. Yine aynı şekilde meydanlarda elinden bayrak düşmeyenlerin bazı zatların işyerleri kapatıldı. Görevden el çektirildi. Ve daha bilmediklerimiz duymadıklarımız.

Nasıl bir ruh haline büründüysek artık meydanlarda birbirimizi sorgulama noktasına kadar geldik. Bir arkadaşımın tanık olduğu bir olay var ki tam da o ruh halinin resmini ortaya koyuyor.

Demokrasi nöbeti için kontrol noktasından geçip meydana geçmeye çalışan bir kadın, hemcinsi kadın polis tarafından aranarak kadın meydana alınmış. Kadın kontrol noktasını geçip polisin arkasında durmuş ve izlemeye başlamış. Henüz birkaç saniye geçmiş ki kadın, sen paralelcisin demiş kadın polise. Kadın polis neye uğradığını şaşırmış ve korkmuş haklı olarak. Ne diyorsun demeye kalmamış ki kadın konuşmaya devam etmiş, “Sen neden üstümü iyi aramadın, sen işini neden iyi yapmadın” deyip “Sen paralelcisin seni savcılığa şikayet edecem” diye bağırmış.

Tabi sonra diğer polisler kadını sakinleştirmeye ve şikâyetinden vazgeçirmeye çalışmışlar ama ne olmuş bilemiyorum.

Anlayacağınız hava puslu. Çakallar puslu havayı sever derler. Allah muhafaza biri hakkınızda olduk olmadık iftiralar atar. İşinizden, özgürlüğünüzden olmak hiç kolay değil. Korkuya teslim olup da abuk sabuk şeyler yapmak da şüphe uyandırır.  Siz yine doğru bildiğinizden ve vicdan pusulanızdan şaşmayın.

***

Çalışan Gazeteciler Derneğinden Anlamlı Bağış

Benim de dâhili bulunduğum Batman Çalışan Gazeteciler Derneği Başkanı Ercan Atay ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Vali Ahmet Deniz’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Yerel ve ulusal basın mensuplarından oluşan heyeti makamında ağırlayan Vali Deniz, Türkiye’de yaşanan sürece ilişkin değerlendirme yaptı.

Darbe girişiminde yaşamını yitiren veya yaralanan vatandaşların aileleri için başlatılan kampanyaya destek için Başkan Atay, kendi aralarındaki topladıkları bağışın dekontunu Vali Deniz’e takdim etti. Umuyorum ki bu davranış diğer sivil toplum kuruluşlarına örnek olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ