- 15-01-2015 13:04
- 20344
Devletle PKK mı? PKK ile Hizbullah mı?
Yeni aktör ve taraflar mı?
Yoksa hepsini karıştıracak yeni bir kombinasyon mu?
Durup dururken gelmiyor bu tür felaket senaryoları insanın aklına! Böyle felaketlerin olması için büyük şeytanlıkların olması gerekir! Ve şeytana hizmet edecek askerlerin…
Büyük şeytan(ABD) şehrimizi ziyaret edince doğal olarak aklımıza en kötüsü geldi!
Ziyaret ettiği, uğradığı, yardım götürdüğü, selam verdiği her Müslüman coğrafyasına kan ve gözyaşı deryaları oluşturan büyük şeytanın temsilcisi şehrimizi ziyaret etmiş!
Neymiş efendim gezmeyi seviyormuş! Bizde yedik!
Bu zevatlar ne zaman bölgeye gelse, kara bulutlar dolaşır semalarda!
Zamanlama da çok manidar!
Paralel kavganın zirvesi, seçim çalışmalarının en hararetli dönemi, Başbakanın Batman ziyaretinin arifesi, Özcan Temel davasının mahkemesi…
Ne alaka demeyin, büyük şeytan varsa mutlaka bir şeytanlık vardır. Bir olsa iyi! Mesela şu Özcan Temel davası, seçimin ilk ayak seslerinin geldiği Kasım ayında vuku bulan cinayet, tamamı ile bir provokasyon operasyonuydu. Hüda Par ile BDP’yi karşı karşıya getirmeyi amaçlayan bu operasyondan yeterli verim alınamadı ama ilk mahkeme tarihinde tesadüfen(!) ABD konsolosu Batman’da idi!
Sahi bu cinayetle ilgili devlet ne yaptı?
Gerçekten tutuklanan tek kişinin fiili olan bir cinayet miydi?
Fail o bile olsa, fiil tek kişi ile kapatılacak kadar basit midir?
Tetiği çeken bulunup mahkum edilse bile, cinayetin arka planı aydınlatılmadıktan sonra bunun hiçbir anlamı olmaz!
Hem vali bey’e atfedilen açıklamaları nereye koymalıyız?
Olaydan sonra BBC ve Radikal gazetesinde yayınlanan açıklamada (İngiltere’nin Ekonomist dergisine dayandırılıyor); Batman Valisi Yılmaz Arslan’ın “Hizbullah ölmedi, Hüda parla geri dönüş yaptılar. İran Hüda Par’ı kullanarak Türkiye’yi ve PKK ile başlatılan barış sürecini zayıf düşürmeye çalışıyor.”
BBC Türkçe ve Radikal gazetesinin internet sayfalarında hala duran bu açıklamalar, sizce kime ve neye hizmet ediyor? Bir valinin, bir siyasi parti hakkında bu tarz konuşmalar yapması, süreci ne yönde etkiler?
Bu açıklamalar eğer vali beyin açıklaması değilse, yalansa, iftira ise niye tekzip edilmedi, hukuki yollara başvurulmadı ve hala gazete sayfalarında duruyor?
Görevden alınan Emniyet Müdürü, olay hakkında neler biliyor?
Cinayet karanlık!
Organizasyon büyük!
Sadece katilin bulunup yargılanıp mahkum edilmesiyle paklanmaz bu olay! İşi kim organize etti, kim destekledi, kim koruyup kolladı, kim manipüle etti ve en önemlisi kimin işine yaradı?
Bu soruların cevabının bulunması, devlet içindeki ve dışındaki çetelerin ifşa edilmesi gerekir!
ABD’ye destek olan, ona hizmet eden, ona rehberlik edenleri görmeli ve tanımalıyız. Huzurumuza kastedenleri ifşa etmeliyiz.
ABD demişken, onlar buradaysa mutlaka bir fitne vardır. Fitneye karşı herkes tabanına sahip çıkmalıdır.
Seçim öncesi herkes söylediklerine, yaptıkları ve yapmadıklarına dikkat etsin. Yaşanacak tatsızlıklar da üzülen biz, sevinen başkaları olacaktır!
Resulallah (SAV); “Fitne uykudadır onu uyandırana Allah lanet etsin” demiş. Bizde tekrarlıyoruz, Allah fitneyi uyandırana lanet etsin!
Huzur barış ve kardeşlik içerisinde geçecek bir seçim süreci dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…