Kim ki hakkı gasp ediliyorsa,
Ötekileştirildiğini hissediyorsa,
İş bulamıyorsa,
Devletin sosyal imkanlarından yeteri kadar yararlanamıyorsa,
Kirasını ödeyemiyorsa,
Evlenemiyorsa,
Hastanede muayene olmak için sıra bulamıyorsa,
Tatile gidecek parası yoksa
Bu ara sık sık kullanılan sitemi etmeye başlıyor;
“Ben Suriyeli olsaydım bu durumda olmazdım” derler.
Bu ara üvey muamelesi gören herkesin ağzında bu sitem dolu söz var.
Bu sitem dolusu söz, zamanla Suriyelilere karşı nefret söylemine kadar varıyor.
Keşke Ben Suriyeli olsam diyenler, sanıyor ki her Suriyeli, yerini yurdunu keyfinden terk ederek buralara göç etmiş.
Geride bıraktıklarını, neler yaşadıklarını ve kayıplarını biliyor musunuz?
Çoğunun hangi ruh hali ve korkularla yaşadıklarını biliyor musunuz?
Ya burada karşılaştıkları zorlukları, sıkıntıları, yoklukları biliyor musunuz?
Nereden bileceksiniz?
Tek bildiğiniz ve söylediğiniz bir söz var;
“Keşke Suriyeli olsaydık”
O haline özendiğiniz, söylemlerinizle nefret ettiğiniz Suriyeli her bireyin, AB, Birleşmiş Milletler gibi insani yardım fonlarından aldıkları, kişi başı 155 liradır.
5 Kişilik ailenin toplam alacağı para, ancak 775 liradır.
Bu para iki haftalık mutfak masrafına bile yetmez.
Şimdi bir daha düşünün, gerçekten Suriyelilerin içinde bulunduğu durumda olmak ister miydiniz?
Kirası, elektriği, giyimi, ulaşımı bu hayat pahalığında nasıl ödediklerini hiç düşündünüz mü?
Kaçak olarak birçoğunun ağır işlerde çalışmaya mecbur kaldığını, çoğunun hakkının tam olarak ödenmediğini biliyor musunuz?
Bir de nerede toplumda bir kötülük varsa Suriyelilere mal ediyorsunuz.
Neymiş?
Suriyeliler geldi, hırsızlık, gasp, fuhuş, uyuşturucu kullanımı artmışmış.
Evet, bir artışın olduğu aşikardır ama bunu tümü ile Suriyelilere mal etmek haksızlıktır.
Suriyelilerin yerinden yurdundan edilmesi ile birlikte elbette onlar kadar olmasa biz de sosyal ve ekonomik olarak etkilendik.
Şehrimizin nüfusu bir anda yüzde 10 arttı.
İşsizlik ve yoksulluk oranı daha da yükseldi.
Hayırseverlerin yoksullara yaptığı yardımın bir kısmı Suriyelilere gitti.
Konut sorunu daha da arttı.
Hastanelerde kuyruklar daha da uzadı.
Su sıkıntısı ve altyapı yetersizliği çoğaldı.
Ama şehrin bütün sorunlarını, bireysel sıkıntılarımızı ve erişilmeyen olanakları Suriyelilere bağlamak doğru değildir.
Emin olun Suriyeliler de tıpkı çoğumuzun olduğu gibi mevcut durumdan çok da mutlu değildir.
Ellerinde olsa şimdi vatanlarına giderler.
Bu nedenle lütfen şu nefret kokan, ötekileştiren “keşke Suriyeli olsaydım” sözünü söylemekten vazgeçin.
Kendinizi onların yerine koyup, onları anlamaya çalışın.
İmkanınız varsa Suriyeli mültecilere, yerlerine yurtlarına dönene kadar yardım edin.
Hepimize yakışan da budur.
Savaş mağdurlarına sahip çıkmaktır.
Hiç kimsenin Suriyeli mültecileri kendi sorunlarına gerekçe görme ve sorunu politize etmeye hakkı yoktur.
Suriyeliler oy kullanacak, demografik yapıyı değiştirecek gibi sözlerin bu aşamada düşünülmesi bile şık değildir.
Savaşın halen kuralsız ve acımasızca sürdüğü Suriye’de insanları geri göndermeye zorlamak ve onlara yönelik nefret söylemleri geliştirmek hiç doğru bir yaklaşım değildir.